Life translate Turkish
246,562 parallel translation
It's so hard to hang on to any thought of life before the Monks.
Keşişlerin istedikleri dışında bir şey düşünmek imkansız gibi.
I appreciate you're trying to help, but all the things that make my son's everyday life difficult... like reading social cues, exchanging small talk... all the things I've helped him navigate his entire life,
- Yardım isteğinize minnettarım. Ama sosyal işaretleri anlamak, sohbet etmek gibi olaylar oğlumun günlük yaşamını zorlaştırıyor. Ona yardımcı olmaya çalıştığım konular randevu sırasında daha da artacak.
I think I've escaped my real life long enough.
Sanırım gerçek hayatımdan yeterince kaçtım.
I don't know why I said that. I love my life. I love it.
Bunu neden söyledim, bilmiyorum, hayatımı seviyorum.
Just my life.
Sadece hayatımı.
I'm not discussing my sex life in front of my brother.
Ağabeyimin önünde seks yaşamımı tartışmayacağım.
In fourth grade, my biology teacher, Mr. Durocher he was fat said penguins are similar to humans... because once they copulate, they stay with the same partner for life.
Dördüncü sınıfta biyoloji öğretmenim Bay Durocher, kendisi şişman biriydi, dedi ki penguenler insanlara benziyormuş. Çünkü çiftleştiklerinde, hayat boyu aynı eşle kalıyorlarmış.
What's your life like?
Yaşamın nasıl?
Penguins mate for life.
Penguenler bir ömür beraber.
Penguins mate for life, you know?
Penguenler yaşam boyu birlikte.
And as you already know, penguins mate for life.
Bildiğiniz gibi penguenler bir ömür birliktedir.
The end of your life has already begun.
Yaşamının sonu, çoktan gelmeye başladı.
Life on Earth will cease by humanity's own hand.
İnsanlar kendi elleriyle Dünya'daki hayatın sonunu getirecek.
And whatever it is will kill all life on Earth, not just humans - plague discriminates.
Ve mevzubahis şey Dünya'daki tüm canlıları yok edecek, sadece insanları değil. Veba ırk ayrımı yapar.
He asks about my day, takes an interest in my life.
Günümü soruyor, hayatıma ilgi gösteriyor.
Life can be a cunning enemy.
Hayat, kurnaz bir düşman olabiliyor.
When I am on a date, when that rare and special thing happens in my real life, do not... do not under any circumstances, put the Pope in my bedroom!
Biriyle randevulaştığımda yani özel hayatımdaki o nadir anlardan birini yaşarken sakın her ne olursa olsun sakın yatak odama Papa'yı getirme!
Imagine an alien life form of immense power... and sophistication, and it wants to conquer the Earth.
Muazzam bir kudret ve ilim sahibi uzaylı bir yaşam biçimini hayal et ve dünyayı ele geçirmek istediğini düşün.
The TARDIS registered multiple life forms below the surface, so this seems like the best place to look.
TARDIS, yüzeyin altında birkaç yaşam belirtisi kaydetmiş. Yani burası araştırmak için en iyi yer gibi.
That would set a fella up for life, Vincey.
Bu insanın hayatını kurtarır be Vincey.
The humans saved his life.
- İnsanlar onun hayatını kurtardı.
Do you now expect your life to be spared?
Hayatının bağışlanmasını mı bekliyorsun?
WEAPON POWERS UP - He saved your life!
Hayatını kurtardı o!
My life and my service are yours.
Hayatım ve hizmetim size aittir.
They only come up if they detect human life signs.
Sadece insan tespit ettiklerinde geliyorlar! - Niçin?
I can get her off this ship, I can shield her life signs.
-... yaşam sinyallerini perdeleyebilirim.
You don't know it yet, but in a short time, you will trust me with your life.
Henüz farkında değilsin ama kısa bir süre sonra bana ölümüne güveneceksin.
Look, thousands of life readings.
Baksanıza binlerce yaşam sinyali var.
But what about these life forms...
Peki bu yaşam biçimleri?
These Cybermen are primitive... they're programmed to track human beings and convert them... they home in on human life signs only.
Bu Siberadamlar çok ilkel. İnsanların izini sürüp hepsini dönüştürmek üzere programlandılar. Sadece insan yaşam sinyallerini takip ederler.
Computer, containing the algorithm defining human life signs...
İnsan yaşam bulgularını tarif eden algoritmayı içeren bilgisayar.
Begging for your life already?
Şimdiden canın için yalvarıyor musun?
I can put you back home, you can make chips, and live your life, or you can come with me.
Evine geri götürürüm, kızartma satmaya devam eder hayatını idame ettirirsin ya da benimle gelebilirsin.
Beg for your life?
Hayatın için yalvarmayı?
Makes sense. Poor kid's life's been disrupted enough.
Mantıklı, zavallı çocuğun hayatı yeterince altüst oldu zaten.
You've been in prison half her life.
Hayatının yarısında hapishanedeydin.
I had a life before you came.
Sen gelmeden önce bir hayatım vardı.
One life-altering crisis at a time.
Hayatımızı değiştiren krizleri bir seferde halledelim.
Will you just for once in your life put yourself in your daughter's shoes?
Hayatında bir kez olsun kendini kızının yerine koyar mısın?
This is the worst day of my life.
Bu hayatımın en kötü günü.
May I remind you... I saved your life tonight.
Bu gece hayatını kurtardığımı hatırlatmama gerek var mı?
As her life ebbed away, the portal opened just enough to allowed dear old Mum to slip through.
Canı elinden gitmek üzereyken, geçiş kapısı... sevgili annenin geçebileceği kadar açıldı.
Giver of life!
Hayat verene!
I was talking about real life.
Ben gerçek hayattan bahsediyordum.
He keeps performing chest compressions, keeps engulfing her mouth with his, breathing his life force into hers!
Kalp masajı yapmaya devam ediyor ağzım onunla sarılmaya devam ediyor, yaşam gücünü onun içine soluyor!
A human who risked his life for zombies.
Hayatını zombiler için tehlikeye atan insan.
You don't have to be a coward every waking day of your life.
Uyandığın her gün korkak biri olmak zorunda değilsin.
- Just saved your life.
- Az önce hayatını kurtardım.
Yeah, it's just... you're risking your life when shooting him on sight would be a little bit easier.
Evet, sadece... hayatını riske atacaksan onu gördüğün ilk yerde öldürmek daha kolay olurdu.
Here it goes. You're the most remarkable woman I've ever met in my life, okay?
Hayatım byunca tanıştığım en etkileyici kadın sensin, tamam mı?
I have to get back to the light of my life.
- Hayatımın ışığına geri dönmem gerek!
lifetime 19
life is but a dream 17
life is good 62
life is beautiful 34
life goes on 120
life is short 124
life isn't fair 26
life is too short 32
life sucks 30
life's a bitch 23
life is but a dream 17
life is good 62
life is beautiful 34
life goes on 120
life is short 124
life isn't fair 26
life is too short 32
life sucks 30
life's a bitch 23