Could i translate Turkish
182,293 parallel translation
How could I ever choose?
Nasıl seçeceğim? Benim için dans edin.
I wish there were more I could do, but I can't.
Keşke daha fazlasını yapabilseydim, ama yapamam.
This is the best news I could have hoped for.
Bu düşündüğümden de iyi bir haber.
I've looked into every possible solution, and the only recourse, the only thing that could possibly save him is the pai-120b we're not approved to use that.
Çok üzgünüm. Bütün olası çözümleri araştırıyorum. Yardım edebilecek tek şey hayatını kurtarabilecek tek şey PAI-120B gibi görünüyor.
I could fire you for this.
Burada çok huzurlu.
I wish there was more we could do, too.
Keşke yapabileceğimiz daha fazla şey olsaydı.
I don't know if I could do this on my own.
Tek başıma başa çıkabilir miyim bilmiyorum.
My gut told me I had to do anything I could to keep that boy alive.
İçgüdülerim bana o çocuğu kurtarmak için elimden geleni yapmamı söyledi.
When you were a little boy, I took you to the circus, and after that, all you could talk about is you wanted to be a tightrope walker when you grew up.
- Küçük bir çocukken seni sirke götürmüştüm ve sonra sürekli olarak büyüyünce ip cambazı olmak istediğini söyledin.
Could have threatened Reid and used him as a mule.
Reid'i tehdit edip kurye olarak kullanmış olabilirler.
It's a syntactical error that I could've remedied if you had just given me the space to speak.
Sözdizimi hatalı, eğer konuşmama fırsat verseydin, düzeltecektim.
When we agreed to split the company, we said that you could take the algorithm for your video chat, and I could use the data flowing through the system to optimize the algorithm for my thing.
Şirketi ayırmaya karar verdiğimizde, demiştik ki... siz algoritmayı görüntülü için kullanacaktınız, ben de algoritmayı benimki için optimize ederken sistemdeki bilgi akışını kullanacaktım.
Hey, you know, I could probably find out about Jian-Yang's app.
Sanırım Jian-Yang'in uygulamasının ne olduğunu bulabilirim.
- I could listen in.
- Ben de dinleyebilirim.
He asked if he could pitch me, and I said sure, and then he kind of just like kept talking for a while.
Sana sunum yapabilir miyim diye sordu, ben de evet dedim. sonra da bir süre daha konuşmaya devam etti.
I mean, if the FTC brought us to trial, I could be compelled to testify against you.
Yani, ticaret komisyonu bizi duruşmaya çağırırsa, karşı tanıklık etmeye mecbur kalabilirim.
So I could be personally liable for $ 21 billion?
Yani yirmi bir milyon dolardan sorumlu tutulabilirim.
Alas, I could not see this from my hidden vantage point.
Maalesef, saklandığım yerden kiminle konuştuğunu göremedim.
More importantly, I could get all my money back, maybe even more.
En önemlisi, bütün paramı geri alabilirim. Belki de daha fazlasını.
But then, I thought, "You know what? I could... I could use a walk."
Sonra dedim ki, aslında biraz yürüyebilirim.
Hypothetically, I could blame it on a malfunction of my Endframe / Box servers.
Böyle bir varsayımda, suçu Endframe Kutusu sunucularımdaki bir hataya atabilirdim.
I actually did some image recognition stuff on Nip Alert, so maybe you could hire me to help on the demo,'cause my dad's been, like, kinda on me lately to, like, get a job or go to school'cause...'cause he's upset that I lost all that money on... on PiperChat.
Nip Alert'i yaparken resim tanıma işleri yapıyordum. Yani demo için belki beni kiralayabilirsin. Babam son zamanlarda iş bulmam veya okula gitmem için üstüme geliyor.
If either of you could aid in the construction of this image recognition software, I can pay you handsomely.
Diyeceklerim ikiniz için de geçerli, eğer bu resim tanıma işinde çalışmak isterseniz, cömert bir şekilde ödeme yapabilirim.
And if over the coming months, my husband should think what you are thinking, it would be a great comfort, Uhtred, to know that I could call upon you again, should I ever need to.
Ve eğer önümüzdeki aylarda, Kocam ne düşündüğünü düşünmeli, Bu büyük bir rahatlık olur Uhtred,
I wish I could see me doing that!
Keşke bunu yaparken kendimi izleyebilsem.
I could have told Bill her battery was too weak to kill her, but the suits would have heard.
Bill'e bataryanın onu öldüremeyecek kadar zayıf olduğunu anlatabilirdim ama kıyafetler de duymuş olurdu.
I wish I'd studied Latin so you could understand me.
Beni anlayabilirdim yüzden Latince çalıştım isterdim.
I thought I could hear the music.
Ben müzik dinlemek düşündüm.
"I've never been with a woman. Maybe you could show me."
"Ben hiç bir kadınla olmadım, bana gösterir misin?" dersin.
Oh, but I don't know this dance like Paige does, so maybe you could lead.
Ama bu dansta Paige kadar iyi değilim, kontrol sende olsa?
Maybe I could keep you company while you drive.
Belki sana eşlik ederim.
I could actually use philosophy to help people, so that's why I'm going to divinity school.
Bu yüzden ilahiyat okuyorum. İlahiyat mı?
I placed Emma knightly in the harem so she could keep me posted as to their criminal activities.
Emma Knightly'yi Harem'e ben yerleştirdim, böylece işleyecekleri suç faaliyetlerinde beni bilgilendirdi.
I dream about that. The life I had. Wishing I could get it back.
Bunu hayal ediyorum, sahip olduğum hayatı, geri alabilmeyi diliyorum.
I mean, it never even occurred to me that you could play video games with a guy and watch sports with him and, like, touch butts and stuff, all in one guy, like some kind of sexy Swiss Army knife.
Derdim ne? Bir erkekle oyun oynayıp maç izleyebileceğini ve kıç değdirebileceğini bilmiyordum. Hepsi bir erkekte.
I mean, that could be too much of a good thing.
Çılgınlık, değil mi? Fazla iyi olabilir.
Where am I going? I could eat.
- Ne işi?
♪ So sweet and flaky, I could cry ♪
O kadar tatlı ve yumuşaktı ki ağlayacaktım
I tell ya... the fraternity system has changed quite a bit since my day... when men could be men.
Size söylüyorum. Erkeklerin erkek olabildiği zamandan.
I mean, he... he could testify for his mom's murder.
O, annesinin cinayeti hakkında ifade verebilir.
I could sexy talk.
Seksi konuşabilirim.
I mean, one nail in the head could be a financial dispute. But the bonus 13 nails?
Bir çivi olsa borç sorunu derdik ama diğer 13 çivi?
But Jamie... I could tell him anything.
Ama Jamie... ona her şeyi anlatabilirdim.
You told me I could be an astronaut if I studied hard enough. Me, too!
Bana yeterince çalışırsam astronot olabileceğimi söyledi.
I'm sure you could've handled yourself.
- Eminim kendin halledebilirdin.
I could have done with you this morning, David.
Bu sabah bunu yapabilirdim David.
Well, I could ask you that, Louise, couldn't I?
Bunu ben sana da sorabilirim Louise, değil mi?
It happened at school when kids could tell that I was different,
Aynısı okulda, çocuklar farklı olduğumu söylediğinde olmuştu ailemle de aynısını hissettim, şimdi de...
It was part of a plan to let you sink or swim, to see if... I wanted to see if you could get to another level of EQ on your own, to see if you could grow without me holding your hand, because I believe you can.
Ya batarsın ya çıkarsın planının bir parçasıydı bu EQ'nda başka bir seviyeye geçip geçemeyeceğini görmek içindi ben elini tutmazken olgunlaşıp olgunlaşmayacağını görmek içindi çünkü inanıyorum yapabilirsin.
I wanted to believe that my work with you these last three years haven't been wasted, that if you fell, you could get up on your own without me there to pick you up and dust you off.
Son üç yıldır üstündeki emeğimin boşa gitmediğine inanmak istedim böylece düştüğünde orada olup seni kaldırmama ve üstünü silkelememe gerek kalmadan ayağa kalkabilecektin.
I hacked their system to monitor any readings that their buoy might receive that could help us with our rescue- - like the changes in current or wave cap heights, stuff like that.
Akıntıdaki bir değişim ya da dalga boyları gibi... -... böyle şeyler.
could i ask you something 32
could i have a glass of water 17
could i ask you a question 18
could it be 107
could i talk to you 20
could i just 20
could it 82
could i speak to you 16
could i have a word with you 33
could i talk to you for a second 33
could i have a glass of water 17
could i ask you a question 18
could it be 107
could i talk to you 20
could i just 20
could it 82
could i speak to you 16
could i have a word with you 33
could i talk to you for a second 33
could i have your attention 27
could i have a word 57
could i talk to you for a minute 21
i don't care how long it takes 27
i mean 97485
i know 63170
i lost my mind 16
ines 33
i love my sister 16
i love you 17750
could i have a word 57
could i talk to you for a minute 21
i don't care how long it takes 27
i mean 97485
i know 63170
i lost my mind 16
ines 33
i love my sister 16
i love you 17750
it's fine 7136
i don 542
irene 487
i'm fine 13072
i am 12154
i do 17590
i just 13298
i don't think so 6892
it is 11007
it's not fair 795
i don 542
irene 487
i'm fine 13072
i am 12154
i do 17590
i just 13298
i don't think so 6892
it is 11007
it's not fair 795