For the wedding translate Turkish
1,853 parallel translation
Give this to your mother, for the wedding expenses.
Düğün masrafları için bunu annene ver.
I forgot to ask you for the wedding night...
Sormayı unuttum, düğün gecesi...
- For the wedding!
- Düğün için!
They're for the wedding.
Düğün için.
I'll bring more music for the wedding!
Düğün için daha fazla müzik ayarlayacağım!
Sure, we're here for the wedding.
Evet, düğün için gelmiştik.
For the wedding.
Düğün için.
She wants me to show up for the wedding.
Düğün için alışveriş yapmamı istiyor.
And she never came back for the wedding.
Desene düğününe de gelmeyecek.
Sami's flying in from New York for the wedding.
Sami, düğün için New York'dan geliyor.
Help pick something for the wedding night.
- Çarşaflar ne olacak? Düğün gecesi için bir şey seçmeme yardım et.
I must prepare for the wedding.
Düğün için hazırlanmam gerek.
- Why didn't you go back for the wedding?
- Ne zaman döneceksin?
I was gonna use it for the wedding.
Dügün için kullanirim diye düsünüyordum.
Thank you for the wedding.
Düğün için teşekkür ederim.
Guess they're using the community center for the wedding.
Sanırım düğünü sosyal merkezde yapacaklar.
It's a drape for the wedding gift.
Bu düğün hediyesi, kutsal bir eşarp.
It just... It might be a little tricky just'cause Zooey's dad is out of the picture and, you know, we're paying for the wedding ourselves.
Biraz... zor olabilir biliyorsun Zooey'in babası düğün masraflarına yardımcı olmayacak.
So, wha s Harlan gonna wear for the wedding?
- Harlan düğünde ne giyecek?
Ellie wants me to find a band for the wedding, and I know how much you love music, and how busy I am.
Ellie düğün için bir müzik grubu bulmamı istiyor ve ben de senin müziği ne kadar çok sevdiğini ve ne kadar meşgul olduğumu biliyorum.
She's gone to prepare for the wedding.
Düğün için hazırlanmaya gitti. Nerde olsun?
- He'll look great for the wedding.
- Düğünde müthiş görünecek.
And that I shouldn't be late for the wedding.
Ve de, nikaha geç kalmamam gerektiğini.
Why don't I put this over here for later — for the wedding ceremony.
Neden bunu daha sonrası nikah merasiminden sonrası için buraya koymuyorum ki.
Tripp is prepared to sell you his controlling stake in darling enterprises in exchange for calling off the wedding.
Tripp, düğünü iptal etmene karşılık olarak Darling Holding'teki hisselerini sana devretmeye hazır.
Simon offered to call off the wedding in exchange for majority control of darling enterprises.
Simon, Darling Holding'in kontrolünü ele geçirmeye karşılık düğünü iptal etmeyi teklif etti.
Well, when you pick the right person, There's no need for wedding-Day jitters.
Doğru insanı seçtiğinde düğün günü endişeleri olmuyor.
Based on the amazing couture wedding dress I had already spent 72 hours Hand-stitching for my best friend?
72 saatimi harcayarak, usta bir terzilik isteyen gelinliği, arkadaşım için kendi ellerimle dikmeme dayanıyor olmasın?
I can see her sitting there now twisting her wedding ring and telling me that it wouldn't be for long, that she would help me in the house and her husband need never go out.
Orada oturduğunu, yüzüğüyle oynadığını hâlen görebiliyorum. Bana bunun çok uzun süreli olmayacağını bana evde yardımcı olabileceğini ve kocasının da dışarı çıkmayacağını söyledi.
Hyung Syung and I'll be responsible for wedding costumes and controlling the wedding ceremony.
Hyung Syung ve ben düğün hazırlıklarıyla ve düğün kıyafetleriyle ilgileneceğiz.
- Dear, this is the wedding veil for you.
Canım, bu düğün örtüsü.
Hey, Colton, I can't believe you're doing this for us... on the night before your wedding day.
Hey, Colton, düğününden bir gün önce bizim için böyle bir iyilik yaptığına inanamıyorum.
You know, it used to be the protocol for a busted marriage... was to return the wedding gifts.
Jadis, bir evlilik iyi gitmezse, hediyeleri geri vermek gerekir!
Vicky went home to have her grand wedding to Doug to the house they both finally settled on and to lead the life she had envisioned for herself before the summer in Barcelona.
Vicky, Doug'la yapacağı büyük düğünleri için evine sonunda yerleştikleri ve Barselona'daki yazdan önce hep hayalini kurduğu hayatını sürdüreceği evine geri döndü.
She wants a big white wedding, and she and Sky are making all kinds of plans for the hotel.
Büyük, bembeyaz bir düğün istiyor ve o ve Sky, otel için bin türlü plan yapıp duruyorlar.
Well, she's done so much for me, and she's always talking about you guys and the good old days, and I thought, what an amazing surprise for her that you are all gonna be at my wedding.
Şey, annem benim için o kadar çok şey yaptı, ve sizden o kadar çok bahsetti ki sonra o eski günlerden ve düşündüm de, hepinizin birden düğünüme katılması onun için güzel bir sürpriz olur dedim.
We know you were the mistress of a Nazi officer when you danced at the Folies-Bergeres in Paris. And here we have the banns for a wedding... due to take place on 14th October,'41, at St. Germain-des-Pres.
Paris'teki Folies-Bergeres'de dans ederken bir Nazi subayının metresi olduğunu biliyoruz ve elimizde 14 Ekim 1941 tarihi için St. Germain-des-Pres kilisesinde gerçekleşecek bir düğün için nikâh ilanı da var.
Oh, thanks for coming to the wedding.
- Düğüne geldiğin için teşekkürler.
What do you need for the chemical wedding?
Kimyasal düğün için neye ihtiyacın var?
Now, in Merry Doro, we have the world's most expensive wedding dress that would normally go for well above 1,000,000 yen for only 100,000 yen!
Şimdi, dünyanın en pahalı gelinliği normalde değeri 1 milyon yenin üstünde, fakat Neşeli Doro'da sadece 100,000 yen!
I arranged the wedding for tomorrow.
Yarın evleniyorsunuz.
I bought two of them for a special occasion like my wedding, but, uh, under the circumstances I think, uh, now's a good time as any, don't you?
Bundan 2 tane, düğünüm gibi özel durumlar için almıştım. Ama bu şartlar altında, şu an en uygun zaman, değil mi?
Right before the next wedding. I really wanted to sign the papers on the wedding night But I couldn't find a notary to go for it.
Yeni düğünden önce tabi hakim ve eski eşin de bunu biliyor ve zorluyor
And her furtive trips away seemed to show only her desire for a moment of solitude and ornithology to avoid the hubbub of wedding planning.
Ve esasında, kadının bu gizli kaçamakları, sadece bir miktar yalnızlık isteği ve biraz da kuşbilimi merakından ileri geliyordu. Ancak bu şekilde evlilik hazırlıklarının kargaşasından kaçabiliyordu.
It's the least I could do for the best man at my wedding.
Düğünümdeki sağdıcım için hiç olmazsa bunu yapayım.
And then you start thinking about the wedding and all that money... $ 46,000 for ours.
Ancak diger yandan tum o dugunu, masraflari falan dusununce... Bize 46.000 dolara patladi.
She's out trying on her wedding dress for the 10,000th time.
Düğün elbisesini 10.000'inci kez denemek için dışarı çıktı.
Well, you know what? You guys can hate Robert Mutt until the cows come home for all I care. Because today's my wedding day.
Robert Mutt'tan istediğiniz kadar nefret edin, umurumda değil çünkü bugün evleniyorum ve Robert Manitoba oluyorum.
Now I have to go back to Richmond and beg her for her forgiveness and plead with her not to cancel the wedding that we have been planning for two fucking years, Tucker.
Richmond'a geri dönmek zorundayım affetmesi için ve düğünü iptal etmesin diye yalvarmak için iki yıldır bunu planlıyorduk Tucker.
The perfect wedding for her and her family.
Kız ve ailesi için kusursuz bir düğün olur.
- Yeah, if you still like it while you're watching somebody who blew their brains out, this is the cake for your wedding.
Evet, birisinin beynini dağıttığı görüntülere bakarken hala yiyebiliyorsan düğünde sunacağın pasta budur.
for the love of god 422
for the record 849
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the last time 470
for the life of me 58
for the rest of my life 110
for the first time 465
for the greater good 31
for the record 849
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the last time 470
for the life of me 58
for the rest of my life 110
for the first time 465
for the greater good 31