English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Come on back

Come on back translate Turkish

4,487 parallel translation
- All right, hey, man, when you're done setting her up, come on back down.
- Tamam, dostum,... ihtiyacı olanları verdiğinde geri gel.
Come on, man, back!
Haydi, dön!
Come on. Back to bed.
Hadi yatağına geri dön.
Come on, you can come back to Defiance with me.
Hadi ama ya. Defiance'a benimle birlikte dönebilirsin.
Mate, you're on private property, so drive your dad's pretty car around, drive back out on that main road and don't ever come back here.
Dostum, özel arazidesin, şimdi babanın bu güzel arabasını geri anayola çevir ve bir daha buraya gelme.
I... I was worried that the karma of flirting with dads, and moms, when I was a babysitter would come back on me.
Bebek bakıcısıyken yaptığım babalarla, annelerle flörtlerin bana gelmesinden endişelendim.
Our coach would come in after every game, slap us on the back and say, "We'll get'em next time."
Koçumuz her maçtan sonra yanımıza geldi ve, Sırtımızı sıvazlayıp şunu söyledi, "Bir dahaki sefere onları yeneceğiz."
MAJ. HOFFMAN : Come on, stand back.
Göreceğiz geri çekil.
Now, Lizzie... since I came back from France, I've come to you on many occasions.
Şimdi, Lizzie. Fransa'dan döndüğümden beri birçok kere seni ziyaret ettim.
I'll come back on Friday, as planned?
Planladığımız gibi, haftaya Cuma geliyorum, tamam mı?
' " and Spike yelled back,'great. Come on in.'
"Spike da'Harika, sen de gel'dedi."
Then my fucking mom calls, says to come back home and keep an eye on you.
Sonra lanet annem aradı ve eve dönüp sana göz kulak olmamı söyledi.
All I'm asking is is can you wait till you get the blood gas test back before you come down on this, that's it.
Sadece kan testi sonuçlarını alana kadar davayı kapatmamanı ve beklemeni istiyorum. Bu kadar.
Have the Feds come back with anything new on Michael Chen?
Federallerden Michael Chen için yeni bir şeyler çıktı mı?
20 seconds later, the lights come back on, and she falls dead onto the news desk.
Yirmi saniye sonra ışık geldiğinde masasına ölü biçimde düşmüş.
We got to get to the back of the store. Come on.
Hadi gel.
♪ Said don't look back now ♪ ♪ Just come on, Jim ♪
# "Arkana bakma Hadi Jim" dedi bana #
- We'll come back later and check on your husband.
- Biz daha sonra geri gelip kocanıza kontrol edeceğiz.
Uh, I can come back and check on you in just a little bit.
Ah, ben geri gelebilir ve sizi kontrol biraz biraz.
Um, I'm gonna let you get some rest, and, um, I'll come back and... and check on you later.
Dinlensen iyi olacak. Daha sonra kontrole gelirim.
Come on, give it back.
Tamam şimdi geri ver.
Come on, man, if we hurry, we can make it back for your son's birthday in time for cake.
Hadi, adamım, acele edersek oğlunun doğum gününe pasta kesilirken yetişiriz.
Come on, get back to work. Oh, yeah.
Hadi işe başla.
I come back from Nevada after watching them test a hydrogen bomb, and I see these bruises on my chest. So I go to an oncologist, and I say,
Nevada'daki hidrojen bombası testlerini seyrettikten sonra Washington'a döndüğümde göğsümdeki yaraları gördüm ve onkoloğa gidip " Şu yaralara baksana.
Now, come on, now, we are falling asleep back here.
Yapmayın ama, uyuyacağız şuracıkta.
You left the base at two on Thursday afternoon and didn't come back past five.
Perşembe öğleden sonra ikide üssü terk ettin. Saat beşi geçene dek de dönmedin.
Come on, let's get back to the university.
Yürüyün, üniversiteye dönüyoruz.
Come on, fight back.
Hadi, karşılık ver.
When you come back on the roofto take offyour clothes.. .. give me a miss call.
Bir daha çatıya çıkınca, giysilerini çıkart ve beni ara.
Long ago someone who'd come back from here used to sing it on the Moon.
Uzun zaman evvel buradan dönen biri ayda bu şarkıyı söylerdi.
Every once in a while, crazy Grandpa Bass would come back by on one of his trips hand me a 20-dollar savings bond and say, "One day you'll inerit the mantle."
Ama arada bir çılgın yaşlı büyükbaba Bass yolculuklarının birinden geri döner bana 20 dolar verip "bir gün yerime sen geçeceksin" derdi.
Come on, what are you doing back here?
N'apıyorsun orada?
I'll put it back. Okay, come on.
Tamam, pekâlâ.
Hey, hey, get back. Come on.
Otur.
I can't leave you alone on New Year's Eve, even though everyone's waiting for me to come back.
Seni yılbaşı öncesinde yalnız bırakamam. Her ne kadar herkes benim dönmemi bekliyor olsa da.
Come on, you guys go back to the candy store.
Geçmişiniz çocukluğunuza kadar dayanır.
Come on, are you gonna make me go back and tell Ramon that we got no bread for the dinner rush?
Hadi ama, bana geri dönüp Ramon'a yemek için ekmek alamadığımızı mı söyleteceksin?
Come on! Back to Boston!
Hadi, Boston'a geri dönüyoruz.
And, put it on dual-player mode so I can come back and school you.
İki kişilik aç oyunu böylece sana bir şeyler öğretebilirim.
Come on give my money back!
Hadi, paramı geri ver.
Oh, come on. Ladies and gentlemen, will you please welcome back to Cafe'Carlyle Miss Judy Collins. ANNOUNCER :
Haydi ama.
She's been on me for years to come back to Boston and take a leadership role in the Harper Avery foundation.
Yıllardır Boston'a dönüp Harper Avery Derneğinin başına geçmem için başımın etini yer durur.
And I know you didn't want me to run for mayor, and I sure as hell didn't want you to come back out on the road.
# Saçtığın para gibi #
And the elephants in the rains, they all tend to come together, so it was like all these groups which had been dispersed, which had been just somehow coping on their own, all got back together again,
Bütün bu dağılmış gruplar yeniden birleşti. Adeta bir festival atmosferiydi.
Come on, Michael. Back me up on this.
Michael sen de bir şey söylesene.
Yeah, they actually, um, stamp your wrist when you're on the way out, just in case you want to come back in.
Onlar aslında olur da tekrar içeri girmek istersen sen çıkarken bileğinin üzerini damgalarlar.
Stayed less than ten minutes, then got his hand stamped so he could come back later.
On dakika kalana kadar bekledi sonra elini mühürletti ki daha sonra gelebilsin.
Vaicekauskas might already come back to work on Monday.
Vaicekauskas belki de pazartesi işe dönecek
Come on, I'll let you scratch my back like I scratched yours at that motel room.
Hadi ama, tırmalaman için izin verecem, o motel odasında sana yaptığım gibi.
Tom, stop, hang on, come back a minute!
Tom, dur! Bekle, bir dakika gel!
Come on, she came back.
Yapma be, kız döndü işte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]