English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / During the war

During the war translate Turkish

1,700 parallel translation
As you did so bravely during the war.
Savasta büyük bir cesaretle yaptiginiz gibi.
So brave and fearless during the war but now a disillusioned soul.
Savasta korkusuz bir kahraman ama simdi düs kirikligina ugramis bir insan.
My father-in-law has often told us about the enemy... and about his experiences during the war.
Kayınpederim bizlere düşman hakkındaki, tecrübelerini anlatırdı savaş sırasında.
I remember. He was in detainer during the war.
Savaş sırasında bir şovmendi.
I was a field nurse during the war, at Shiloh and Second Manassas.
Shiloh'ta, İkinci Manassas savaşında hastabakıcılık yaptım.
He saved my life during the war.
O savaşta hayatımı kurtardı.
He lived next door to the family that hid us during the war.
Savaş boyunca bizi saklayan kapı komşumuzda yaşıyordu.
This is the man who I spent many years sharing joys and sorrows with during the war.
Savaştığımız yıllar boyunca acılarımızı ve sevinçlerimizi paylaştık.
All of the farmers have eaten this as they fought with the land. We are given life by the land that we ravaged during the war.
Tüm çiftçiler bu pirinci üretebilmek adına ellerinden geleni yapmak için burdalar biz de, savaşın toprağı sürüp yeni bir yaşam üretmesini sağlayacağız.
All of the farmers have eaten this as they fought with the land. We are given life by the land that we ravaged during the war.
Tüm çiftçiler, bu pirinci üretebilmek adına ellerinden geleni yapabilmek için burada, biz de, savaşın toprağı sürüp yeni bir yaşam üretmesini sağlayacağız.
The number of suicides was equal... to the deaths on the Islands during the war.
İntihar eden askerlerin sayısı savaş sırasında adalarla ölenler kadardı.
Look : Here, during the war, everything was okay.
Bak, burada savaş sırasında, her şey yolundadır.
I have been to Pasadena before. I was stationed here during the war at an internment camp just down the block.
Savaşta buraya yerleştirilmiştim hemen şuradaki toplama kampına.
I was accused of having shot an officer during the war.
Savaş esnasında bir subayı vurmakla suçlandım.
It was taken during the war.
Dünya Savaşı sırasında çekilmiş.
I blew up trains, bridges... and trucks full of Germans during the war.
Trenleri, köprüleri uçurdum savaş sırasında Almanlar'la dolu kamyonları da.
Covering things such as the heroine smuggling during the Vietnam War, the cocaine smuggling during the war in Central America, the Kennedy assassination and other highlights.
Çizgi romanda Vietnam Savaşı sırasındaki eroin kaçakçılığı Orta Amerika'daki savaş sırasındaki kokain kaçakçılığı Kennedy suikastı ve diğer önemli olaylar işlenecekti.
It's because he was in a concentration camp during the war.
Savaşta toplama kampındaymış, o yüzden.
The defendants have been sending out flyers during the war, in order to sabotage... the arms production, and to overthrow the national socialist way of life of our people, to promote dangerous ideas and to disgrace our leader... and by doing so, helped the enemies of this country... and demoralized our troops.
Sanıklar, bildiri dağıtarak seferberlik halindeyken silah sanayine sabotaj ve halkımızın nasyonal sosyalist yaşam tarzını devirmeye çağırmış,... bozgunculuk propagandası yapmış, Führer'e hakaret etmiş, böylece İmparatorluk düşmanlarına destek vermiş ve ordumuzu zayıflatmışlardır.
We lived together during the war, and...
Savaş sırasında beraber yaşadık.
Charlotte and I had spent a year at that hotel during the war.
Savaş sırasında Charlotte'la birlikte bir yıl kalmıştık o otelde.
My brother was in the Navy during the war, and I was at one of the ministries based near Llandudno.
Kardeşim savaşta donanmadaydı ve ben de Llandudno yakınlarındaki bakanlıklardan birinde çalışıyordum.
What money I had went the way of all German and Italian securities during the war.
Tüm varlığımı savaş sırasında Alman ve İtalyan tahvillerinde kaybettim.
Whatever happened to them during the war, maybe they turned up in England.
Savaş sırasında her ne olduysa, sonunda İngiltere'ye gelmiş olabilirler.
She ran a sort of hospital here during the war.
Savaş sırasında, burayı hastane gibi bir yer yapmıştı.
During the war they shot a man for stealing a jerry can of gasoline.
Savaşta, küçük bir teneke benzin çaldı diye adamın birini vurmuşlardı.
During the war, forget about clothes.
Savaş sırasında, elbise neymiş!
He fought the bad guys during the Second World War.
İkinci Dünya Savaşı boyunca kötü adamlarla savaştı.
Because if it was during the blitz. You know, the lights were out, sirens were going off, search lights, the whole World War II experience.
Çünkü bombardıman sırasında olduysa yani, ışıklar kapalı, sirenler çalıyor, arama ışıkları dönüyor.
During the First World War, Time Square was the premier theater district in the nation. And today, as you can see, it's just as exciting.
Birinci Dünya Savaşı esnasında, Times Meydanı ulusun başlıca gösterim salonu merkeziydi.
In fact, during World War II, British naval officers whose ships went down in the Channel passed themselves off in Antwerp as German submariners who - good God.
Hatta II. Dünya Savaşı'nda gemileri kanalda batan İngiliz Kraliyet Donanması subayları Antwerp'e Alman denizaltı subayları olarak girmişti. Yüce Tanrım.
Soviets built them near to British Air Force bases during the Cold War.
Sovyetler onları Soğuk Savaş sırasında İngiliz Hava Kuvvetleri üslerinin yakınlarına inşa etmiş.
It says that this particular painting used to belong to a wealthy Jewish family living in Germany during World War II until it was stolen by the SS officer who sent them to the camps.
Veritabanı bu tablonun, onları kampa gönderen SS subayı tarafından çalınana kadar İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya'da yaşayan zengin bir Yahudi aileye ait olduğunu söylüyor.
I used the skills I gained during the time of war to earn my daily bread.
Onu daha önce hiç görmedim. Genç adam, moraliniz bozulmuş! Moralinizin bozuk olduğunu biliyorum!
During the great war, many of my friends died because of them.
Önceki savaşta bir sürü arkadaşım bu yüzden hayatını kaybetti.
Who's service were you in during the great war?
Kahretsin... Tabiki de böyle bir olayda yaralanacaksın.
The capital is the Citadel-class battleship that was once the capital ship during the great war.
Başkent, savaş sırasında kullanılmış, Honmaru tipi ana silahlardan biridir.
Are their fortifications the same as during the great war?
Başkentin ekipmanları son savaştakiler gibi mi?
I'm afraid that in the past, during the great war, only samurai were able to sink citadels such as this.
Bunu söylemek istemem ama, son savaş sırasında kalenin merkezini yok edenler sadece samuraylardı.
If you go to the City Library... you'll find the volume of Mathew Brady's photos taken during the Civil War.
Şehir Kütüphanesine gidersen... Mathew Brady'nin, İç Savaştan çekilmiş fotoğraflarını bulacaksın
During the Cold War, the Red Army stationed nearly one million troops in Ukraine... because of its strategic military importance.
Soğuk savaş sırasında Kızıl Ordu askeri önemi yüzünden... Ukrayna'ya neredeyse bir milyon asker yerleştirmişti.
It's a term the British used during world War I for espionage.
İngilizlerin I. Dünya Savaşında casusluk için kullandığı bir deyim.
I believe that if black people were in Germany during World War 2, that the Holocaust would have never happened.
Siyahlar II.Dünya Savaşı sırasında Almanya'da olsalardı Yahudi Soykırımı asla olmazdı diye düşünüyorum.
You see, I had grown up during the Vietnam War and I saw marriage as pat of the same capitalist system that had produced the genocide in Vietnam.
Vietnam savaşı sırasında büyüdüm ve evliğiğin Vietnam'daki katliamı yaratan... kapitalist sistemin bir parçası olduğunu gördüm.
Didn't you read the newspaper during those 10 years of war?
1 0 yıllık savaş süresince hiç gazete okumadınız mı?
People's confidence in the United States is not what it was 50 years ago, it's not what it was during the World War II.
İnsanların Birleşik Devletler'e olan güveni 50 yıl önceki kadar değil II. Dünya savaşı sırasındaki kadar değil.
During the first 6 months of the Iraq war, 50 precision airstrikes were conducted against Iraqi leadership.
Irak savaşının ilk 6 ayı içerisinde, Irak hükümetine karşı atılan 50'nin üzerinde hassas güdümlü bomba kullanıldı.
I was in the army during the Kargil war
Kargil'de savaşta ordudaydım.
During the Kargil war, I got right into Lahore... my gun, spitting fire!
Kargil'de savaş sırasında, ben Lahore sağ kanadıydım...
We were all laughing at him during the last Iraqi war, because of his ridiculous statements, denying the obvious, but at one point, I claim, what he told was absolutely true.
Hepimiz son Irak Savaşı sırasında ona, saçma açıklamaları,... aşikar olanı inkar etmesi sebebi ile güldük. Ama bir noktada söylediklerinin tamamen doğru olduğunu iddia edeceğim.
During the World War 2 there was a lawman who never used any other weapon but only this holy sword to fight the bandits.
Dünya Savaşı'nda haydutlarla savaşırken kılıç dışında hiçbir silah kullanmayan bir adam varmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]