And back translate Turkish
108,525 parallel translation
You float into Daneland and back again, you tell half-truths, keep secrets and you refuse to accept the existence of the one, true God!
Daneland'a ve tekrar tekrar yüzüyorsun, Sen, yarı gerçekleri söyle, sır sakla Ve gerçek Tanrının varlığını kabul etmeyi reddetmişsinizdir!
He'd run his right hand up the back of my neck into my hair and pull it.
Sağ elini ensemden saçımın arasına sokup saçımı çekerdi.
My hair and my head back...
Saçımı ve başımı geriye doğru...
Okay, Aidan, you know, just... come back here, and we will figure this out together.
Aidan, bak, geri dönersen bunu birlikte çözeriz.
Go back to your village and take care of your dead.
Köyünüze geri dönüp ölülerinizle ilgilenin.
You will go back to your rat's nest and tell anyone who cares to listen... Beyond Lunden, the River Temes belongs to Alfred. And it's guarded by Uhtred of Bebbanburg.
Sıçan yuvanıza geri dönüp dinlemek isteyen herkese şöyle de "Lunden'in ötesindeki Temes Nehri Alfred'e aittir ve Uhtred of Bebbanburglu Uthred tarafından korunuyor."
You just got back, and the rover doesn't have enough power to go
Daha yeni geldin. Ve aracın da ormanlık aranda araman için gerekli benzini yok.
Go, take a shower, and we'll figure this out when you get back.
Git, bir duş al, sen geldiğinde ise bir hal çaresine bakarız.
Please leave a message and I'll get back to you.
Lütfen mesajınızı bırakın, size döneceğim.
We come back from battle to find him with his head smashed in and the door locked from the inside.
Savaştan döndüğümüzde onu kafası ezilmiş olarak bulduk ve kapı içeriden kilitliydi.
One escort driver went down, and the other fought back over there.
Eskort polis burada öldü diğeri oradan savaştı.
Joe and I busted into this black market artifact auction a while back.
Joe ve ben karaborsada insan eliyle yapılmış eserler müzayedesine gitmiştik.
And we are gonna go back to the way things were before any of this.
Ve bunlar başlamadan halimize geri dönceğiz.
And yet you came back to me.
- Yine de bana geri döndün.
You get the car and I'll meet you out back.
Seninle arka kapıda buluşurum.
You can shut up and get back in the car, or you can go it alone.
Ya çeneni kapar ve arabaya dönersin ya da oraya tek başına gidersin.
We can soon get back to him belittling my morals and telling me I'm a useless piece of crap.
Yakında değerlerimi küçümseyip işe yaramaz bir herif olduğumu söylemeye başlar.
I have to get Veil and the baby back.
Veil'i ve bebeği geri almalıyım.
We'll go back there and get it, as soon as we get out of this.
Buradan kurtulduğumuz an oraya gidip alırız.
And our own evil crept back into us.
Ve kendi kötülüğümüz bizi ele geçirdi.
You're bringing in the jizz fridge and, when it's empty, you're going to carry me back out in it.
Sperm dolabını getireceksin ve boşalttığın zaman beni o dolapla dışarı çıkaracaksın.
You just need to get me back out onto the truck, and we're home free.
Beni dolabın içinde dışarı çıkaracaksın ve işimiz bitecek.
- Krystal never came back from her doctor's appointment this morning, and now all of her stuff's gone.
Krystal sabahki doktor randevusundan geri dönmedi. Şimdi de bütün eşyalarını götürmüşler.
Let the country know that I'm fine, and I'll be back in the Oval Office as soon as the doctors clear me.
Halk iyi olduğumu bilsin. Doktorlar taburcu eder etmez Oval Ofis'e döneceğimi de.
If there is a sell-off, then it's a buying opportunity and the market bounces back.
Toplu satış olursa alım fırsatı oluşur ve piyasa tekrar yükselir.
Through these past weeks, President Kirkman has shown himself to be a leader we can trust, a leader who has the virtue and strength to keep this nation united, and I couldn't be more thrilled to be welcoming him back to the helm.
Geçtiğimiz haftalarda Başkan Kirkman, bizlere güvenilir bir lider olduğunu gösterdi. Bu ulusu bir arada tutabilecek erdeme ve güce sahip bir lider.
And he said he'd get back to you when he can.
- Müsait olduğunda size ulaşacak.
Say we get our people back. What stops me from turning around and blowing him off the face of the planet?
Vatandaşlarımızı geri alsak bile dönüp onu mahvetmeyeceğimi nereden bilecek?
Come back and help me govern.
Gelip yönetmeme yardım et.
Two years ago, his wife, Allison... She's driving back from the grocery store, and she accidentally cut someone off.
İki yıl önce karısı, arabasıyla marketten eve dönerken yolda kazara birinin önünü kesmiş.
If these senators can be reassured there's a home for them in the party, someone has their back come election time... They might have a reason to vote the bill through. And what's in it for Hookstraten?
Eğer bu Senatörler, partide benimsendiklerini bilirlerse, seçim vakti kollanacaklarına inanırlarsa taslağı geçirmek için bir sebepleri olabilir.
Look, I know we go back a long time, and I may lean toward the center, but this is politics.
Biliyorum, mazimiz eskilere dayanıyor ve ben de ortacı sayılırım ama siyaset bu.
- And... she's agreed to provide me with the political cover I need to back you up on this.
Sizi desteklemek için ihtiyacım olan siyasi kalkanı sağlayacağını söyledi.
We got to get back out there and find it. No.
Tekrar gidip orayı bulmalıyız.
She's the right choice, and I'm not gonna back down.
Geri adım atmayacağım.
Scary thing is, he's got the IQ and the money to back up his views.
Korkunç olansa görüşüne arka çıkacak hem parası hem de kafası var.
It is our job to take back America from the corrupt leaders who seek to take our land and money. "
Amerika'yı, topraklarımızı ve paramızı almak isteyen yolsuz liderlerden geri almak bizim vazifemiz. "
And it's entirely predicated upon the Russian Federation scaling back its strategic nuclear weapons in proportional response to NATO's actions, something that the Russian president has assured me he is ready to do.
Rus Federasyonu'nun da NATO'nun hareketlerine karşılık olarak stratejik nükleer silahlarda azaltmaya gideceği oldukça beklenen bir sonuç. Rus Başkanı, buna hazır olduklarını bana bizzat bildirdi.
Just write it up and bring it back to me!
Yaz ve bana getir.
Lloyd and his followers believed that American greatness was in its decline and that somehow, we were no longer heirs to the generations that pushed back the tide of fascism, put men on the moon, and relegated the Berlin Wall to the pages of history.
Lloyd ve müritleri, Amerika'nın kudretini yitirdiğine inanıyordu. Bir şekilde, artık faşizme karşı koyan, Ay'a insan gönderen, Berlin Duvarı'nı tarihin tozlu sayfalarına gömen nesillerin varisi olmadığımızı düşünüyorlardı.
I flagged it back then, and finally got a hit.
O zaman işaretlemiştim, ve nihayet bir sonuç var.
Kurt and I go way back, don't we, buddy?
Kurt ve ben geri döndük, değil mi dostum?
6000 years of civilization, and then we're back to hunting, gathering, and dodging predators.
6000 yıllık medeniyet, ve biz avlanmaya, toplamaya ve yırtıcılardan kaçmaya yeniden başladık.
If you don't lay back and listen to reason,
Eğer sırt üstü yatar ve laf dinlemezsen,
Well, let's move these things and get back to work, ok?
Pekala haydi şunları kaldıralım ve işe dönelim, olur mu?
Because you spent all that time fighting and you thought maybe you could make a difference, and now you're back at square one.
Çünkü bir fark yaratabileceğini düşünerek bütün zamanını savaşarak geçirdin, oysa şimdi başladığın yere geri döndün.
There's a section of ductwork that leads up and through the back wall.
Arka duvara doğru çıkan bir havalandırma bölümü var.
In fact, I'm fairly certain they'll pay a pretty penny to get their plutonium back, along with you and hairless, dead or...
Aslında, oldukça adil ödeyeceğinden eminim plütonyumunu sizinle birlikte götürdüğüm için ve tüysüzle. Ölü ya da...
But, look, I'm back now, and I am better than ever.
Ama bak döndüm şimdi, ve her zamankinden daha iyiyim.
And he told me that he loves me and I didn't say it back.
Bana beni sevdiğini söyledi, ama ben ona söyleyemedim.
A great guy finally tells me that he loves me, and I couldn't say it back because I didn't want it to be this big dramatic good-bye.
En sonunda, muhteşem bir adam, beni sevdiğini söylüyor, bense trajik bir veda konuşması olmasın diye karşılığını vermiyorum.
back 1915
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
backup 83
backstrom 34
backs 42
background 48
backgammon 25
backwards 110
backstage 37
backpack 27
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back in town 16
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188