English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Anything but

Anything but translate Turkish

17,478 parallel translation
You do not have to say anything but it may harm your defence if you do not mention, when questioned, something you later rely on in court.
Hiçbir şey söylemeyebilirsiniz ama sorgulanırken mahkemede kullanacağınız bir şeyden bahsetmezseniz savunmanız zarar görebilir.
Miss Bigelow, you do not have to say anything but it may harm your defence if you do not...
Bayan Bigelow, Hiçbir şey söylemeyebilirsiniz ama sorgulanırken
Most are news for a day, a week maybe, until the people find a Kardashian to distract them, but I've never seen anything like this virus before.
Çoğu Kardashian'lardan biri dikkatlerini dağıtana kadar birkaç gün haber oluyordu ama bu virüs gibi bir şeyi daha önce görmedim.
This lab journal links Cannerts to the virus, but I can't do anything with it.
Laboratuar notları Cannerts'ı virüse direk bağIıyor ama, bununla hiçbir şey yapamam.
Not to be all realistic, but unless Meese wants to be paid in swivel chairs, there's nothing worth anything left in this building.
Bu pek gerçekçi değil ama, eğer Meese ofis sandalyesiyle ödemeyi kabul etmezse, binada ona verebileceğimiz bir şey kalmadı.
Yes, but no one drew my attention to it or said anything.
Evet ama kimse buna dikkatimi çekmedi, bir şey söylemedi.
But your head won't if you try anything.
Bir şey yapmaya kalkışırsan kafan yerinde olmayacak.
Kate, I'm... I'm really sorry, but Harry would kill me if I had anything to do with this, and Brian seems like a great guy.
Kate, çok üzgünüm ama Harry bununla bir ilgim olduğunu bilse beni öldürürdü ve Brian çok iyi birine benziyor.
And I'm sorry, but you've made me happier than anyone or anything, ever...
Ve üzgünüm ama sen beni hiç kimse ya da hiç birinin etmediği kadar mutlu ettin.
I've never begged for anything in my life but, so help me, I'm begging you now.
Hayatım boyunca hiçbir şey için yalvarmadım. Ama bana yardımcı olun, size yalvarıyorum.
I'm happy to help out, Mama, but why isn't the circus twerp out here doing anything?
Seve seve yardımcı olurum anne ama şu sirk maymunu neden bir şey yapmıyor?
but I learned a long time ago that I can't talk Barry out of anything once he sets his mind to it.
Barry'i, aklına koyduğu bir şeyden vazgeçiremeyeceğimi uzun zaman önce öğrendim ben.
Like I'm watching myself but I can't control anything.
Sanki kendimi izliyorum ama hiçbir şeyi kontrol edemiyorum.
You do not have to say anything, but it may harm your defence if you fail to mention, when questioned, something you later rely on in court.
Herhangi bir şey söylemekle yükümlü değilsiniz. Sorgulamada daha sonra mahkemede bahsetmezseniz savunmanız zarar görebilir.
You do not have to say anything, but it may harm your defence if you fail to mention, when questioned, something you later rely on in court.
Herhangi bir şey söylemek ile yükümlü değilsiniz ancak sorgulama sırasında sonra kullanacağınız bir şeyden bahsetmezseniz savunmanız zarar görebilir. Söylediğiniz herhangi bir şey delil olarak kaydedilebilir.
But you can have anything from here to there.
Ama şu sıradan istediğinizi alabilirsiniz.
But if anything, all I've done is hold you back.
Ama yaptığım tek şey seni geri tutmak oldu.
I don't know anything about it, but I'm sure it'll be okay.
Ben de bir şey bilmiyorum ama büyük bir şey yoktur bence.
I'm sorry if you feel like it is. But hating me isn't going to fix anything.
Böyle hissediyorsan üzgünüm ama benden nefret etmen bunu düzeltmeyecek.
But not'cause of anything specific?
Ama özel bir şeye sebep olmadı mı?
But that doesn't mean you had anything to do with your mother's death.
Bu demek değil ki annenin ölümüyle alakan olsun.
But you won't find anything on it.
Ama bir şey bulamayacaksınız.
But... it is an open convention, and so we have to operate with the belief that anything could happen.
Evet ama bu bir açık kurultay. Bu yüzden her şeyin olmasına hazırlıklı olmalıyız.
I don't want to be a dick or anything, but rent here is obscene and you...
İbnelik yapmak istemem ama burada kiralar korkunç durumda ve sen...
Yeah, man, but there are people here that never show up for anything.
Evet kanka ama buradaki insanlar hiçbir şey için gelmiyorlar.
Danny told us that he was moving drugs through the inn, and I know the DEA searched the property... but didn't find anything.
Danny bize, oteli uyuşturucu kaçırmak için kullandığını söyledi ve bildiğim kadarıyla Narkotik Büro, oteli aramasına rağmen hiçbir şey bulamadı.
But, if anything ever does, you know, get going, we should make sure it is about us.
Ama ne olursa olsun anlarsın işte olmaya devam ederse bizimle ilgili olduğundan emin olmalıyız.
say anything about it earlier, but... when Sally came by to see me... she said some things.
Biliyorsun, daha önce bu konuda hiçbir şey söylemedim ama Sally beni görmeye geldiğinde bir şeyler anlattı.
I would do anything to bring you back, but, Grandfather, I don't...
Seni... geri getirmek için her şeyi yaparım ama dede, bunu...
I am also aware of the feelings generated by continued close proximity to the people you are working for, but I would hate you to mistake those feelings for anything else.
Sürekli olarak yakından hizmet ettiğin insanlara duyulabilecek hislerin de farkındayım. Ama bu hisleri başka bir şeyle karıştırmanı istemem.
But if you want anything to happen, I'm the one that can make it so.
Ama herhangi bir şeyin olmasını istiyorsan, yapabilecek olan benim.
I told her to let it go, that there wasn't anything there, but there was.
Peşini bırakmasını ortada hiçbir şeyin olmadığını söyledim ona ama varmış.
But before we do, be aware that if you release any of this call to the media, anything we discuss will be off the table.
Ancak ondan önce, bu görüşmenin medyaya sızması halinde anlaşmamızın tamamen iptal olacağının farkında olmalısın.
- I haven't done anything wrong, but in a lifetime of service, I'm out?
Ben yanlış yapmadım demiyorum, ama görevim süresince ilk defa oluyor, ve oyun dışındayım.
I know the Office of Professional Responsibility isn't sexy, but is there anything I can answer for you?
Mesleki Sorumluluk Biriminin çok da çekici olmadığını biliyorum, ama cevaplama mı istediğin soru var mı?
You know, I'm glad you feel strongly, but I should warn you, we've never been able to catch them in anything.
Bu konuda sıkı durmana sevindim ama seni uyarmalıyım, hiçbir şekilde onları yakalayamadık.
Look, we're sorry about your team, but this man, we haven't seen anything like him before.
Bak, takımın için üzgünüz ama daha önce bu adam gibi bir şey görmedik.
Well, no, we all have dads somewhere, but me and Mariana don't really know anything about ours.
Şey, hayır, hepimizin biryerlerde babası var, fakat ben ve Mariana bizimki hakkında pek de birşey bilmiyoruz.
Love like that can be a curse, not just because one grieves, but because it will be hard to love again, to settle for anything less.
Böyle bir aşka lanet edilebilir yasa boğduğu için değil. Ama tekrar aşık olmayı zorlaştırdığı için daha azını kabullendiğin için.
I'd never seen anything like them, but I think you should come and have a look.
Hiç böyle bir şey görmemiştim, ama... sanırım bir gelip bakmalısın.
But I have no idea if there's anything of her left... in her.
Ama ondan geriye içinde bir şey kalmış mı, hiç bir fikrim yok.
But did anything ever happen!
Ama bir şey oldu mu!
But don't worry about anything here.
Ama hiçbir şey için endişelenme.
But I would never do anything to hurt you.
Ancak asla seni incitecek bir şey yapamam.
But I have to be honest, I've never heard anything like this.
Ama doğruyu söylemek gerekirse önceden hiç böyle bir şey duymamıştım.
I mean, he would never say anything, but I can tell.
Böyle şeyleri söylemez tabii de ben anlarım.
Nobody knows if anything will work, but it's probably our best shot.
İşe yarayan bir şeyin olup olmadığını kimse bilmiyor ama en iyi şansımız bu.
But the numbers on the bottom, they don't mean anything.
Ama alttaki sayılardan bir şey anlamadım.
But it wouldn't solve anything.
Ama bu çözüm olmaz ki.
Actually, we never see eye to eye on anything, but I do want to thank you for everything you've done to get my mom back.
Aslında hiç anlaşamıyoruz ama annemi bulmama yardım ettiğin için teşekkür ederim.
Actually, Jace should be the one throwing it, but considering everything he must be going through with Clary... I don't wanna ask him to do anything.
Aslında Jace vermeliydi ama Clary'le yaşadıklarını hesaba katarsak ondan bir şey yapmasını istemeyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]