English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Am i close

Am i close translate Turkish

676 parallel translation
Am I close to the truth?
Gerçeğe yaklaştım mı?
Am I close?
Yaklaştım mı?
"I am living in an abandoned watchtower close to the town of Goldstadt."
"Goldstadt yakınlarında terk edilmiş bir gözetleme kulesinde yaşıyorum."
I was as close as I am to you.
Size olduğum kadar yakındım.
I was as close to Krug as I am to you now.
Krug ile dip dibeydim.
As close as I am to you? That's right, sir. And...
"Şu an sana olduğum kadar yakın mı?" Doğru efendim. "Ve?"
It won't be the same, sure, but it'll be close. I can just say I am and see what happens.
Aynı şey olmaz kesinlikle, ama gerçeğe çok yakın olacak.
I am sending Johnson to Rio to close the deal.
Anlaşma yapmak için Johnson'ı Rio'ya gönderiyorum.
I was as close to him as I am to you.
Şu anda size olduğum kadar yakındım ona.
Am I holding you too close?
Çok mu yakın tutuyorum?
I'll close my door to no one while I am the priest here.
Burada bir rahip olduğum sürece, kapımı kimseye kapatmayacağım.
Tim, toward the finish where I slide over the end of the couch, am I too close to you?
Tim, sonlara doğru, koltuktan kayınca sana çok mu yaklaşıyorum?
As close as I am now.
Hayır, Gwen.
Am I an old dog to lay near the fire till my eyes close?
Gözleri kapanana dek ateşin yanında yatan bir köpek miyim ben?
"My son, Alexander, look now what I was and what I am, with no one near me to even close my eyes."
"Evlat, Alexander, bak, neydim ne oldum..." "... gözlerimi kapatacak biri bile yok yanımda. "
Am I looking too close... or is there something heavy on your mind?
Bana mı öyle geliyor yoksa kafanı meşgul eden bir şeyler mi var?
If my mother knew that I am so close.
Eğer annem ona bu kadar yakın olduğumu bilseydi...
Excuse me, ma'am. I reckon it got a might too close for your partner.
Affedersiniz, han'fendi, burası partnerinize dar geldi galiba.
But when I say that you're close to me, that's all I can say, because that's the way I am.
Ama bana yakın olduğunu söylerken... bundan fazlasını yapamam, çünkü ben böyleyim.
I am perhaps incapable of love but I have seen it at close quarters.
Aşk konusunda beceriksizim muhtemelen ama çok yakınlarından geçmişliğim de vardır.
- Am I that close to Fairvale?
- Fairvale'e yakın mıyım? - 20 km.
I... too, am always close to you in my thoughts
Ben de düşüncelerimde her zaman sana... yakınım.
On the first night you arrived in London, when I was a newspaper reporter, and stood as close to you as I am now for two delightful minutes.
Londra'ya vardığınız ilk gece, ben gazete muhabiriydim ve unutulmaz iki dakikalık bir zaman için şimdiki gibi yan yanaydık.
What you are saying is this- - so long as I am in Khartoum you dread to attack... for a British army is close, and you know it well.
Şunu demek istiyorsun : Epeydir Hartum'dayım, saldırmaya çekiniyorsunuz, çünkü Britanya ordusunun yakında olduğunu biliyorsunuz.
Am I talking too loud, looking too close?
Çok yüksek sesle mi konuşuyorum, çok yakından mı bakıyorum?
If Mr. DuBruis is not here in five minutes, as you promised, I am going to pull Ambuli Copper off the market and close you out.
Söz verdiğiniz gibi Bay DuBruis 5 dakika içinde burada olmazsa Ambuli Bakır hisselerini sizin alımınıza kapatacağım.
I am jealous the way you are close to her
Ona yaklaşma şeklini kıskandım!
I am close to experiencing an unaccustomed emotion.
Alışılagelmedik bir duygu yaşamak üzereyim.
I am very close to you.
- Evine çok yakınım.
My condolences, ma'am. I gather you were close to the victim.
Bu sabah Mavis'la telefonda konuşuncaya değin bilmiyordum.
Ma'am, I thought maybe you could help me because... well, you and the victim were close friends and... well, I do have this problem.
Hayır, hayır, eminim, Komiser. Hiçbir şey yoktu. Ah, fakat siz sabahları erken kalkan biri olduğunuzu söylemiştiniz, tıpkı Matmazel Goren gibi.
No one knows his motive I am afraid other casinos may close down too
Kimse bunu niye yaptığını bilmiyor korkarım diğer kumarevleri de kapanacak
L... When I close my eyes, I see a pale horse... and I am bid mount him.
Gözlerimi kapadığımda solgun bir at görüyorum ve ben ona binmeye çalışıyorum.
- All right, now I am going to close it.
- Pekala, şimdi onu kapatacağım.
As close as I am to you right now.
Şu an sana yakın olduğum kadar.
He don't know how close he was. I am the Fly!
Bana "Sinek" derler!
I wanted to tell you that I am close to you I don't have anyone now.
Bizim birbirimize yakın olduğumuzu söylemek istedim benim de kimsem yok. Sizi anlıyorum.
- Yes... I am. It's quite close.
Biliyor musun geçen sene tam 5.000'in üzerinde adam kayboldu.
I am just a little too close to the fire and I've no appetite.
Sadece ateşe biraz fazla yakınım ve iştahım da yok.
Hurry, I am ready to close
Çabuk olsana, Kapatmak üzereyim!
I am a close friend of your grandmother.
Büyükannenin yakın bir arkadaşıyım.
I am very close to developing a plant with an animal's aggressive power for survival.
Hayatta kalmak için hayvani saldırganlığa sahip bir bitki geliştirmeye çok yakınım.
How close am I gonna have to get to that thing?
Ateşe ne kadar yaklaşabilirim?
Am I right? I guess that you're afraid to be close to someone again.
Sanırım yeniden birine yakınlaşmaktan korkuyorsun, değil mi?
I'm doing a lot of work, and am close to understanding a quite amusing thing, which is important for all of us.
Çok çalışıyorum. Hepimizi ilgilendiren komik bir şeyi anlamaya çalışıyorum.
I am close on the track of the Sholto gang.
Sholto çetesinin izi üzerindeyim.
I know you're getting upset and you have reason to be, but I am close.
Kızdığınızı biliyorum. Hakkınız da var ama çok yaklaştım.
I am so close now, I'm closer than I've ever been and it's making me crazy.
Çok yaklaştım ve bu beni delirtiyor.
But I am so close to getting my data for the birth-frequency graph.
Ama ben, doğum sıklığı grafiği için veriler almaya çok yaklaştım.
And if at times I am scared hold me close.
# Ve korktuğum zamanlarda bana yakın ol.
I believe I am close to a breakthrough that will enable me to duplicate Dr Soong's work and... replicate this.
Şu anda, Dr Soong'un çalışmasını kopyalamamı sağlayacak... bir ilerlemenin çok yakınında olduğuma... ve bu şeyi kopyalayabileceğime inanıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]