All is forgiven translate Turkish
156 parallel translation
What do you want me to do write Nick a love letter and tell him all is forgiven?
Ne yapmamı istiyorsun? ... Nick'e bir aşk mektubu yazıp af mı dileyeyim?
All is forgiven.
Her şey affedildi.
All is forgiven, provided you don't break the peace.
Bu bir emir.
"Come home immediately, and all is forgiven".
"Hemen eve dön, seni herkes affetti."
Stick to New Testament cigarettes and all is forgiven.
Yeni Ahit sigaralarını içersen bütün günahların affolunur.
If you find out who is All is forgiven!
Hepsi affedilir!
"Come back, all is forgiven."
Geri dön, affedildin.
All is forgiven.
O zaman herşey unutulur.
If I come back tonight, all is forgiven.
Eğer bu gece dönersem affedileceğim.
Karl, All is forgiven.
Karl, hepsi bağışlanır.
You don't just pop up here one day and all is forgiven.
Böyle birden çıkagelip her şeyi affettiremezsin.
joel - joel, all is forgiven.
Joel... Affedildin, Joel.
All is forgiven, boy.
Her şeyi affettim.
You've been a very, very naughty boy, but now all is forgiven.
Çok çok kötü bir çocuk oldun, ama artık hepsi affedildi.
All is forgiven Clay? I don't buy it.
- Affetme numaraları bana sökmez.
Seymour, all is forgiven.
Seymour, seni affediyorum.
All is forgiven... of everybody!
İnsanlar her şeyi, her talihsizliği affeder.
- All is forgiven.
- Herşey unutuldu.
You'll pardon me if I appear a little startled but are you saying that all is forgiven?
Ürkmüş görünürsem bağışla,... her şeyi affettiğini mi söylüyorsun?
You can treat people like shit all year long... One gesture a year, and all is forgiven.
İnsanlara tüm yıl boyunca böyle boktan davranabilirsin sonra bir güzellik yaparsın ve hepsi unutulur.
ALL IS FORGIVEN IN THE 100-DEGREE MUD.
Her şey 37 derecelik bir çamurda unutulur.
All is forgiven?
Her şey affedildi mi?
WELL, LET'S SAY ALL IS FORGIVEN.
Peki, her şeyi unutalım.
Then all you have to do is go to church... light a candle, and pray to some stupid statue... and all is forgiven and forgotten, right, Mom?
Sonra da tüm yapman gereken kiliseye gidip... bir mum yakmak ve aptal bir heykele yalvarmak olacaktı... ve herşey unutulup bağışlanacaktı, değil mi, Anne?
Kronk, darlin', I must admit you had me worried when you mixed up those poisons, but now that Kuzco is dead, all is forgiven.
Kronk, sevgilim itiraf etmeliyim ki şu zehirleri karıştırarak beni birazcık üzdün ama şimdi Kuzco öldü.
All is forgiven.
Hepsi affedildi.
Come on back, Gordon. All is forgiven.
Hadi Gordon her şeyi unutalım.
All is forgiven if it is in the service of the greater good.
Yüce iyiliğe hizmet adına her yol mubahtır.
If I leave with this man in custody... then all is forgiven.
Eğer bu adamı elime geçirip buradan çıkarsam... tüm borçlarını silerim.
All is forgiven!
Hepsi bağışlandı!
- Come back, Delilah, all is forgiven.
Ama 5 dakika içinde çıkıp gideceğim.
- All is forgiven, honey.
- Affedildin, canım.
Okay, but you gotta promise that no matter what I tell you, all is forgiven.
Güzel o zaman anlat işte. Ama sana ne söylersem söyleyeyim beni affedeceğine peşinen söz vereceksin.
Once you show up on a golf cart, believe me, all is forgiven.
Golf arabasında görünürsen her şey affedilir.
All is forgiven.
Hepsi geçti.
Oh, then all is forgiven.
O zaman her şey affedildi.
All is forgiven.
Affedildin.
He's healthy, so all is forgiven.
Sağlığına kavuştuğunda unutulur gider.
A man can turn his coat, collaborate with the enemy, contribute to the deaths of thousands, but the old man needs his phones fixed and suddenly all is forgiven.
Adam üniformasını çıkarttı ve düşmanla işbirliği yaptı binlerce insanın ölümüne katkıda bulundu ama yaşlı kurt telefonların tamir edilmesini istediği için aniden hepsi affedildi.
Just consider it my way of saying all is forgiven.
Bunu herşeyi affettiğime dair bir işaret olarak alın.
The personality of a pit bull, that one, but all is forgiven when she sings, am I right?
Onun kişiliği bir pit bull'unki gibiydi. Ama şarkı söylemeye başlayınca her şey unutuluyor, haksız mıyım?
jenny, fix my dress, and all is forgiven.
Jenny. Elbisemi tamir et, her şey unutulsun.
Please come back. All is forgiven. - -
Sevgili yeğenim Lancelot!
All is forgiven. - -
Sevgili yeğenim Lancelot!
All of our sins were forgiven and now the world of God is open to every one of us.
Bütün günahlarımız bağışlandı. Artık Tanrı'nın saltanatı hepimize açık.
"take this all of you and drink from it... this is the cup of my blood... the blood of the new and everlasting covenant... it will be shed for you and for all men... so that sins maybe forgiven."
"Alın bunu, hepiniz için bu kupadaki, benim kanımdır bu sizlerin ve tüm insanlığın paylaşacağı yeni ve ebedi bir sözün kanıdır böylece belki günahlarınız affolur." dedi.
Ever hear the philosophy that once a man admits that he's wrong he is immediately forgiven for all wrongdoings?
Jules şu felsefeyi bilir misin? Bir adam yanıldığını kabul ederse hemen hatalarının tümü affolur.
Take this, all of you, and drink from it, for this is the cup of my blood, shed for you, and for all men, so that sins may be forgiven.
Bunu alın, hepiniz için, bu benim kanım, size ve tüm insanlara gönderildi, günahlarınız affedilsin diye.
All I want... all I've ever wanted is to be forgiven.
İstediğim tek şey... ... tek şey affedilmek.
Now, all we have to do is ask with a sincere heart to be forgiven.
- Şimdi yapmamız gereken tek şey ; affedilmeyi gönülden dilememiz.
It is all forgiven.
Geride kaldı.
all is bright 16
all is well 128
all is lost 36
all is calm 29
all is good 22
forgiven 39
forgiveness 123
all in good time 135
all i know is 350
all in all 173
all is well 128
all is lost 36
all is calm 29
all is good 22
forgiven 39
forgiveness 123
all in good time 135
all i know is 350
all in all 173
all in order 16
all in due time 19
all in a day's work 35
all i ever wanted 16
all i'm saying is 353
all in favor 76
all i need 22
all i want 30
all i'm saying 76
all i ask 19
all in due time 19
all in a day's work 35
all i ever wanted 16
all i'm saying is 353
all in favor 76
all i need 22
all i want 30
all i'm saying 76
all i ask 19