English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Distance call

Distance call translate Turkish

152 parallel translation
You remember Miss Eisenback got a long distance call?
Hatırlıyor musunuz, Bayan Eisenback'e şehirler arası telefon gelmişti?
- Here's your long-distance call.
- Uluslar-arası görüşmeniz burada, Bay Chase.
I want to put in a long-distance call.
Uzun mesafe araması yapmak istiyorum.
Have you been expecting a long-distance call?
Herhangi bir uzun mesafe araması bekliyor muydun?
I want a long-distance call to Berlin.
Berlin'i bağlar mısınız?
I got a long-distance call from Sam Harris this afternoon.
Bu öğlen Sam Harris ile bir telefon görüşmem oldu.
I am going to use the phone in your study for a long-distance call, please.
Çalışma odanızdaki telefonu uluslar arası görüşme için kullanacağım. Mümkünse.
We hate to interrupt you, but it is a long distance call.
Rahatsız etmek istemezdik ama şehirlerarası arama.
A long distance call for you from Dayton, Ohio.
Şehirlerarası telefon var. Dayton, Ohio'dan.
He took it out, went to the telephone and made a long-distance call.
Onu aldı, telefonun başına gitti ve şehirlerarası bir arama yaptı.
Can you put in a long distance call for me?
Şehirlerarası telefon bağlayabilir misin?
How do you know Bob's taking a long-distance call?
Bob'un uzun mesafeli konuşacağını nasıl bildiniz?
- It's a long-distance call?
- Şehirlerarası mı?
It's a long-distance call, you know.
Şehirlerarası aradın ya.
It was the wettest long-distance call...
Ben de ağladım. En ıslak, uzun mesafeli telefon konuşmasıydı.
A long-distance call from New York for Mr. Stamper.
Bay Stamper'ı New York'tan arıyorlar. Acilmiş.
I started to tell you, you're gonna get a long distance call.
Az önce söyleyemedim. Sana şehirler arası telefon gelecek.
I only made one long distance call in my life.
Hayatımda sadece bir kez şehirler arası görüşme yaptım.
- Long distance call from Omaha.
- Omaha arıyor. Bağlıyorum.
Long distance call to Omaha could go on for a long time.
Omaha'yla görüşmesi çok uzun sürebilir.
I was expecting a long-distance call.
Şehirlerarası bir telefon bekliyordum.
I remember'cause he wanted to make a long-distance call and the boss didn't care for that,'cause sometimes he gets stung if it's over three minutes.
Şehirler arası görüşme yapmak istemişti patron önemsemedi, çünkü bazen üç dakikayı geçince sinirlenmeye başlar.
Long-distance call, Mr. Leland.
Şehirlerarası telefon Bay Leland.
Long-distance call for you, Mr. helm.
Şehirler arası aramanız var Bay Helm.
I didn't see any need to get you disturbed on a long-distance call.
O kadar uzaktayken seni huzursuz etmek istemedim.
But General, it's a long-distance call from London.
Ama müdür bey, Londra'dan telefon var.
I need to make a long-distance call.
Uluslararası istiyorum.
Operator, I wanna place a long-distance call person-to-person to Mr. Martin Callender in Houston, Texas, please.
Operatör, Houston, Teksas'ta bulunan Bay Martin Callender ile uzun mesafe görüşmesi yapmak istiyorum.
I'd like to place a long-distance call, collect.
Uzun mesafe aramak istiyorum, ödemeli.
I'm expecting a long distance call. Send it to the house.
Bulunca beni aramnı ve onu eve getirmeni bekliyorum.
I'm going to call her up long-distance and disguise my voice so she won't know who it is!
Uluslar-arası telefon görüşmesiyle onu arayacağım ve sesimi.. .. öyle bir değiştireceğim ki o benim kim olduğumu çıkaramayacak!
Tootie, did you know a long-distance phone call was coming to this house?
Tootie, bu eve bir şehirlerarası telefon geleceğini biliyor muydun?
I'll bet there isn't another girl in St. Louis who's had a Yale man call long-distance just to inquire about her health.
St. Louis'de, sırf sağlığını sormak için, onu ta Yale'den arayan bir sevgilisi... -... olan bir kız yoktur.
Call her long-distance.
Onu uzun mesafeden ararsın.
Me? I'd have to call long distance.
Bense şehirlerarası arama yapmak zorundayım.
Listen, that car was so long, when I picked up the phone to talk to the chauffeur... I had to call long-distance.
Araç öyle uzundu ki, şoförle konuşmak için telefonu kaldırdığımda şehirler arası yazıyordu.
You're gonna call long distance.
- Şehir dışını arayacaksın.
I'd like to call long distance, please.
Uzun mesafe arama yapmak istiyorum.
You may call it a kind of long distance hypnosis.
Bir çeşit uzaktan hipnoz diyebilirsin.
If we could just call long distance.
Şehirlerarası arama yapabilseydik eğer...
We can't call long distance.
Şehirlerarası arama yapamayız.
- Long-distance phone call.
- Şehirler arası görüşme.
May I call long distance?
Şehirlerarası arayabilir miyim?
Call out from a distance first with your arms in the air.
Önce uzak bir mesafe durur ellerin havadayken seslenirsin.
Excuse me, Zacchi, there's a long-distance call
Kusura bakma Zacchi, uluslararası bir arama var.
Mr Shayne, a long-distance phone call.
Bay Shayne, şehirlerarası arama.
The call was only local long distance.
Arama, bildiğimiz şehir içi arama.
I can always call my lawyers long-distance.
Avukatıma telefon etmek istiyorum.
For instance, if we put a butterfly in a cage, within a few hours, it will be able to gather many other butterflies around it which will quickly swarm in, in answer to its call, even covering a distance of several miles.
Örneğin, bir kelebeği bir kavanoza kapattığımızda, bir kaç saat içinde çağrısına cevap veren pek çok kelebeğin kavanoz çevresinde kümelendiğini görürüz. Üstelik bir kaç kilometrelik bir alan içinde.
- Sevilla, long-distance phone call for you.
- Sevilla, senin için şehirler arası telefon var. - Durun. Durun.
I still don't think that's any reason to call me long distance and try -
Yine de o kadar uzaktan beni arayıp da...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]