Back in the day translate Turkish
1,812 parallel translation
Oh, when I was back on the force back in the day, I infiltrated an IRA terror cell.
Oh, askerde geri hizmet görevi yapıp döndükten sonra IRA terör örgütüne sızdım.
Uh, back in the day, they made electroshock therapy equipment.
Eski günlerde, elektroşok tedavisi için malzeme üretiyorlarmış.
They used to do that all the time back in the day.
Eskiden herkes böyleydi.
I knew Harlan back in the day.
Önceden beri Harlan'ı tanıyorum.
There's a panel in the elevator shaft. Leads to an old heating vent from back in the day when they used a coal furnace.
Asansör boşluğunda kömür kazanıyla ısındıkları günlerden kalan eski bir ısıtma menfezine çıkan bir panel var.
Used, of course, for human sacrifice back in the day.
Bildiğin gibi insan kurban etme işi çok geride kaldı.
We worked Manhattan North Narcotics back in the day.
Biz geçmişte Manhattan North Narkotik de birlikteydik.
We worked together what, three, four years back in the day, Jackie?
Seninle birlikte ne kadar çalıştık, üç, dört yıl geçmişimiz var, Jack?
Back in the day, you could set one of those mob guys on fire.
Eski günlerde, mafyadan birini, ateşin içine atabilirdin.
Hey, eliot worked with moreau back in the day.
Eliot eskiden Moreau için çalışmış.
- Al, look, back in the day,
- Al, bak, geçmişte,
I just keep thinking about this cop in Narcotics who almost got himself in a jam back in the day when I was commissioner.
Sürekli eskiden ben komiserken neredeyse kendi başını derde sokacak olan Narkotikteki polisi düşünüyorum.
Caused a little craziness at the Pentagon back in the day.
Geçmişte Pentagonda yaşanan olayların verdiği küçük bir delilik.
" Back in the day, moonshine runners had to be fast, reliable, and agile
" Vakti zamanında, kaçakçılar kanun adamlarından kaçmak için
If people had been enlightened back in the day, they would be racing Nissan Z's right now in NASCAR.
İnsanlar vakti zamanında aydınlatılmış olsaydı, şimdi NASCAR'dar yarışan Nissan Z'ler olurdu.
Back in the day you might have thought this is where you steam humans to eat.
Eskiden olsa buradaki insanların buharda pişirildiğini düşünüp yanlış anlardın.
You know, I studied art back in the day, as they say.
Dedikleri gibi eskiden güzel sanatlarda okumuştum.
Back in the day, I was Sir Lick-a-Lot.
O zamanlar, az Kazanova değildim.
I hear, back in the day, she used to be a goody two-shoes.
Eskiden çok düzgün bir kız olduğunu duydum.
I used to come up here myself when I was upset about something, which was often back in the day.
Ben buraya kendim geldim birşeyler alt üst olduğunda... sık sık geri döndüm.
Talking about the stuff that you had wrote about her back in the day in D.R. And then all of a sudden, she could just tell I knew nothing about it.
Kız hakkında yazdığın şeylerden bahsediyordum sonra birden bu konuda bir şey bilmediğimi söyleyiverdi.
Remember those videos of us back in the day?
Zamanında çektiğimiz şu videoları hatırlıyor musun?
Remember that back in the day, those parties?
Geçmişteki o partileri hatırlıyor musun?
Back in the day, you wanted to kill me, didn't you?
Geçmişte..... beni öldürmek istedin, değil mi?
Well, back in the day, I used to run the ropes for Run-DMC.
Eskiden Run-DMC için çalışırdım.
A little something I used to do back in the day called the Cleveland Shuffle.
Cleveland Shuffle, eskiden yapardım.
Back in the day, the kids who made the best spies were the ones who didn't wait around for the perfect gadgets.
Eski günlerde en iyi casuslar çocukları ve en iyi aletler ilk önce bize verilirdi.
These woods were like Hump City back in the day.
Bir zamanlar bu ormanlık Hump City gibiydi.
What if he knew Otis from back in the day?
Ya Otis'i o günlerden tanıyorsa?
But that was back in the day when rollerskates had four evenly spaced wheels.
Ama o günler çok eskide kaldı, patenlerin dört tekerliği olduğu zamanlarda.
We covered more than six states, back in the day.
Zamanında altıdan fazla eyalette saklandık.
The next day, it's back in the parking lot with five grand in the glove box and instructions for the next drop-off.
Ertesi gün, torpido gözünde beş bin dolar ve bir sonraki teslimat için talimatlarla birlikte otoparka geri getirilmiş oluyor.
I had a rough day yesterday, 10 hours on the back of a camel in roasting heat.
Dün deve sırtında oldukça zorlu bir gün geçti beynim pişti sıcaktan.
I'm sure one day I'll look back at this and go, "I was in the carnival."
Bir gün bunu hatırladığımda "karnavaldaydım" diyeceğime eminim.
"Here I am in the Amazon." Then he fucks off, back off. Back off home.
"Şu an Amazon'dayım." Sonra, haydi siktir olup gidelim eve dönelim.
But if it was such a back-in-the-day thing...
Fakat çok ama çok eski zamanlardı herhalde...
they say your tour is already in other town and they come back to get you the day after tomorrow
Grubunun çoktan diger sehre gittigini ve seni almaya,... ancak yarindan sonraki gün geleceklerini söylüyorlar.
I met him in the valley... the day I came back from the front.
Cepheden döndüğüm gün vadide karşılaştım.
None of the day that you will come back to be in our old days
"Dönmeni beklemediğim bir gün bile olmadı" "Eski günlerimizin anısına"
That day, we snuck in through the back, the movie playing was "Dirty Dancing".
O gün arkaya sıvışmıştık, "Dirty Dancing" filmi oynuyordu.
They post them on the wall in Juliet's courtyard, and then these secretaries come back with this basket and they retrieve the letters every day.
Juliet'in bahçesindeki duvara asıyorlar sonra sekreterler ellerinde bir sepetle gelip mektupları topluyorlar.
In my day, a pat on the back, and a walnut, went a long way.
In my day, a pat on the back, and a walnut, went a long way.
Well, she calls me back later that same day saying how she got Krogstad to lower her premiums, which is exactly what the greasy twat wanted in the first place.
Aynı günün ilerleyen saatlerinde beni tekrar aradı ve Krogstad'a, ödediği prim miktarını azalttırdığını söyledi ki bu zaten pörsümüş amcığın en başından beri istediği şeydi.
Back in the day, this contraption almost caused the end of the world as we know it.
1930'larda bu acayip alet... nerdeyse dünyanın sonunu getiriyordu.
All they knew, what was in the cave, and one day one of them gets out... and goes out and... sees the real world, comes back and tells the others.
Mağaralarda ne olduğunu hepsi biliyordu ve bir gün içlerinden biri dışarı çıktı ve gidip gerçek dünyayı gördü, geri dönüp diğerlerine anlattı.
Before your mother gets back from the "spa day" in four hours?
Annen dört saat sonra kaplıcadan gelene kadar.
And I hope that in the years ahead that we may look back on this day and this action as being the most significant action taken during this administration.
Umuyorum ki ilerleyen yıllarda bugüne bakıp bu hareketin bu yönetim süresince alınmış en önemli karar olduğunu göreceğiz.
Every day of my life, for as far back as I could remember, I was in the water.
Hayatımın her günü, hatırladıklarım kadarıyla, hep denizde geçti.
And on Armistice Day in Centralia, Washington... veterans fresh back from the war were murdered by radicals.
Washington, Centralia'da ateşkes gününde savaştan daha yeni dönmüş askerlerimiz radikaller tarafından öldürüldü.
Back in the day,
O zamanlar,
But if you turn your back on all the experiences that made you strong and compassionate because they hurt I'm afraid that one day everything you learned in Smallville will have been for nothing.
Ama sırf acı veriyor diye seni güçlü ve merhametli yapan geçmişini unutmaya çalışırsan korkarım bir gün Smallville'de öğrendiklerinin hiçbir anlamı kalmaz.
back in town 16
back in business 17
back in 260
back in my day 20
back inside 56
back in the car 36
back in line 31
back in high school 24
back in college 24
back in the old days 18
back in business 17
back in 260
back in my day 20
back inside 56
back in the car 36
back in line 31
back in high school 24
back in college 24
back in the old days 18
back in the 107
back in a minute 41
back in a sec 24
in the daytime 17
the day 56
the day before yesterday 39
the day after tomorrow 108
the day before 49
the day after 57
the day she died 19
back in a minute 41
back in a sec 24
in the daytime 17
the day 56
the day before yesterday 39
the day after tomorrow 108
the day before 49
the day after 57
the day she died 19
the day after that 18
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back the fuck up 47
back it up 216
back to work 469
back to the future 36
back up 1292
back off 1570
back to the beginning 16
back then 441
back me up 80
back home 188
back to school 26
back soon 22
back to square one 51
back door 80
back me up on this 16
back down 43
back me up here 53
back here 146
back to business 35
back to school 26
back soon 22
back to square one 51
back door 80
back me up on this 16
back down 43
back me up here 53
back here 146
back to business 35