English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Drink up

Drink up translate Turkish

2,526 parallel translation
Extinguish the flame. And drink up.
Alevi söndür ve fondiple.
No, it's some good free tequila, so drink up.
Hayır, güzel bedava tekila var işte, için gitsin.
Right now, why don't you just drink up and be happy that it's all over.
Tam şu anda, Neden sadece kafayı bulup her şey bittiği için mutlu olmuyorsun.
Drink up, my friend. Drink up.
İç dostum, iç.
Drink up, go home, sleep it off.
İç, evine gidip uyu sonra.
Well, drink up, girl... And let's start talking about launching your career.
Dik hepsini bakalım kızım sonra da kariyerin hakkında konuşmaya başlayalım.
Go ahead, drink up.
Buyurun, için vallahi.
Drink up.
Hadi içelim.
- Drink up.
- İç.
Here, Liquor Pig, drink up!
İşte burada likör var domuz herif!
Okay, fellas, drink up.
Tamam beyler, dikin bakalım.
Drink up.
Dik bakalım.
Drink up.
İç sen.
- Drink up, my dear.
- Fondip, tatlım.
Drink up, baby.
İç şunu bebeğim.
Here, drink up.
Al, iç bakayım.
Drink up!
İçelim!
Drink up.
Şunu iç.
Then let's drink up.
O zaman içelim.
Drink up.
İçelim.
Actually, I think Penelope wants to get me a drink, to make up for the less-than-lovely welcome.
Sanırım Penelope içkimi getirmek ve pek hoş olmayan karşılamasını telafi etmek istiyor.
I'd say we should call up Sam, see if he wants to go get a drink, but, uh, he's probably lost his taste for alcohol.
Seni bir arayalım da bakalım canı bir şeyler içmek istiyor mu? Gerçi büyük ihtimalle alkole olan iştahını kaybetmiştir.
Hey, do you want to drink? It'll warm you up.
Birşeyler içermisin?
Can I... can I take you for a drink or something to make it up to you?
Bunu telafi etmek için sana bir içki filan ısmarlayabilir miyim?
Shut up and get him a drink.
Konuşma da içki getir.
Did you two drink beer and pick up girls together?
İki kız ve biralarla beraber mi?
Believe it or not, dressing up as a fizzy drink isn't my real vocation.
İnanmayacaksın ama, gazlı içecek gibi giyinmek sanatım değil.
And you, your mother was always a bitch. You should suck it up and have a drink.
Sana gelince, annen her zaman sürtüktü bunu kabullenmeli ve işe yarayacağını düşünüyorsan bir içki içmelisin.
So, you invite a hooker up here, have her cuff you to the bed, drink a $ 20 bottle of Evian and then pee on you.
Buraya bir fahişe getirdin kendini yatağa kelepçelettirdin şişesi 20 dolardan Evian marka su içirtip ardından üzerine işettin.
Oh, it's all right, I'll drink it all up.
Pekâlâ, ben öyle de içerim.
up and we have a drink?
ve hepten büyümüş olduğumu yukarı ve bir içki var mı?
I just want to stay up all night and drink and dance and then fall asleep with my contact lenses in!
HA HA HA HA! Tanrım, ne kadar komik! Tanrım, çok komiksin.
Can you wake up and... Brush your teeth and make your bed and drink water when you're thirsty?
Uyana bilir misin dişlerini fırçalayabilir, yatağını toplayabilir ve susadığında su içebilir misin?
That's a grown-up drink.
Büyüklere göre bir içkidir.
We came to celebrate and since you brought it up... Let's drink, in memory of El Diablo, a true bro.
Kutlamaya geldik ama konuyu sen açtığına göre gerçek bir kardeş olan El Diablo'nun anısına içelim.
I mixed up a signature drink in honor of your divorce. I wouldn't pour that just yet.
Bu boşanma işini tekrar düşünmeye başladım.
You boys want a drink, get up and get it. They have such a long day. Classes and then their afterschool sports.
Zor bir gün geçirdiler okul, sonrasında spor.
You must have really screwed up some guy's drink order.
Müşterinin içki siparişinin içine ettin herhalde.
Ok, and every time I try to call you to talk about booze or an urge to drink or something about recovery that I desperately need to know, you not only don't pick up, you don't even call me back or text me.
Tamam, içkiden, içme arzusundan veya iyileşme konusunda öğrenmek istediğim bir şeyden konuşmak için seni her aradığımda açmamakla kalmıyorsun, beni tekrar aramıyorsun veya mesaj bile yollamıyorsun.
Drink it all up, go on.
Hepsini bitir, hadi.
And if it doesn't, mommy will mix him up a special drink of poison mushrooms and wormwood.
Eğer olmazsa da annen zehirli mantarlar ve pelin otlarından bir karışım yapar.
I'm gonna have a drink with Sam tonight and just show up tomorrow.
- Sam'le birer içki içmem gerekiyor, yarını göstermek için.
I don't know if they drink coffee up here.
Buralarda kahve içiliyor mu bilmiyorum.
Yes, we are going to get dressed up, we're going to drink urbane $ 17 martinis.
Evet, şık bir şekilde giyineceğiz. 17 dolarlık kaliteli martinilerden içeceğiz.
So I was supposed to have a drink with this y I met online, and he stood me up.
İnternette tanıştığım bir adamla bir şeyler içecektik ama beni ekti.
That's how my whole body feels, and not just'cause Cristina makes the world's strongest drink, but because my aspirational couple has broken up, and they're living on two separate continents, and'cause I'm dating men who still live with their mother.
Bütün vücudum şimdi öyle hissediyor ve bu Cristina dünyanın en sert içkisini yaptı diye değil çünkü benim tanıdığım en arzulu çift ayrıldı ve ayrı kıtalarda yaşıyorlar ve ben hâlâ annesiyle yaşayan adamlarla çıkıyorum.
Just going to go freshen up. Do you mind watching my drink?
Gidip makyajımı tazeleyeceğim.
Not coffee. We drink coffee, we sober up.
Kahve olmaz, kahve olmaz Kahraman abi.
'But I wasn't prepared to get beaten up just because Brian can't handle his drink.
Ama sırf Brian sarhoş oldu diye, dayak yemeye hazır değildim.
And even if you've only been locked up for one night and you wake up in a prison cell and you're coming down off the drink and the drugs and...
Sadece bir gece bile içerde kalsanız, sabah hücrede uyandığınızda, içkiden, uyuşturucudan sersemsinizdir..
Yes, I got up to drink some water and then I watched TV.
Evet, su içmeye kalktım sonra TV. izledim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]