Can we help you translate Turkish
2,416 parallel translation
Actually, what can we help you? .
Size nasıl yardımcı olabiliriz?
How can we help you guy?
Nasıl yardımcı olabiliriz?
- How can we help you guys?
Size nasıl yardımcı olabiliriz beyler?
- Can we help you, officer?
- Yardımcı olabilir miyiz memur bey?
Can we help you and invite you to sit down?
Size yardımcı olabilir miyiz veya oturmak ister misiniz?
Can we help you?
- Biz de sana makyaj yapalım mı?
Can we help you with something?
Size yardımcı olabilir miyiz?
- How can we help you today?
- Bugün size nasıl yardımcı olabiliriz?
If you help us, we can help you.
İşte o yastık senin düşmanın, Ryan!
We can get you some help.
Sana yardım çağırabiliriz.
And your mother and I, we will help you follow it however we can.
Ve annenle ben, elimizden geldiğinde sana yardım edeceğiz.
Frank, you help me with this plywood and you guys can each grab a box over there and then we'll...
Frank, biz kontrplakları taşıyalım. Diğerleri de gidip...
( Dennis groans ) I think we can help you, dude.
Bence sana yardım edebiliriz, dostum.
We can help you.
Sana yardım edebiliriz.
Maybe we can help you with one or two of the violations in here.
Belki buradaki bir-iki ihlâlle ilgili size yardımcı olabiliriz.
I know, but this way, when you're at your dad's, we can video chat, like, when you need help with homework or you've been having trouble with math.
Biliyorum ama bu şekilde sen babanın evindeyken görüntülü konuşabiliriz ödevinle ilgili yardıma ihtiyacın olduğu zaman ya da matematikle başın belada olduğu zaman.
We're sorry for your loss, but any information you can give us may help us find her killer.
Başınız sağ olsun ama vereceğiniz her bilgi, katili bulmamıza yardımcı olur.
So whatever trouble she's in, I am sorry for, but there's nothing we can do to help you.
Yani başındaki dert her neyse, çok üzgünüm ama yardım etmek için yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
If they know who I am... We can help you.
- Kim olduğumu öğrenmişlerse...
Listen, we can help you, but we're going to need your cooperation.
Bak, sana yardım edebiliriz, ama işbirliği yapman gerekecek.
Hope that we can help you with that
Size yardımcı olmaya çalışacağım.
We can't help you.
Biz size yardım edemeyiz.
If you tell us what's going on, we can help you.
Eğer bize neler olduğunu anlatırsan yardımcı olabiliriz.
Just let him go, and we can help you!
Onu bırakırsan sana yardım edebiliriz.
God, after all the missteps, we finally have somebody in this house that maybe can help you.
Tanrım, onca yanlış adımın ardından nihayet eve, sana yardım edebilecek biri geldi.
I promise you, Kelly, we can help save your mom's life, but we need your help to do it.
Sana söz veriyorum Kelly, annenin hayatını kurtarmaya yardım edebiliriz ama bunu yapmak için yardımın gerekiyor.
We can help you out a lil'bit with the subtext.
Alt metin olayında sana elimizden geldiğince yardım ederiz.
Now, sales to an undercover is a hard case to beat, Brody, but maybe if you help us, we can cut you some slack.
Şimdi Brody gizli satış yapmak başa çıkması zor bir iştir. ama belki sen bize yardım edersen, sana biraz genişlik sağlayabiliriz.
We can help you by letting them know that you are now in custody and that you are fully cooperating with the police.
Onları arayıp gözaltında olduğunu ve polisle tam işbirliği içinde olduğunu bilmelerini sağlayabiliriz.
Can we help you?
Yardım edebilir miyiz?
You help me, Simon, I'm gonna help you, and we can do this together.
Hadi yardım et, Simon! Ben de seni kurtarayım! Birlikte atlatabiliriz.
Thanks to bastards like you, we can't help but lose it!
Sizin gibi herifler sağ olsun elimize kayıptan başka şey geçmiyor!
You can't fight each other, we have to help each other.
Birbirimizle savaşmak yerine birbirimize yardımcı olmalıyız.
Well, we can help you with that.
Bu konuda sana yardım edebiliriz.
Help me! Do nothing until we can get a rope up to you, you understand?
Sana bir halat uzatana kadar kıpırdama, anladın mı?
If you can get him to cooperate, we can try to help him.
Yardım etmek istiyorsan, Kyle'ın bizimle işbirliği yapmasını sağla.
I mean, I'll go with you, we can get help together.
Seninle gelirim, çareyi beraber ararız.
♪ Let's enjoy it while we can ♪ Won't you help me share my load?
# Hala mümkünse zevk alalım # bu yükümü paylaşmada bana yardım etmez misin?
IF YOU NEED HELP TO PAY, WE CAN MAKE AN ARRANGEMENT.
Bir bardak su içmeliyim. Ödeme için yardım istersen, bir şeyler ayarlayabiliriz.
And you in mine, so we can help one another.
Sen de kendini benim yerime koy. Böylece birbirimize daha çok yardımcı olabiliriz.
We have a serious problem. Is this something I can help you with?
Yardımcı olabileceğim bir şey mi?
- If we can help you in one way or another...
- Elimizden ne gelirse...
We can help you?
Yardım edebileceğim bişey var mı?
You don't. We can help you do that.
Sana yardım edebiliriz.
But we can help her, do you understand?
Ama biz ona yardım edebiliriz, anlıyor musun?
We can help you find a place of your own right here, in Los Alamos.
Burada, Los Alamos'ta bir ev bulmanıza yardımcı oluruz.
We can help you pick it up.
Gidip almanıza yardım edebiliriz.
And we can help you find your tribe.
Bizde kabileni bulmana yardım ederiz.
We can help you write your memoire.
İstersen anılarını yazmana yardımcı olabiliriz.
You understand? Yeah, I do, and I think we can help each other.
Evet, bence birbirimize yardım edebiliriz.
You know, high school to college, it can be a big transition, especially if you're not from the city, so... so we try to help out with that transition in a number of ways.
Liseden üniversiteye geçmek büyük bir değişim olabiliyor özellikle de şehir dışından gelmişseniz. Kısacası biz de bu dönüşüme bir çok yönden yardımcı olmaya çalışıyoruz.
can we meet 42
can we talk 597
can we talk later 46
can we 921
can we talk in private 32
can we start over 34
can we go 232
can we talk about something else 49
can we just talk 25
can we go home 29
can we talk 597
can we talk later 46
can we 921
can we talk in private 32
can we start over 34
can we go 232
can we talk about something else 49
can we just talk 25
can we go home 29