English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Come on up here

Come on up here translate Turkish

784 parallel translation
Come on up here.
Buraya gel.
Come on up here and see what you can do with a good man.
Gel de iyi biriyle dene şansını.
Bonnie, Gary, come on up here!
Bonnie, Gary, buraya gelin.
Listen, kids, come on up here.
Dinleyin, çocuklar, buraya gelin.
Come on up here.
Buraya gelin.
Now come on up here.
Şimdi buraya çık.
Come on up here, both of ya.
Buraya gelin, ikiniz de.
Come on up here.
Yukarı gel.
Hey, come on up here.
Hey, yukarı çık.
- Come on up here.
- Yukarı gel.
FOREMAN : Come on up here.
Yanımıza gel.
Come on up here, Charlie.
Yukarıya gel Charlie.
Come on up here and show us what your aim is.
Buraya gelin ve nasıl bir nişancı olduğunuzu gösterin.
- Come on up here.
- Gel buraya.
Nick. Nick, come on up here.
Nick, Nick, buraya gel.
- Are you okay? Come on and get back up here.
Burası perili bir fıskiye.
Come on, let's get cleaned up before Eddie gets here.
Hadi, Eddie gelmeden yıkanalım.
Say, what do you think Danny and I come up here for, to go on hayrides?
Danny ile buraya kır gezisine mi geldik sanıyorsun?
Come on, break this up here.
Hadi, burayı boşaltın.
Come on, here, straighten up.
Hadi, ayrılın.
Come on. Let's get out of here, dig up some corn.
Hadi gidip mısır toplayalım.
Come on, get up here and fight.
Haydi ama. Ayağa kalk ve dövüş.
Come on, let's get out of here before we all freeze to death. Or else give it up.
Hepimiz donmadan buradan çekip gidelim ya da bu işten toptan vazgeçelim.
- Hugo? Come on, girls. Drink up, let's get out of here.
İçkilerinizi için, burdan gidelim!
Hey, Bert. Here he comes. Come on, we got to get this up.
Aradığımız romantik yerler, George'un gitmek istediği yerler.
Come on. Ride up here with me. Let's get on out to the ranch.
- Hadi yanıma geç otur da bir an önce çiftliğe dönelim.
If he doesn't show up by tomorrow, you come down here and make a report in person and we'll go to work on it.
Yarına kadar gelmezse buraya gelip şahsen bir rapor verin. Biz de işe koyuluruz.
I wouldn't get up if I were you Come on.Get back here
Sana bir dakikaya yardım edeceğiz!
Here, come on, Jesse, wake up.
Burada, haydi, Jesse, uyan.
Come on, folks, let's get moving over here. Break it up.
Peki, milet, kımıldayın, dağılın.
Up here, come on
Gel. Şuraya çık, hadi.
All right, come on. Step up here and get your money.
Haydi bakalım, yaklaşın ve paralarınızı alın.
Come on, loosen up. Spring is here.
Baharın tadını çıkarıyorum.
- They'll come up here to check whether Carney and the sheriff were here.
Ne demek istediğini anlamıyorum. Buraya geliyorlar, Carney ile şerifin burada olup olmadığına bakacaklar ve ben senin dışarıya ön tarafa çıkmanı istiyorum.
Nobody is gonna come riding up here on a white horse.
Kimsenin beyaz at üzerinde buraya geleceği yok.
Then why do you have to come here checking up on me?
Öyleyse niçin gelip, beni kontrol etme zahmetine giriyorsun?
Come on up here!
Bu taraftan gelin.
I asked you to come up here, Scottie, knowing that you'd quit detective work but I wondered whether you'd go back on the job as a special favor to me.
Scottie, dedektiflik işini bıraktığını düşünerek seni buraya çağırdım ama bana iyilik olsun diye işe tekrar döneceğini düşündüm.
Come on, there's plenty of room up here in front for all of us.
Yorgun düşmüştük. Gel haydi, ön tarafta hepimiz için bol miktarda yer var.
Come on, Clarence, climb up here.
Haydi, Clarence, gel buraya.
Come on, get that thing up here!
Haydi, onu buraya getirin!
She isn't. Miss Crane, can I ask you a question? Did you come up here on just a hunch and nothing more?
Bayan Crane, buraya bir önseziyle mi geldiniz?
Come on, show some spirit! Here, boy! Up!
Haydi, biraz cesaret.
Since our legal authority closed the bar on us, I propose that Ransom Stoddard, Attorney at Law, come up here and run this meeting.
Madem yasal otoritemiz barı kapattı, ben de Avukat Ransom Stoddard'ın buraya gelip, mitingi yönetmesini öneriyorum.
Let me tell you something, it ain't gonna be but a half an hour before that sheriff comes over here. So you get yourself dressed up real pretty, and you come on downstairs and get your breakfast.
Bak ne diyeceğim Şerifin buraya gelmesi en fazla yarım saat sürer İyice süslen püslen, cici elbiseni giy sonra aşağı inip kahvaltını yap.
Come on up. Come here. Listen, I-I think if it hasn't happened yet,
Eğer şu ana kadar bir şey olmadıysa daha da bir şey olacağını düşünmüyorum.
- Let's bid it up here, come on.
- Haydi fiyat artıralım, haydi. - 250 dolar!
- Come on, get that thing up here.
- Haydi, gönder şu şeyi aşağı.
Come on up here, honey.
Yukarıya gel haydi.
Okay, so you come on up here, and we're gonna do you up.
- Aynaya bak. - Bilmiyorum.
Come on! Well, don't just stand there... Get your ass up here!
- ne, orada durma hedef oluyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]