For the baby translate Turkish
2,780 parallel translation
I still say you care more for the baby cow than for a woman.
Ben hâlâ diyorum ki bu buzağıya bir kadından daha çok önem veriyorsun.
We need Hershel for the baby.
Bebek için Hershel'a ihtiyacımız var.
We just found out that I'm pregnant again so I think that the stress is not good for the baby.
Daha yeni hamile olduğumu öğrendik. Yani böyle bir stres bebek için iyi değil.
For the baby.
Bebek için.
Well, it's good for the baby, not so good for me.
Bebek için iyi de, benim için değil.
Yeah, it is an appropriate gift for the baby.
Bir bebeğe ne uygun bir hediye.
she couldn't reach for the baby, and they both died down there!
Bebeğine ulaşamadı ve ikisi de orada öldü!
For the baby. A gift from grandpa.
Bebek için, Büyükbabasından bir hediye.
How mucho we get for the baby?
Peki bebek için biz ne kadar alacağız?
Do you have a cot or any blankets for the baby?
- Bebek için karyolan ya da battaniyen var mı? - Hayır!
For the baby, as early as possible is best. No?
Bebek için mümkün oldukça erken gitmek gerekir değil mi?
For me, for the baby you'd try.
Benim için. Bebek için.
- to shop for the baby carriage, you know.
- dükkana gidip alırız.
Nothing but the best for our stars, baby.
Bu yıldızlarımız için hiç bişey bebeğim.
- Well, as far as I was able to find out, the parents wanted to put the baby up for adoption.
- Bulabildiğim kadarıyla, aile bebeği evlatlık vermek istemiş.
They put the baby up for adoption, so... Harlan killed'em.
Bebeği evlatlık vereceklerdi, bu yüzden Harlan onları öldürdü.
i dont know if i can do this all you got to do is baby steps just little baby steps what the hell you talking about baby steps for?
Bunu yapabilir miyim bilemiyorum Hadi dostum.. ufacık adımlarla başla.. Ne diyorsun sen ya emekle falan
You're doing this for the money, baby.
Bunu para için yapıyorsun, bebeğim.
You came in here three hours ago. I give you eight fucking bags for a baby and now you want the baby back with half the money?
3 saat önce buraya geliyorsun sana bir bebek için 8 bin veriyorum ve sen paranın yarısıyla gelip, bebeği geri istiyorsun öyle mi?
The thing you want to be careful with, Leo, is my baby reason don't wind up splitting your head open for you first.
Dikkat et de Leo, bir gün şu çocuksu sağduyum kafanı yarma fikrini aklıma sokmasın.
You know, holding that baby in your arms for the first time... it changes your life.
O bebeği kollarının arasında ilk tutuşun insanın hayatını değiştiriyor.
A positive from this is that given the timing of Bristol's pregnancy, it makes it physically impossible for Trig to be her baby.
Burdaki olumluluk Bristol'ın hamilelik durumu Trig i onun bebeği yapmamaya aday.
I'm just along for the ride, baby.
Ben sadece binmeyi bekliyorum bebeğim.
Baby, the thing is... my film with Gayatri is due for release.
Bebeğim. Söylemek istediğim. Gayatri ile olan filmim yakında çıkacak.
What you did for Elena Vasco, the woman accused of taking that baby... No one wanted to help her, and you did.
Elena Vasco için yaptığınız çok güzel bir şey yani kadın o çocuğu kaçırmakla suçlandı ve kimse ona yardım etmek bile istemedi ama siz ettiniz.
Well, it's a gift for you guys and the-the, the baby.
Sadece sana ve.. size.. ve bebeğe bir hediye
Pretty much the best baby mama a guy could ever hope for.
Bir erkeğin umabileceği en iyi bebek annesi.
I just wanted to be there for you after the baby.
Bebekten sonra yanında olmak istedim sadece.
And I just want to let you know that... I want to do the right thing for you and the baby.
Demek istediğim sen ve bebek için ne gerekiyorsa yapmak istiyorum.
You'll be happy to know.. .. That the demand for our United Baby Products.. .. Is increasing worldwide and not just in UK.
Birleşik Bebek Ürünlerimizin sadece İngiltere'den değil, bütün dünyadan talep gördüğünü duymak sizi de mutlu edecek.
More piles of pecans for me. ♪ You wanna be the champion, baby, you gotta be ready for anything!
Bana Daha Fazla Pikan Cevizi.. Herşeye Hazırlıklı Olursan, Bebeğim,
Baby, why don't you go wait for me at the house.
Bebeğim, neden gidip beni evde beklemiyorsun?
Sure, you had a baby when you were 16 and you had a bad dye job for two weeks, but seriously? The world never stopped loving you.
Evet, 16'ında çocuk doğurdun ve iki hafta kadar da saçının boyası berbattı ama aslında kimse seni sevmekten vazgeçmedi.
♪ For there's love now, baby ♪ ♪ The chains of Amistad couldn't hold us ♪
* Amistad zincirleri tutamaz bizi *
The baby's in there backwards, right, and they're worried it's too big for her, too.
Bebek içeride ters duruyor ve onun için çok büyük olduğundan endişeleniyorlar.
I programmed this baby to lock onto your DNA, making you the bulls-eye for an infrasonic meta-material changing frequency.
Bu bebeği senin DNA'na kilitlenecek şekilde programladım, bu bir ses altı meta-materyal frekans değiştiricisi için seni hedefin merkezi yapıyor.
I think it would do you and I both some good to get out and have some fun without the baby pulling us down for once.
Bence bu ikimiz içinde iyi olur 339 00 : 19 : 33,287 - - 00 : 19 : 36,989 çıkıp biraz takılırız bebekte burada bir an önce büyüye durur. Konuyu bağlıyorum.
You should see the size of the mushroom cloud that's going to go up when the president is hit with the paternity suit for Amanda's baby.
Amanda'nın bebeği için başkana açılacak babalık davasının etkisiyle oluşacak patlamanın boyutunu görmelisin.
Uh, to Rashad in Little Rock, we wanna let you know we kicked around idea, "Make the Baby Go Wild" for a while, couldn't really find an angle on it.
Little Rock'taki Rashad'ın bilgisi olsun "Bebeği Delirtin" fikrini bir süreliğine askıya aldık. - Tam bir senaryo yazamadık ona.
- You know, baby, dogs survived for thousands of years in the wild before they became pets.
- Bak tatlım köpekler evcil hayvan olmadan önce vahşi hayatta binlerce yıl yaşadılar.
She said I have to give the baby up for adoption.
Bebeği evlatlık vermek zorunda olduğumu söyledi.
Can you mind the baby for five minutes?
Biraz bebeğe bakabilir misiniz?
So baby book says caffeine-E's not good for the fetus.
Bebek kitabında kafeinin fetüse iyi gelmeyeceği yazıyor.
Will you go out in the hall for a few minutes, baby... until Mommy's - until Mommy calls you back, babe, okay?
Annen seni çağırana kadar holde bek - holde bekleyebilir misin canım? Olur mu?
Yes, I would die for you, baby easy come, easy go that's just how you live oh, take, take, take it all but you never give should've known you was trouble from the first kiss had your eyes wide open why were they open?
Evet, senin için ölürdüm, bebeğim haydan gelen huya gider sen böyle yaşıyorsun işte al al al hepsini al Ama asla verme İlk öpücükten anlamalıydın senin sorunlu olduğunu Gözlerin açıktı Neden açıktı gözlerin?
I would go through all this pain take a bullet straight through my brain yes, I would die for you, baby but you won't do the same
Bütün bu acıları senin için çekerdim... Tam beynime dayardım mermiyi... Evet senin için ölebilirdim bebeğim...
I'm gonna give the baby up for adoption.
Ben bebeği evlatlık vereceğim.
People have been out searching for that baby the moment they get home from work.
İnsanlar işlerinden gelir gelmez bebeği aramaya çıkıyorlar.
You want us to ask for leniency for the evil that stole our baby?
Bizden bebeğimizi çalan bu caniye karşı müsamaha göstermemizi mi istiyorsunuz?
I built a cabin for me, Roseanna, and the baby to live at.
Roseanna ve bebeğin yaşayabilmesi için kulübe inşa ettim.
I get the feeling, for you, this baby is just an excuse... - Just an excuse for...
Bana öyle geliyor ki bu çocuk şey için bir bahane şey için bahane...
for the love of god 422
for the record 849
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the last time 470
for the rest of my life 110
for the life of me 58
for the greater good 31
for the first time 465
for the record 849
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the last time 470
for the rest of my life 110
for the life of me 58
for the greater good 31
for the first time 465