English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Come on back here

Come on back here translate Turkish

389 parallel translation
Hey, come on back here a second.
Hey, az bir saniye baksana.
Hey, come on back here.
Hey, buraya gel bakalım.
Come on back here.
Gel buraya.
You come on back here.
Buraya geri dön.
Hey, come on back here, you!
Geri gelin!
Shh. Come on back here.
Arka tarafa geçelim.
Come on back here.
Burada arkada, gel bakalım.
Come on back here.
Geri bit.
Come on back here, you butcher!
Geri gel, seni kasap!
- Come on back here, champ.
- Gel buraya, şampiyon.
- Come on back here!
Buraya gelin!
Get our horses and come on back here.
Atları çıkart ve buraya getir.
Come on back here.
Buraya dönün.
Come on back here.
Bayan. Geri gelin.
Come on back here!
Geri dönün!
Come on back here and pick up your bear!
Hadi geri dönüp ayını al!
Come on back here.
Hadi gel buraya.
Come on back here now.
Hemen buraya gel.
Come on back here, you wench.
Gel buraya, seni kancık.
- Are you okay? Come on and get back up here.
Burası perili bir fıskiye.
Connors... suppose I told you there was a train leaving here in twenty minutes and I'd let you go to her... on your honour, would you come back tonight?
Connors... diyelim ki, sana 20 dakikaya buradan kalkan bir tren olduğunu ve ona gitmene izin vereceğimi söylesem... onurun üzerine, bu gece geri döner miydin?
Get yourself a new lease on life and come back here and join me.
Hayatına yeni bir soluk getirir, sonra da buraya gelip bana katılırsın.
Have them ready to leave on the boat, then come back here.
Tekneyle yola çıkmaya hazır olsunlar, sonra yine gel.
Come on, get back here.
Hadi, gel buraya.
Come on back out here! I'll show you some kissing that'll put hair back on your head.
Kafanızda saç çıkartacak öpüşmeyi gösteririm size.
You needn't think you can come back here on Monday to your safe job!
Pazartesi buradaki işine geri dönebileceğini sanma!
I'll be here when you get back. Come on.
Döndüğünde burada olacağım.
I wouldn't get up if I were you Come on.Get back here
Sana bir dakikaya yardım edeceğiz!
If them muttonheads that slipped me the black spot gets here before you come back, they won't find that on me.
Kara lekeyi bana veren o ahmaklar buraya senden önce gelirlerse bunu bende bulamayacaklar.
Bobby, come on back in here.
Bobby, hadi buraya geri dön.
If you're smart, you'll ride out of here and keep on riding and you won't come back.
Aklın varsa atına atlayıp buradan gidersin. Bir daha da geri dönmezsin.
Come on, get back here.
Haydi, buraya gel.
Come on, back here.
Haydi, gel buraya.
Oh, boys, come on back in here and I'll buy drinks for everybody.
Çocuklar, hadi yerlerinize geçin. Herkese benden içki ver.
I asked you to come up here, Scottie, knowing that you'd quit detective work but I wondered whether you'd go back on the job as a special favor to me.
Scottie, dedektiflik işini bıraktığını düşünerek seni buraya çağırdım ama bana iyilik olsun diye işe tekrar döneceğini düşündüm.
THEN ONE DAY, I KNEW I HAD TO COME BACK HERE. I HAD TO COME BACK AND GET ON THE MERRY-GO-ROU N D AND EAT COTTON CAN DY AND LISTEN TO A BAND CONCERT.
Geri gelip atlıkarıncaya binmem, pamuk helva yemem ve orkestra konserlerini dinlemem gerekiyordu.
Come back here and sit on the bed, and we'll have a talk.
Sonra gel, yatakta oturup sohbet ederiz.
Hey, Miss Azir, come on down here and I'll scrub your back.
Bayan Azir, buraya gelin de sırtınızı ovayım.
Well, he's got enough sense not to come back here but if you get in touch with him, try and talk him into going back because it'll be a whole lot easier on him.
Buraya dönmeyecek kadar akiIli ama onunla temas ederseniz, oraya geri dönmeye ikna edin çünkü bu durumunu çok daha kolaylastirir.
Come on, doc, I've got a sick tree back here.
Doktor, burada hasta bir ağaç var.
Come on. Let's move back here.
Hadi, geri çekilin.
Whoa, come back here, come on back... Wait!
geri gel oğlum.. bekle
I should just go on... What, alone? I can travel a lot faster alone and then I'd come back here for you...
- yalnız gitmeliyim - yalnız yalnız hdaha hızlı gidebilirim, geceleri gıda, bir at ve temiz çorap ile sana birini yollarım
I can just imagine. If he came back now and saw the light on in here, that would give him an excuse to come in.
- Düşünüyorum da şimdi gelse ve ışıkları açık görse bu ona içeri girmek için bir mazeret olurdu.
Come on, get back here and fight!
Hadi. Buraya gel ve savaş.
'cause if I strike you out on something like a change-up in here you don't come back to the bench, thinking
Çünkü eğer ben seni oyun dışı bıraksaydım sen yedeklerin arasına dönmeden önce şöyle düşünürdün :
I say, " Frankie, come on. Give me a break over here. Let me win some back.
Diyorum ki, "Hadi Frankie, müsaade et, bırak geri kazanayım."
I thought I'd get me a good gun and come on back up here, maybe a box of them little glass trinkets and box of nails, swap these heathens out of their hides.
Kendime güzel bir silah alır, buraya yeniden çıkıp belki küçük bir kutu cam bibloyla çiviyi bu barbarların postlarıyla takas ederim.
I gotta come back down here and put my tank on, go out and sit for a half an hour.
Tekrar buraya dönüyorum havuza giriyorum ve yarım saat gidip dipte oturuyorum.
[chuckling] ALL RIGHT. HERE, COME ON, LIE BACK. PUT YOUR FEET UP.
Nehemiah'ya, Peggy'nin size yaptığı ata.
Come on, get back here!
Hadi, geri çekil!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]