English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Am i dying

Am i dying translate Turkish

493 parallel translation
Am I dying?
Ölecek miyim?
Am I dying, Brown?
Ölüyor muyum, Brown?
Am I dying?
Ölüyor muyum?
Oh, God, am I dying!
'Tanrım, ölüyorum.'
"'Am I dying, Bagheera? '
"'Ölüyor muyum Bagheera?
- Am I dying?
- Ölüyor muyum?
Am I dying, Father?
Ölüyor muyum Peder?
Am I dying.
Ölüyorum
Am I dying, Louie?
Ölüyor muyum?
I am dying.
ÖIüyorum.
I am dying, and The Nautilus is dying with me.
Ben ölüyorum, ve Nautilus de benimle birlikte ölecek.
I am dying.
Ölüyorum.
I am dying, and you are to live.
Ben ölüyorum ve sen yaşayacaksın.
I am dying.
Ben ölüyorum.
I am a doctor needed by our dying men.
Ölmekte olan askerlerimizin ihtiyaç duyduğu bir doktorum.
I am dying -
Ölüyorum.
I am dying!
Ölüyorum!
Lowery, I am dying of thirst-aroonie.
Lowery, susuzluktan ölüyorum.
- well, you tell him that I am dying. And I just might. You gotta meet it halfway.
Özel bağımlılar için hazırlanmış örnek hapishanelerde bir yıl.
I am... dying -
Ölüyorum.
I am not talking about dying!
Ben ölmekten bahsetmiyorum!
- Maria, I am dying. - Don't say that, please.
Maria, ben ölmek üzereyim.
I am dying, Sire.
- Ölüyorum, efendim.
That I am dying?
Ölüyor olmam mı?
I... am dying
Ben... ölüyorum
I am dying to find Chen and see just how good he is
Chen'i bulmak için sabırsızlanıyorum ve onun ne kadar iyi olduğunu görmek için.
It is because I am dying of boredom.
Sıkıldım artık.
Kiss me, I am dying!
Öp beni, ölüyorum!
Children, I am dying...
Çocuklar! Ben ölüyorum...
What do you mean, what am I talking about? "You're dying."
Ne demek neden bahsediyorum? "Ölüyorum" dedin.
" Although I am dying, I wish to die kissing one
" Ölmek üzereyken bile, birini öpmek istiyorum.
( HEROD ) Marmoset, I am dying.
# Küçük maymun, ben ölüyorum.
I am dying of loneliness.
Ben yalnızlıktan ölüyorum.
I can bear it no longer. I am dying... I am dead, I am buried.
Bitti artık, sensiz yaşayamam, öldüm ben, beni gömdüler.
I... I am dying. But nothing will ever be able to change.
Ölebilirim, ama bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Son, I am dying!
Oğlum, ben ölüyorum!
Mother, am I really dying
Anne, ben gerçekten ölüyor muyum!
I am dying!
ölüyorum!
I am dying.
Ölüyorum...
I am dying. I'll never ask you for anything again.
Bunu senden bir daha istemeyeceğim.
I am dying for a shower.
Duş yapmalıyım.
I am not dying, but I might as well be.
Ölmüyorum Rose ama öyle sayılır.
Not I am happy because you this dying.
Öleceği için mutlu değilim.
My age times five, and I am dying. without doing anything.
Ve şimdiye kadar hiçbir şey başarmadım.
I am dying because I would not believe you.
Ölüyorum, çünkü size inanmadım.
I am dying of coldness.
Donuyorum.
- I am dying out there.
- Orada geberiyorum. - Endişe etme, Eddie.
Here I am I'm dying. The doctors are dividing up my estate!
İşte ölüyorum.
I know that I am dying and I wish I could beg
# Biliyorum ölüyorum ve isterdim dilenebilmek #
Oh, I am dying of thirst.
Susuzluktan ölüyorum.
Alive, I am a greater threat to my world than a dying sun.
Yaşarken, gezegenim için ölen güneşten bile büyük bir tehdidim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]