English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Behind my back

Behind my back translate Turkish

1,575 parallel translation
Don't say anything about me behind my back.
Sakın arkamdan konuşmayın.
Never again do business with any member of my family behind my back.
Bir daha asla ailemle iş yapma benim arkamdan.
So this is what you do behind my back.
Demek arkamdan böyle işler çeviriyorsun.
I sense them calling emergency meetings behind my back, and developing contingency plans.
Arkamdan Kriz Komitesi'ni toplantıya çağırdıklarını ve kriz planları yaptıklarını apaçık seziyorum.
- You went behind my back!
- Arkamdan iş çevirdin.
She takes back to work behind my back She is now someone to fuck.
Benim arkamdan iş çeviriyor. Şu anda birini beceriyor.
It was shitty of you to go behind my back after Dahlia, okay?
Benden gizlice Dahlia'nın peşine düşmen de pislik bir hareket oldu.
If I found out you been seeing someone else behind my back...
Eğer arkamdan bir işler çevirdiğini yakalarsam...
'Cause people say that behind my back all the time. It's not a big deal.
Bu sana birşeyler öğretmeme engel değil, tamam mı?
I only spend my money, and I pay my taxes here, and I have seen you talking behind my back.
Ben burada para harcayıp, vergisini ödüyorum sizse arkamdan konuşuyorsunuz.
You knew I'd done a deal with Marchant and you went behind my back.
Marchant ile anlaşma yapacağımı biliyordun ve ardımdan sen gittin.
Lying to me, going behind my back.
Bana yalan söylüyorsun, arkamdan işler çeviriyorsun.
Old enough for your boy to be tapping that ass behind my back.
Adamına arkamdan iş becertecek kadar büyük.
- You went behind my back?
Arkamdan iş mi çeviriyorsun?
Now you go behind my back like this?
Beni böyle geride bırakıp gidiyor musun?
Thanks. Thanks for this evening, for our conversation for giving me a ride, for the excellent wine for the bill, which you paid behind my back.
Bu güzel gece, sohbetin beni arabayla şehri gezdirmen, harika şarap ve hesabı ödediğin için...
How can I work with one hand tied behind my back?
İyi de, bir elim bağlıyken nasıl çalışmamı bekliyorsunuz?
Those two dummies were definitely up to something behind my back, and I didn't like it.
Bu iki salak kesinlikle arkamdan bir şeyler çeviriyordu ve bundan hoşlanmamıştım.
I took the good stuff, and replaced it with some crap from home that way, if those two dummies tried to sell it behind my back, they'd be screwed.
İyi parçaları aldım ve onları evden birkaç zırvayla değiştirdim. Eğer bu iki salak bunları arkamdan satmaya kalkışırsa hapı yutarlardı.
A couple of months ago, Dwight tried to go behind my back with Jan and get my job.
Birkaç ay önce, Dwight, Jan ile birlikte arkamdan iş çevirdi... ve işimi aldı.
Are you trying to get on another show? Behind my back?
Arkamdan başka programa çıkmaya mı çalışıyorsun?
- You went behind my back.
- Arkamdan iş çevirdin!
Is that what they're calling me behind my back?
Benim arkama seni takmalarinin sebebi bu mu?
You cut me out of your life, made me feel guilty for kissing Lucas, when you had screwed Nathan behind my back.
Lucas'ı öpmem yüzünden bana kendimi suçlu hissettirip beni hayatından çıkarttın. Tam bu esnada da Nathan'la arkamdan iş çeviriyormuşsun.
You and Lucas having an ongoing affair behind my back!
Lucas ile birlikte benim arkamdan iş çevirmeniz.
- You went behind my back.
- Arkamdan dolap çevirdin!
You've been sucking up to her behind my back, haven't you?
Benim arkamdan ona yağ çektin değil mi?
- You went behind my back.
- Arkamdan iş çevirdin.
Hustlin'you, beating you with one hand tied behind my back.
- Evet. Dalaşmak, seni benzetmek. Tek elimle, biri arkamda bağlı.
You went behind my back.
Arkamdan iş çevirdin.
The two of you were scheming behind my back.
Siz ikiniz arkamdan dolaplar çeviriyordunuz.
If you had any respect for how important my career is to me, you would've listened and not gone behind my back.
Kariyerimin benim için olan önemine saygı duysaydın beni dinleyip arkamdan iş çevirmezdin.
- She went behind my back.
- Arkamdan iş çevirdi.
I'll fuck you up sitting on the toilet, with my hands behind my back, scratching my balls with my nose.
Seni tuvalette oturmuş ellerim arkadayken.. ... burnumla taşaklarımı kaşırken sikerim.
So - so what you needed to do was go hang out with her a few times without tell... behind my back?
Bana söylemeden benim arkamdan onunla takılman mı... -... gerekiyordu yani?
My hands were still tied behind my back, and I...
Ellerim arkadan bağlıydı.
Instead he went behind my back, approved the deal, And it's left me in a very uncomfortable position.
Onun yerine arkamdan iş çevirdi, anlaşmayı onayladı ve beni çok huzursuz bir durumda bıraktı.
However, if either of you ever go behind my back, I will have you shot.
Yine de eğer ikinizden biri arkamdan iş çevirecek olursa,... sizi vurdururum.
How could you go behind my back and sign off on this deal, when I explicitly told you not to? ( KNOCKING )
Ben sana apaçık yapma dediğim halde nasıl arkamdan iş çevirip anlaşmayı imzaladın?
You took her to therapy behind my back.
Onu, iznim olmadan terapiye götürdün.
But going behind my back is of course different.
Ama tabii ki arkamdan gizlice iş çevirmek daha farklı.
That way you guys can talk about me behind my back.
Böylece siz de rahat rahat arkamdan konuşabilirsiniz.
So, working on something behind my back now, huh?
Demek arkamdan iş çeviriyorsun, ha?
I can gum through through that with my dentures behind my back.
Takma dişlerimi götüme takar sakız gibi çiğnerim onu be.
Meanwhile, she's trying to be BFFs with Dylan and she's throwing herself at Chris Abeley behind my back.
Bu arada da Dylan'la arkadaş olmaya çalışıyor ve arkamdan kendini Chris Abeley'nin önüne atıyor.
I'm talking about the fact that you're fucking the nanny behind my sister's back.
Ablamın arkasından bakıcıyı becerdiğin gerçeğinden bahsediyorum.
Don't lag behind in the race, my friend, let them pull you back as much as they can
Yarışta geri kalma arkadaşım Yapabildiğin kadarıyla onları geri çek
See, the thing is, when I sat down, I realized it was behind me, kind of right on my lower back.
- Ben oturduğumda arkamdaydı. Belime doğruydu.
The behind-my-back part, the violation of the trust.
Arkamdan iş çevirip, güvenimi sarstı.
It's time I go back to my regular life where I am a quiet fuckup who doesn't cost anybody any money and knows his goddamn position behind this fucking counter making cappuccinos for this fucking guy.
Normal hayatıma dönme zamanı geldi. Orada her şeyi berbat etsem de kimseye maddi zarar vermiyorum ve kahrolası görevimin bu lanet kasanın arkasında şu siktiğimin herifine kapuçino yapmak olduğunu biliyorum.
If I know my drug cartels, it won't take much longer to make it look like he's going behind the boss'back.
Eğer uyuşturucu ayrıcalıklarımı bilirsem, Patronun arkasından işler çevirdiğinin ortaya çıkması fazla sürmez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]