Eternal life translate Turkish
667 parallel translation
Only those prepared to die will find eternal life.
Sadece ölüme hazır olanlar sonsuz yaşamı elde edecek.
Eternal life will only come to those prepared to die.
Sonsuz yaşam sadece ölüme hazır olanlara gelecektir.
I might even have found the secret of eternal life.
Belki de sonsuz hayatın sırrını bulmuş olabilirim.
I find it difficult to believe that a human being can change himself into a bat, or that by feeding upon the blood of the living he can obtain eternal life.
Bir insanın kendisini yarasaya çevirmesine veya kanla beslenerek ölümsüzlüğü elde etmesine inanmak zor geliyor.
Frankenstein gave you eternal life. Power which time cannot destroy. The secret of immortality, it will soon be mine.
Frankestein sana ebedi ömrü, zamanın yok edemeyeceği gücü, ölümsüzlüğün sırrını verdi ve yakında bu benim olacak.
" Frankenstein gave the monster eternal life by shooting it full of electricity.
" Frankenstein, yüklü elektrik vererek canavara sonsuz bir hayat verdi.
"We commend their souls to God and commit their bodies to the deep in sure and certain hope of the resurrection into eternal life through Jesus Christ, at whose coming to judge the world the sea shall give up her dead."
"Ruhlarını Allah'a, bedenlerini derin sulara teslim ediyoruz orada ebediyete kadar yaşayacaklardır Hz. İsa dünyayı yargılamak için yeniden doğduğunda deniz ölüyü serbest bırakacaktır."
Not you, my Marie Antoinette, for I will give you eternal life.
Sen değil, Marie Antoinette'm, sana sonsuz bir yaşam vermek için.
So that they may enjoy eternal life.
Böylece onlar ebedi hayattan zevk alacaklar.
Unto almighty God we commend the soul of our sister departed and commit her body to the ground, in the sure and certain hope of the resurrection unto eternal life.
Kardeşimizin ruhu ulu tanrıya emanet olmak için ayrıldı... Emin ve umut vaat eden sonsuz yaşama kavuşturacak diriliş için bedenini toprağa sunduk.
Unto Almighty God we commend the soul of our shipmate departed, and we commit his body to the deep in the sure and certain hope of the resurrection unto eternal life when the sea shall give up her dead in the life of the world to come.
Kudretli Tanrım ; Ölen arkadaşımızın ruhunu yanına yolluyoruz. Ve biz onun bedenini derinliklere yollarken sonsuz hayatta dirileceği umudunu taşıyoruz.
In sure and certain hope of the resurrection unto eternal life.
Sonsuz hayata kesin bir inançla.
He ain't in any loaf-around eternal life.
Onun sonsuz hayatta gözü yoktu.
dust to dust, in sure and certain hope of the resurrection to eternal life, through our Lord Jesus Christ.
Tozlar tozlara... Yüce İsa'nın vasıtasıyla ebedi hayata dirilmek umudu ve inancıyla.
Master, what good must I do to win eternal life?
Öğretmen, sonsuz yaşama kavuşmak için ne iyilik yapmalıyım?
You'll find eternal life at my side.
Benim yanımda sonsuz yaşamı bulacaksın.
The food of eternal life.
yiyecek için çalışın.
I was given the secret of eternal life and used it out of fear of losing you, Kallikrates.
Sonsuz yaşamın sırrını verdim.. ve seni kaybetmekten korkarak yaşadım, Kallikrates.
The old man who came out of the desert showed only me the secret of eternal life.
Çölde rastladığımız ihtiyar bana sonsuz yaşamın sırrını öğretti.
I will show you what no other living mortal has seen... the flame of eternal life.
Başka hiç bir ölümlünün göremeyeceği... sonsuz hayatın alevini sana göstereceğim.
And only this can end my eternal life.
Ve böylece sonsuz hayatını bitirebilirim.
Because he says... anyone leaves father, mother, brothers wives, children for my cause, will receive hundred times over he will inherit eternal life.
Çünkü o der ki... Kim annesini, babasını, kardeşini benim için bırakırsa karşılığında 100 tokat fazlasını alır ebedi hayata sahip olur.
In the sure and certain belief in resurrection unto the eternal life.
Ebedi hayatta yeniden canlanacağımızın kati inancıyla, sana yalvarıyoruz merhameti sonsuz Tanrım.
For many years I have sought the secret of eternal life... and finally I have found that secret.
Uzun yıllar boyunca ölümsüzlüğün sırrını aradım ve sonunda o sırrı çözdüm
You shall be the 13th... who will give me eternal life.
Oniki bakirenin kanı zaten elimde. Sen bana sonsuz yaşamı veren onüçüncüsü olacaksın!
Still difficult. Her blood gives me the elixir I need for eternal life, but she has not enough fear.
Kanı bana ölümsüzlük iksirini verecek ama uygun kıvam için yeteri kadar korkmadı.
Through love and death, we find true life, eternal life.
Aşkta ve ölümde gerçek hayatı, sonsuz hayatı bulacağız. Öl.
With the Virgin Mary, blessed mother of God, the apostles and all the saints, may we share eternal life and glorify you through your beloved son Jesus Christ.
İsa'nın kutsal annesi Meryem havariler ve tüm azizlerle aziz oğlun İsa ile senin ebedi hayatını paylaşıp övelim.
In sure and certain hope of the resurrection to eternal life through Our Lord, Jesus Christ.
Ebediyette yeniden doğmanın, emin ve belirgin umudu içinde İsa Peygamberimiz aracılığıyla.
"... in sure and certain hope of the resurrection to eternal life...
" çünkü sonsuz hayatta yeniden dirileceğini umuyoruz.
Documents pertaining to their trial... claim that when they came back from the Holy Land... they brought the pharaohs'ankh from Egypt... as a symbol of eternal life.
Onların duruşmalarına ait evraklarda, Kutsal topraklardan döndüklerinde... ölümsüzlüğün sembolü firavunun Ankh haçını da... Mısır'dan getirdikleri söylenir.
Apart from many other secrets, the Eastern knights... solved the mystery of eternal life.
Bütün diğer sırları bir yana, Doğu şövalyeleri... ölümsüzlüğün gizemi çözdüler.
There, my beloved, awaits the key to resurrection for you and eternal life for both of us.
Orada sevgilim senin yeniden doğumun ve ikimiz için sonsuz hayatın anahtarı yatıyor.
Only one who seeks eternal life as I do.
Benim gibi sonsuz hayatı arayan tek kişi -
What Pharaoh of what forgotten dynasty rested here, before he drifted on the bosom of what stream beneath these stones to find eternal life?
Hangi unutulmuş hanedanın hangi firavunu bu taşların arkasındaki hangi akımın kucağına sürüklenmeden önce sonsuz yaşamı bulmak için buraya gömülmüştü?
You cannot threaten the dead with death, my friend. Only with life, eternal life.
Ölümü ölümle tehdit edemezsin, dostum sadece yaşam.
How else does one find life eternal?
Bir kimse, başka türlü sonsuz yaşamı nasıl elde edebilir ki?
"There are moments in every man's life when he glimpses the eternal."
"Her insanın hayatında öyle anlar vardır ki sonsuzlukla yüzleşir."
Life Eternal.
Ebedi hayatında.
With Her Majesty, life is one eternal glass of milk.
Majesteleriyle birlikte hayat ; içimi bitmeyen bir bardak süt.
Can you get life eternal by shaking hands for Jesus with Elmer Gantry?
Elmer Gantry ile İsa için el sıkışma, size sonsuz bir yaşam sağlıyor mu?
"Truly, truly, I say to you she who believeth hath life eternal."
"Size gerçeği söylüyorum Bana inanan herkes sonsuza kadar yaşayacaktır."
It was an eternal pledge to me in exchange for your life.
İkimizin hayatı için yapılmış bir anlaşmaydı.
Better to enter into life crippled or lame than to have hands and feet when you are cast into eternal fire.
Çolak veya topal olarak yaşama kavuşman,.. ... iki el, iki ayak sahibi olarak sonsuz ateşe atılmandan iyidir.
- Your beloved husband-to-be so anxious to be worthy of your love, drank a potion of quicksilver and sulphur - the elixir of life and eternal youth - and expired.
Senin aşkına layık olmaya çok hevesli olan sevgili müstakbel kocan cıva ve kükürtten yapılma "hayat ve ebedî gençlik özü" iksiri içti ve öldü.
" He that loveth life shall lose it... and he that hateth his life in this world shall keep it unto life eternal.
"Hayatı sevenler onu kaybedecekler ve bu dünyada hayattan nefret edenler onu sonsuza dek yaşayacaklar."
Eternal life!
Sonsuz yaşam!
Oh, Wakantanka, Great Spirit of the Sun, source of all life, created in violence, pleasure and pain, which then takes life to sustain life, in the eternal cycle of life and death -
Oh, Wakantanka, Yüce Güneş Ruhu, yaşam kaynağı, acı, zevk ve şiddette yaratılmış, ölüm ve yaşamın sonsuz dönüşümünde hayat vermek için hayat alan sen,
"Earth to earth, ashes to ashes, dust to dust, " in sure and certain hope of the resurrection to eternal life " through our Lord, Jesus Christ,
Toprak toprağa, küller küllere, tozlar tozlara zavallı bedenlerimizi kendi görkemli bedeni gibi yapacak olan efendimiz İsa Mesih'in aracılığıyla sonsuz hayata uzanmaktan emin olmak için ki o, yoldaki tüm zorlukları azaltacak kimsedir.
Deliver them from the lion's mouth and the darkness therein and rather, bring them to the blessing of light, holy life, eternal rest.
Onları aslanın ağzından ve içindeki karanlıktan çıkarıp ve nurun, kutsal hayatın ebedi huzurun nimetlerine erdirsin.
Phibes lay in darkness three years, until the moon, coming into proper conjunction with the eternal planets, shone upon the golden moon of the crypt, pulsing with a fantastic life of its own.
Phibes karanlıkta 3 yıl yattı. Ta ki ay gezegenlerle aynı hizaya gelip mabet üzerindeki altın ay üzerinde parlayıp hayat darbelerini fantastik bir şekilde vuruncaya dek.
life 1101
lifetime 19
life is but a dream 17
life is good 62
life is beautiful 34
life goes on 120
life is short 124
life isn't fair 26
life sucks 30
life is too short 32
lifetime 19
life is but a dream 17
life is good 62
life is beautiful 34
life goes on 120
life is short 124
life isn't fair 26
life sucks 30
life is too short 32