English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Call you tomorrow

Call you tomorrow translate Turkish

1,178 parallel translation
I'll call you tomorrow.
- Harika. Yarın ararım. İyi geceler.
I'll call you tomorrow.
Seni yarin ararim.
I'll call you tomorrow?
Seni yarın arayayım mı?
Okay, I'll call you tomorrow.
Yarın seni ararım.
I'll call you tomorrow.
Seni yarın ararım.
I'll call you tomorrow.
Sizi yarın ararım.
Call you tomorrow
Yarın seni ararım.
I'll call you tomorrow.
Sağol. Seni yarın ararım.
I'll call you tomorrow morning you come to the program and we'll discuss the Antichrist.
Sizi yarın sabah ararım sizde programa gelirsiniz, orada Deccal hakkında konuşuruz. Anlaştık mı?
Don't worry, I'll call you tomorrow.
Endişelenme, seni yarın ararım.
I'm gonna call you tomorrow.
Yarın ararım.
I'll call you tomorrow.
Yarın sana telefon ederim.
I'll call you tomorrow, all right?
Seni yarın ararım. Tamam mı?
I'll call you tomorrow.
Yarın seni ararım.
I'll call you tomorrow. Uh- - Uh-huh.
Seni yarın ararım.
- I'll call you tomorrow.
Yarın seni ararım.
I'll call you tomorrow.
- İyi geceler. * - Yarın seni ararım.
I'll call you tomorrow.
Yarın görüşürüz.
Can I call you tomorrow?
Yarın arayabilir miyim?
I'll have them call you when they're ready, probably just be tomorrow. Okay.
- Herhalde yarın olur.
Could you call on me tomorrow?
Yarın bana uğrayabilir misiniz?
But I'll call you sometime tomorrow, OK?
Ama seni yarin bir ara ararim tamam mi?
You can call your next witness tomorrow.
Sıradaki tanığınızı yarın sabah çağırabilirsiniz.
If you call me here tomorrow after 12, that's when I get in.
Yarın 12'den sonra beni ara, o saatte başlıyorum.
I'll call you tomorrow.
Yarın ararım.
Can you call the Cunard office tomorrow?
- Harika! Yarın Cunard ofisini ara.
- l told him you'd call first thing tomorrow.
- Ben de onu yarın arayacağını söyledim.
- Yes, ma'am. Well, this A and R guy had to leave while you were still on... but he wants you to call him first thing tomorrow.
A ve R'dan biri sen sahnedeyken bunu bıraktı.
I'll call you first thing tomorrow. First thing.
İlk iş, anladın mı?
We'll think about it and call you back tomorrow.
Bunun hakkında düşüneceğiz ve seni yarın arayacağız.
Why don't you call in sick tomorrow?
Neden yarın burayı arayıp, hasta olduğunu söylemiyorsun?
Well, listen, maybe we should just call today a field trip and tomorrow we'll send you on your way.
İyi, dinle beni, belki de bugün sadece gezmeliyiz, ama yarın sen kendi yoluna gideceksin.
I shall call for you tomorrow at 10 : 00.
Yarın saat 10 : 00'da sizi arayacağım.
You will call me tomorrow and we'll talk this over, OK?
Beni yarın ara, bu meseleyi konuşalım, tamam mı?
I'll call you back tomorrow.
Sizi yarın arayacağım.
You can expect a call tomorrow.
Yarın seni birileri arar herhalde.
You call me tomorrow?
Yarın tekrar arayacak mısın?
I'll call you again tomorrow, to tell you all.
Yarın seni arayıp her şeyi anlatırım.
She wants you to call tomorrow.
Yarın işle ilgili görüşmek istiyor.
Now, you call me if you need to and good luck tomorrow night.
Gerekirse beni arayın. Yarın akşamki yarış için de bol şans.
I'll give you a call tomorrow.
Yarın seni ararım.
That's okay, Marilyn, you can call back tomorrow.
Sorun değil, Marilyn. Yarın yine ararsın.
Call me tomorrow, will you?
Yarın tekrar ara, tamam mı?
Call in tomorrow and I'll make sure you're first.
Yarın ara. İlk senin yayına alınmanı sağlayacağım. Lütfen ara.
I call you tomorrow.
* Seni yarın ararım.
I told him you'd call him back tomorrow.
Yarın onu arayacağını söyledim.
If you're replying to our announcements - call this number again tomorrow, on Thursday, or report in person - to our office between nine and sixteen hundred hours.
Eğer bize ulaşmak istiyorsanız - bu numarayı, yarın yani perşembe yeniden arayın ve ofisimizdeki - kişiye dokuz ile on altı saatleri arasında not bırakın.
He's kind of what you call a " "here today, gone tomorrow" " kind of fellow.
Nasıl denir "bugün burada, yarın orada" türü bir adamdır.
Uh, I just called t-to say that I had a great time... and you should call me tomorrow, or in, uh, t-two days, uh, whatever.
Sadece harika zaman geçirdim demek için aradım... ve beni yarın aramalısın, yada iki gün sonra, herneyse.
You're going to call my parents tomorrow and apologize...
Yarın onları arıyacaksın ve özür dileyeceksin...
Just call them. Tell them you'll come in tomorrow. I can't.
Telefon açıp onlara yarın geleceğini söylersin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]