English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And money

And money translate Turkish

29,247 parallel translation
And the first guy puts his money into a high-end place with great food and a kickass wine list, now that guy... That guy is gonna retire on his own private island.
Ve yemeği harika, şarap listesi bomba son teknoloji bir mekana parasını yatıran ilk adam işte o adam emekliliğini özel adasında geçirecek.
If he's making more money than you and you've been there for four years, you need to talk to your boss about that.
Eğer senden daha çok para kazanıyorsa ve sen dört yıldır oradaysan bu konuda patronunla konuşmalısın.
And after hearing you talk on Glazer's show, it got me wondering, where the fuck is my money at?
Ve senin glazer'daki konuşmanı dinledikten sonra merak ettim acaba param nerde lan?
He mismanaged my money and we had a really bad breakup.
Paramı yanlış kullandı ve kötü bir ayrılık yaşadık.
No, what they need is someone to protect and grow their money.
Hayır, ihtiyaçları olan tek şey koruma ve paralarını genişletme.
Money was never plentiful and studying took all I had.
Hiç çok param olmadı ve elimdekini okula yatırdım.
Elizabeth will accept, and the money can be transferred to her.
Elizabeth kabul eder ve para ona aktarılabilir.
And there are other ways to punish him which do not involve money.
Ve onu cezalandırmak için, paranın dahil olmadığı yollar da var.
I didn't just gamble with money, I gambled with the happiness and security of my workers.
Sadece parayla kumar oynamadım çalışanlarımın mutluluğu ve güvenliği ile de kumar oynadım.
Said the money was at her place, and sure enough...
Paranın kızın dairesinde olduğunu söyledi, haklı...
Money, machines, boots on the ground, and I'm talking 2,000 to 3,000 troops.
Para, silahlar, zırhlar ve yaklaşık 2000 ile 3000 civarı askerden bahsediyorum.
And now that money is just sitting there in escrow.
Şimdi o para orada emanette duruyor.
Or, if we ended up making money from this, Sheldon and I could split our shares with you.
Veya bu işten para kazanırsak Sheldon'la payımızı seninle paylaşırız.
You get that kind of money when you're young and you use something to build it with, right?
Böyle bir parayı gençken bulup üzerine bir şeyler koymak istersin.
I'm gonna tear this down and then get the money and live, what - I'm 50 years old.
Burayı yıkacağım ve sonra parayı alıp ne yapacağım?
Bernie takes all the rich people's money and Trump just keeps giving it back to'em in bribes that keep the economy running.
Bernie zenginlerin parasını alır. Trump rüşvet olarak geri verir ve ekonomi bozulmaz.
- And she doesn't have enough money to pay her bills or her rent.
- Ayrıca ne masrafları, ne de kirasını ödeyecek parası kalmadı.
And then we have a little bit of money and then - and then what?
Sonra biraz paramız olacak ve ondan sonra ne olacak?
- With what lawyers, what resources, and what money?
- Hangi avukatlarla, kaynaklarla ve hangi parayla?
She was sick, and she needed money... and I found a way to get it for her.
Hastaydı ve paraya ihtiyacı vardı ve ona o parayı sağlamanın bir yolunu buldum.
- And they won't be able to sue us for the money back because it'll already be gone.
Ve bizi paralarını geri almak için dava edemeyecekler çünkü para gitmiş olacak.
... The money that you would save, and the taxes - -
- Vergiler falan...
You're suggesting an Iraqi War veteran, who may very well be suffering from PTSD, robbed the Army, split the money up with his friends, spent all his cash, and then killed one of his best friends for more money?
Travma sonrası stres bozukluğundan muzdarip bir Irak Savaşı gazisi orduyu soyup parayı arkadaşlarıyla bölüştü kendi payının hepsini harcadı, sonra da para için en iyi arkadaşlarından birini öldürdü diyorsunuz öyle mi?
And then he drove out to Yucca and stole all the guy's money.
Sonra da Yucca'ya gidip adamın bütün parasını çaldın.
This is the "I want to kill my friend and steal his money to pay for my wedding and honeymoon" murder.
Bu, arkadaşımı öldürüp parasını çalayım da düğün ve balayı masraflarını karşılayayım cinayeti.
A Sailboat, Tesla, and a Bentley. Yeah, well, people who say money can't make you happy, just aren't giving it a chance. Mm.
"Parayla saadet olmaz" diyenler, buna hiç şans vermiyor da ondan.
My wife got our house, half of my money, and sole custody of our children.
Karım evimizi, paramın yarısını ve çocuklarımızın tam velayetini aldı.
Or you could put the money in this envelope, And we will start.
Ya da parayı bu zarfa koyabilirsin, sonra da başlarız.
Was she also unaware that you were transferring large sums of money to Panama from a joint account held by you and your husband?
Kocanıza ve size ait ortak hesaptan Panama'ya büyük miktarlarda para aktarıyor olduğunuzdan da bihaber miydi?
She reminded me where the money was and where to go if I had to use the bathroom.
Bana paranın nerede olduğunu ve lavaboyu kullanmam gerekirse nereye gideceğimi hatırlattı.
But I can get a job anywhere out there, and probably with new research money, and I have colleagues out there who can help me get a place...
Orada bir iş bulabilirim. Araştırma fonundan gelen para da var. New York'ta yerleşmeme yardım edecek iş arkadaşlarım var.
Did he know the contract and the money came from Alice?
Paranın Alice'den geldiğini ve sözleşmeyi biliyor muymuş?
- Maura, they have money... and ATMs.
- Maura, onların paraları var ve ATMleri.
And you knew that Jack needed the money.
Ve Jack'in paraya ihtiyacı olduğunu biliyordun.
And he was trying to pay back his clients with his own money.
Ve o müşterilerine kendi parasından, paralarını geri vermeye çalışmış.
We don't have the money to hire associates, paralegals, and support staff.
Avukat, asistan ya da eleman tutacak paramız yok.
And now you want me to give you your money back out of my own pocket?
Şimdi de benden, paranı kendi cebimden ödememi mi istiyorsun?
And when that happens, I kill the deal, and your money goes back to the partners that you took it from.
Bu gerçekleştiğinde de, anlaşmayı bozacağım ve paranız doğruca ortaklara, onu aldığınız insanlara gidecek.
More money is going out than is coming back in and the cost of loyalty is increasing.
Girenden daha fazla para çıkıyor ve sadakatin bedeli artıyor.
And he put too much money into renovations, and then the market, you know, did what it did.
Evlerin tadilatı için çok fazla harcama yapmış... Ve sonra, emlak fiyatları... Maalesef dibe vurmuş.
Well, Robert only does all those things because he doesn't have a real job while I'm working, making money so we can afford the doctors and the snake sticks.
Bunlarla Robert'ın ilgileniyor olmasının sebebi.... kendisinin gerçek bir işinin olmaması. Çalışan benim ve benim kazandığım parayla... doktor masraflarını karşılayabiliyoruz... Yılan çubukları alabiliyoruz.
So, I... I give Doug my money and then he calls me.
Doug'a ödeme yapacağım, sonra o beni arayacak.
And not only have they gotten rid of a huge financial burden, but they're getting a huge amount of money for it.
Büyük bir mali yükten kurtulmakla kalmazlar, bunun için yüklü miktarda para da alırlar.
They lay out what should happen and what the U.S. wants to happen to get our money back.
Paramızı geri almak için neler olması gerektiğini ve ABD'nin neler olmasını istediğini gösteriyor.
The fans and the media are wondering if it was money well spent and they're about to find out.
Hayranları ve medyanın merak ettiği acaba paranın harcandığı ve farkedilmek üzere olduğu gerçeği mi?
And then invest that money.
Sonra da o paraya yatırım yapın.
Listen, if I'm making money for my clients and my company, nobody gives a fuck if I'm fucking my nanny.
Dinle, eğer müşterilerime ve şirketime para kazandırıyorsam kimse bakıcımı sikmemi umursamaz.
And once they find out that Ricky Jerret ain't all about the money, then people will start to understand what's really important to you. Okay?
Tamam mı?
We have no money to pay them, and the longer we stay here here, the longer we risk losing control of our Pack.
Onlara ödeyecek paramız yok. Burada ne kadar uzun kalırsak sürümüzün kontrolünü kaybetme riskimiz o kadar artar.
And you'll save that money next year. Why?
- Seneye o para size kalır işte.
He makes the same money. And it's branding.
Aynı parayı kazanacak ve marka değerimiz artacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]