English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Drink your drink

Drink your drink translate Turkish

3,278 parallel translation
Drink your coffee.
Kahveni iç.
If I wanted to drink your blood, I would have written ten pages -
Kanını içmek istesem içerim
- Put your drink down!
- İndirin o içkileri.
Put your drink down, get your ass out there and fix what needs fixing.
İçkini bırak, kıçını kaldırıp oraya git ve düzeltilmesi gereken ne varsa düzelt.
Put your drink down.
İçkini bırak,..
- Here's your drink.
- Buyurun içeceğiniz.
You just put your mouth on Zeke's drink.
Zeke'in içkisinden içtin.
And walk around the party without a care - Where the fuck is your drink, Thomas?
- İçkin nerede, Thomas?
That is still your drink of choice, yes?
Hala bunu içiyorsun değil mi?
That's your drink, right?
Senin içkin değil mi?
Do not you know you can not drink tea without having your bag? Here we go.
Taşakları sallamakla, sallama çayın kökeninin aynı olduğunu bilmiyor musun?
When you drink water through your trunk, does it taste like boogers?
Su vücudumuzu kapladığında, tadı tuvalet gibi mi olur?
Now drink your fucking water before you drop dead from dehydration!
Su kaybından gebermeden iç şu suyu!
If any of my competitors are making the same claim, all I say is, come on TV and drink your product.
Eğer rakiplerimden herhangi biri aynı şeyi iddia ediyorsa tek söyleyeceğim televizyona gelin ve ürününüzü için.
Remember to drink your water.
- Suyunu içmeyi unutma.
Drink your destiny...
İç...
can't drink with your hand injured?
Yaralı elinle içebilir misin?
OLD MAN : Let your brother drink it.
- Kardeşin içsin.
Do you drink to drown your sorrows? Or your conscience?
Efkâr dağıtmak için mi içiyorsun yoksa vicdanını köreltmek için mi?
Look, just drink your tea and pick up what I want.
Dinle, çayını iç ve ne istiyorsam git al.
Your drink.
İçkiniz.
Your cup's empty, let's get you another drink.
Bardağın boşalmış, sana bir içki daha alalım.
Drink yourself to death and leave your girls alone?
Ölene kadar içip kızlarını bir başına bırakmak mı?
You drink too much, you smoke too much, and you're so cruel and mean to everyone, your own heart is eating itself from the inside.
Çok alkol kullanıyor çok sigara içiyor ve herkese karşı çok zalim ve acımazsın. Kendi kalbin bile içten içe seni yiyor.
Come drink with your team?
Gelip ekibinle bir şey içecek misin?
Drink your coffee, man.
Kahveni iç, dostum.
Great. Your brother looks like he could use a drink.
İyi düşündün, kardeşinin içkiye ihtiyacı var gibi.
Have a drink, chat up the customers, show your face, sign a few autographs.
İçki içersin, müşterilerle sohbet edersin, insan içine çıkarsın biraz. Birkaç imza verirsin.
Go have some drink and leave me with your friend here.
Gidip bir şeyler iç ve burada beni arkadaşınla yalnız bırak.
Your cups empty, let's get you another drink.
Bardağın boşalmış, gidip sana başka bir içki alalım.
Drink your beer, man.
Biranı iç adamım.
Drink your hot chocolate and tell me after.
Sıcak çikolatanı bitirdikten sonra söylersin.
If I'm not mistaken, we're about to drink this upscale booze in plastic cups in your shitty apartment at 7 : 00 in the morning, so ease up off the sommelier shit and grab me some fucking Funyuns!
Eğer yanlış değilsem, sabahın yedisinde senin boktan dairende plastik bardaklar içinde bu lüks içkiyi içmek üzereyiz. Yani şu şarap eksperi ayaklarını bırak da - bana biraz soğanlı cips getir!
You didn't drink your coffee.
Kahveni içmedin.
Hey, man, I think one of your girls slipped something in my drink.
Sanırım kızlarından biri içkime bir şey kattı.
I had a drink at your house, and...
Evde de biraz içtim...
Your drink ma'am.
İçkiniz bayan.
At least finish your drink.
En azından içkini bitirseydin.
What the f * * * does she mean... at least finish your drink!
Ne halt amaçlıyordu. "En azından içkini bitirseydin" miş!
Well, I don't mean to intrude but, you're sitting here and you're, you know, kind of playing with your drink, and you know, looking around a lot, and you're dressed really nice.
Burda oturdun.. içkinle oynadın etrafa baktın
I'm gonna buy a drink just so I can throw it in your face!
Sırf yüzüne tüküreyim diye bir içecek alacağım!
Is this your way of asking me out for a drink?
Bir şeyler içme teklifinde bulunma tarzın bu mudur?
Let me know if you change your mind about that drink.
İçki muhabbetinde fikrin değişirse haber ver.
Drink your water, ann.
Suyunu iç, Ann.
Love to have a drink with your boss, meet the famous Ike Evans.
Patronunla bir içki içmeyi çok isterim ünlü Ike Evans'la tanışmayı.
Drink your lemonade.
Limonatanı iç.
Finish your drink, man.
İçkini bitir önce.
Come on, finish your drink.
Hadi, içkini bitir.
Sit down, finish your drink, talk to me.
Otur, içkini bitir, konuş benimle.
You can't really appreciate a drink you don't risk your arse out for.
Bir içki için kıçını riske atmadıktan sonra, onun tadını gerçekten çıkaramazsın.
Yes, he lets you drink for free, but it's hardly worth you putting your lives, and more importantly my life on the line.
Evet, İçkiler beleş, ama.. Ama bunun için hayatınızı ortaya koymaya değer mi.. Daha da önemlisi hayatımın ondan daha kıymetli olduğunu bilin..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]