English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / All night long

All night long translate Turkish

1,225 parallel translation
That would last all night long.
Bu bütün gece sürer gider.
I'm sitting here tonight, talking to my friend and your friend Assistant District Attorney Bobby DeLaughter. We're talking about my brother, Medgar Evers and we're gonna play the blues for Medgar all night long.
Bu akşam burada, sevgili dostum ve sizin dostunuz, Bölge Savcı Yardımcısı Bobby DeLaughter ile, kardeşim Medgar Evers hakkında konuşuyoruz, ve Medgar için blues çalacağız.
Some say that ever'gainst that season comes wherein our savior's birth is celebrated the bird of dawning singeth all night long.
Kimi de der ki İsa'nın doğduğu mübarek gün yaklaşınca bütün gece ötermiş bu sabah kuşu.
Come on, I could've sworn you were thinking the same thing I was thinking all night long.
- Hayır. - Evet. - Yapma, sen de bütün gece boyunca benim düşündüğümü düşünüyordun.
I yank myself awake all night long, and then...
Bütün gece kendimi dürtüyorum ve sonra da...
All night long.
Sen ve ben.
I like to rock all night long
Bütün gece rock yapmayı severim
Don't brood all night long over this.
Tüm gece boyunca arpacı kumrusu gibi düşünme ya.
I've been blabbing all night long.
Bütün gece boyunca gevezelik ettim.
- I could go all night long.
Bütün gece devam edebilirim.
" Blink, blink, blink all night long.
" Bütün gece boyunca yanıp yanıp sönüyor.
You like standing all night long knee-deep in waste fixing some broken flow regulator when you could be here staring at half-naked dabo girls?
Burada yarı çıplak dabo kızlarına bakmak varken dizinin dibindeki bazı kırık sabitleme regülatörü tamiri için bütün gece boyunca ayakta durmayı seviyorsun.
Dance and sing all night long
Gece boyu dans et, şarkı söyle
A magic fountain flowing with non-stop wine, women and hootchie-kootchie-koo all night long.
Şarap, kadın ve hootchy-kootchy-coo'yla dolup taşan büyülü bir yer.
My wife takes them and..... l don't hear a peep out of her all night long.
Karım alıyor ve bütün gece boyunca sesi bile çıkmıyor.
I see all night long Hauling in great big cans
Bütün gece tenekelerin geldiğini görüyorum
# Shook me all night long #
Acele edin.
I loved the feeling of being totally naked all night long, waiting for the sun to come up, feeling the cold air, come in the window.
Gece boyunca çırılçıplak durma hissini çok severdim. Güneşin doğmasını beklerken, camdan giren soğuk havayı hissetmeyi.
George and I, we've been up all night long.
George ve ben, bütün gece boyunca ayaktaydık.
Like the song of the hummingbird as it gets ready to find that female hummingbird and make sweet love to it all night long.
Demek istediğim özel. Sinekkuşları kuşu, şarkı söyleyerek dişisini bulur ve tüm gece boyunca tatlı bir aşk yaşamaya hazırlanırlar.
You can do it all night long!
Butun gece isi bitirebilirsin!
She hasn't slept all night long.
Bütün gece uyuyamadı.
Don'tforget... we'll be going all night long until noon tomorrow- -
Unutmayın. Bütün gece ve yarın öğlene kadar.
Just caught two little fish all night long.
Bu kadar saat ne yaptın? Altona'da dolandım ve sadece iki müşteri aldım.
I'm Howlin'Jake, and we're gonna be partying all night long.
Ben Howlin'Jake ve bütün gece boyunca parti vereceğiz.
Yeah. Willow and I are gonna be studying all night long, so...
Willow'la bütün gece ders çalışacağız.
Well, I can talk about food all night long.
Bütün bir gece boyunca yemeklerden konuşabilirim.
We jammed all night long, every night.
Bütün gece birlikte şarkı söyledik.
The baby kept me up all night long last night.
Bebek bütün gece uyutmadı.
All night long, up and down, shifting and tucking.
Bütün gece sağa sola dönüyor. Yorganla kavga ediyor.
All night long she'd agree.
Sabaha kadar.
All night long, things are creaking and cracking.
Tüm gece boyunca her şey gıcırdayıp, çatırdadı durdu.
It stays pretty bright around here all night long.
Burası tüm gece boyunca aydınlıktır.
The Russians sing all night long.
Ruslar bütün gece boyunca şarkı söylüyor.
Because I watch you all night long.
Çünkü bütün gece seni izliyorum.
Raped her all night long.
Bütün gece boyunca tecavüz ettiler.
The Emperors have been eating Shark patties all night long.
Emperors, Shark'ı kötü hırpalıyor.
Samuel Carr, I have asked you kindly to stop that dog from howling all day and all night long.
Samuel Carr, size nazikçe söylemiştim o köpeğin bütün gün havlamasını engeleyin, bütün gece havlıyor.
Well, we can talk all night long, but the people want something done.
Bunu tüm gece boyunca tartışabiliriz ama insanlar bir şey yapılmasını istiyor.
I wanna sing and scream and dance all night long... and pee in the bushes on the way home.
Bütün gece bağırmak, şarkı söylemek, dans etmek ve eve dönerken çalılara işemek istiyorum.
He's here, alright. No, I've heard his name bandied about all night long in the present tense.
Hayır, bütün gece adı geçti durdu.
They're far outweighed by the horse shit that flies across the room all night long, but they're there to listen for if you want.
Gece boyunca odanın içinde dönüp dolaşan palavralardan daha ağır kalıyorlar, ama dinlemek istersen orada duruyorlar.
If he had, he would have stayed in his hotel room all night long.
Öyle olsaydı, otel odasında kalırdı.
It's gonna rain all night long.
Gece boyunca yağacak gibi.
It's not about to meet a beautiful girl... and have sex with her all night long.
Bu, güzel bir kızla tanışmak ve bütün gece boyunca sevişmekle ilgili değil.
And he kept me up all night, wanting to talk about why it took us... why it took me so long to understand what was really going on.
Hayır, gerçekten, uyuyamıyor. Bütün gece bizim hakkımızda konuşmamı isteyip durdu... Neden beni aldı.
They're barkin'all night long.
Galiba iki köpeği.
All fuckin'night long.
Bu böyle günlerce devam eder.
In a robbery. Then I stayed up all night with a guy who I've liked for a long time, so... Then I stayed up all night with a guy who I've liked for a long time, so...
Ama sonra, uzun zamandır hoşlandığım bir çocuk ile sabaha kadar oturdum.
We all know you've been going through a lot lately, Phil, and... for a long time I've been meaning to state outright, if you need anything at all, you don't hesitate to call, day or night.
Uzun zamandır ben de sana bir şeye ihtiyacın var mı diye sormayı düşünüyordum, gece veya gündüz aramaktan çekinme.
He was the focus of attention all season long and each night he would leave fans with a performance to remember.
Tüm sezon boyunca dikkatler onun üzerindeydi. Ve her gece hayranlarına, hatırlayacakları bir performans bırakıyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]