Date night translate Turkish
1,063 parallel translation
" Date night fizzled again.
"Evlilik yıldönümümüz yine kötü bitti"
It's date night.
Bu gece bizim.
Remember when Saturday night meant date night?
Cumartesi gecesinin sevgilinle buluşma gecesi olduğunu hatırlayan var mı?
And then one night, not a date night, but just one evening I turned to my mother and as I looked into her eyes I could see she was dead.
Sonra, bir akşam, randevu akşamlarından biri değildi, bir akşam anneme dönüp gözlerine baktım ve öldüğünü gördüm.
- Meaning from this moment on Thursday night is date night, we can go out with whomever we want, do whatever we want, when whatever we want, and the only rule is that we're honest about it.
- Anlamı şu andan itibaren Perşembe geceleri randevu gecesi, istediğimiz kişiyle dışarı çıkabilir, istediğimiz şeyi, istediğimiz zaman yapabiliriz, ve tek kural bunlar hakkında dürüst olmamız.
You fucked up date night.
Tüm geceyi mahvetmeyi başardın.
Saturday night's date night with the wife.
Cumartesileri karımla randevu gecem.
Yeah. We used to have date night.
Evet, eskiden bizim de öyle akşamlarımız vardı.
Now date night is when she changes in front of me.
Şimdi önümde üstünü değiştirdiği zaman randevu gecemiz oluyor. Evet, bak, diyorum sana, Carrie manyaktır.
" What, you wanna watch the freaking Jets on our date night?
Randevu gecemizde kahrolası Jets'i mi izlemek istiyorsun?
First date sex, one-night stand...
İlk randevu seks, bir gecelik ilişki.
Have a date this Friday night.
Cuma akşamına bir ravdevum var.
- Well, I actually had my first date last night.
- Aslına bakarsanız dün gece ilk randevuma çıktım.
You'll all be pleased to know that I have a date tomorrow night.
Hepiniz çok sevineceksiniz, bu akşam biriyle çıkıyorum.
- Hot date last night?
— Dün gece ateşli miydi?
We had a date last night.
- Dün akşam beraber çıkmıştık.
Uh, look, I know we just met and everything but would you like to go out on a date with me on Saturday night,
Ah, bak, biz sadece ve her şey bir araya geldi biliyorum ama Cumartesi gecesi benimle bir tarih çıkmak istiyorum,
Since I didn't bring nothing for you on our date last night... I thought you might like to have them.
Dün geceki buluşmamızda sana hiçbir şey getirmemiştim bu yüzden bunlar hoşuna gider diye düşündüm.
Well, I don't have a date for tomorrow night.
Eh, bir randevum yok, yarın gece için.
My date for a wedding tomorrow night canceled at the last minute.
Harika.
WELL, BE THAT AS IT MAY, I GOT A DATE FOR TOMORROW NIGHT.
Öyle bile olsa yarın gece için bir randevum var.
First date I just stared at her the whole night, she was so stunning in the moon light.
İlk buluşmamızda... bütün gece sadece onu seyrettim, ay ışığında öyle büyüleyiciydi ki.
- Speaking of, how was your date last night?
- Konu açılmışken, dün akşam ki buluşma nasıl geçti?
I have a date tomorrow night.
Yarın akşam da randevum var.
Well, yes, on your date last night.
Evet. Dün geceki randevunuzda.
Well, you can hardly call what happened last night a date.
Dün gece olanlara randevu denemez.
- I'd prefer not. Well, being that I just showed up at your date the other night...
Boston Fidelity'den arayıp ofis genişletmemizi soruşturan oldu mu?
Do you know that Robert is still out on his date from last night?
Robert'ın hala dün geceki randevusundan dönmediğini biliyor muydun?
" The day that telegram was drafted I unfortunately or fortunately had the night duty at the code room and, and was rather perturbed about it because I happened to have a very heavy date that night : there was a dance at one of the other embassies and I wanted to get out as early as possible.
Telegrafın çekildiği gün ne yazık ki ya da ne şans ki kodlama odasında gece nöbetindeydim ve oldukça canım sıkılmıştı çünkü yoğun bir gün olmuştu ve o gece başka bir elçilikte dans vardı ve çabucak oradan çıkmak istiyordum.
What is a date really but a job interview that lasts all night?
Çıkmak, tüm gece süren bir iş görüşmesi değildir de nedir?
- There once was a girl named - a Kristy, the thought of her nude makes me misty, a night on the town, we'll both go get down, by the end of the date she'll have kissed me.
- Bir zamanlar bir kız vardı adı Kristy, onu çıplak düşünmek yapardı beni gizemli, kasabada bir gecede, başlarız yakınlaşmaya ikimizde, gecenin sonunda öpmüş olacak beni.
And so tomorrow night, at eight o'clock, And so tomorrow night, at eight o'clock, Noel and I have a maybe date,
Şimdi yarın akşam saat 8'de Noel ile... "belki randevumuz" var.
I wore that sweater on a date last night.
Biliyor musun, bu kazağı dün akşam bir randevuda giydim.
Look, I can't meet you guys for dinner tomorrow night... because I have an amazing date.
Bak, yarın akşam sizinle akşam yemeğinde buluşamıyorum. çünkü harika bir randevum var.
That night, Samantha went on a date with a flesh and blood man... while the three of us went in search of furrier companionship.
O gece, Samantha kanlı canlı bir adamla buluşmaya gitti bu arada üçümüz kürklü dostumuzu aramaya çıkmıştık.
Sara's out on a date, Dad's nailed into the basement for the night, so it's just you and me, Doug, if that is your real name.
Sara biriyle dışarı çıktı. Babam da bu gece için bodrumda çakılı kaldı. Sadece sen ve ben Doug, tabii bu gerçek isminse.
Saturday night I got this date with this cute little sinner.
Cumartesi gecesi şu küçük tatlı günahkar ile bir randevum var.
- A perfect night with a dream date.
- Muhteşem kavalyeyle muhteşem bir randevu.
I had a really good time on our date last night.
Dün akşamki randevumuzda çok eğlendim. Ya sen?
So, I can assume a standing Friday-night date and recognise prom night as our anniversary?
O halde kısa bir cuma akşamı randevusunu ve mezuniyet balosuna birlikte gidişimizi çıkmaya başlama tarihimiz olarak görebilir miyim?
I mean, third date, a hot night, romantic dinner, and he drops me off with barely even a kiss good night.
Yani üçüncü randevu, ateşli bir gece romantik bir yemek, ama neredeyse zar zor iyi geceler öpücüğü verdi.
Okay, Alan, just out of curiosity, did something happen on our date last night to upset you or something?
Peki, Alan, sadece meraktan soruyorum, dünkü buluşmamızda seni kızdıracak ya da onun gibi bir şey mi yaptım?
How was your date last night?
Dün gecen nasıl geçti?
How was your date with Bulldog last night?
Dün gece Buldog'la randevun nasıldı?
You see, I had a date last night.
Dün gece randevum vardı.
- I didn't hear you come in last night. Did you have a date?
Dün gece geldiğini duymadım.
- The other night, erm, her date comes to pick her up.
- Geçen gece erkek arkadaşı onu almaya geldi.
But Saturday night wasn't even a date.
- Ama o cumartesi akşamı randevu bile değildi.
Just like that, I had made a Saturday night date with Big.
Cumartesi gecesi Büyük'le randevum vardı.
That night I had my date with Big.
O gece Büyük'le randevum vardı.
Later that night, on a date across town Miranda was repeating a pattern of her own.
Gecenin ilerleyen saatlerinde kentin diğer ucunda Miranda da kendi kısır döngüsündeydi.
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19