For the first time translate Turkish
8,013 parallel translation
You're gonna say that to me, seriously, for the first time right now?
Yani bunu bana ilk defa burda mı söylüyorsun?
Lainey, you having sex with Matthew Sobvechik is basically the same thing as me telling an Aborigine in the Australian outback that he's about to listen to the Beatles for the first time - and then I play Blues Traveler.
Lainey, senin Matthew Sobvechik'le yatman benim Avustralya çöllerindeki bir Aborjin'e ilk defa Beatles dinleyeceğini söyleyip Blues Traveler çalmamla aynı şey.
I'm just saying, for the first time, I'm a little bit optimistic you might not become that creepy guy.
Diyorum ki, bir kere olsun... Biraz iyimser oluyorum ama o kaçınacak, sapık adam olmayabilirsin.
Also, two minutes ago, I accepted my body for the first time.
Ayrıca iki dakika önce hayatımda ilk kez bedenimi sevmeyi öğrendim.
'Suddenly, for the first time ever,'the happiness of two human beings rested entirely'on the possibility of a small tortoise becoming a big tortoise.'
Birdenbire ilk defa iki insanın mutluluğu tam olarak küçücük kaplumbağanın büyük bir kaplumbağa olma ihtimaliyle ortaya çıkmıştı.
I saw the dead grass for the first time.
Ölü çimeni ilk kez o zaman gördüm.
And he meets him for the first time in a highway diner when his son is already 14 years.
Adam, oğlu 14 yaşındayken onunla ilk kez bir yol kenarı restoranında karşılaşıyordu.
And last night, he stroked my cheek for the first time in my life.
Ve dün gece, hayatımda ilk kez yanağımı okşadı.
You know, It's kind of like when you see something for the first time, you know what it is.
İIk defa bir şey gördüğünüzde, ne olduğunu bilirsiniz.
For the first time, it's like I'm more than just a pretty face.
Hayatımda ilk defa, sadece güzel bir yüz olmadığım anlaşıldı.
For the first time, I understand the difference between pretty and beautiful.
Hayatımda ilk defa güzel ve şirin arasındaki farkı görebiliyorum.
And for the first time in a very long time, I want to go to work.
Ve uzun zaman sonra ilk kez, işe gitmek istiyorum.
For the first time in my life I, made a pretty penny and, eh... Come home and spend time with my mother for Christmas.
Hayatımda ilk kez iyi para kazandım ve Noel'i annemle birlikte kutlamak için evime geldim.
For the first time since I was a lad, I felt uncertain about my next step.
Delikanlılığımdan beri ilk defa sonraki adımımın belirsiz olduğunu hissettim.
It'll be like we're awake for the first time.
İlk kez uyanıkmışız gibi olacak.
And I felt it for the first time in, like, 15 fucking years- -
Ve bunu ilk hissedeli 15 kahrolası yıl oldu- -
But for the first time, there is to be a man aboard, just three weeks after the Russians say they orbited Yuri Gagarin around the earth.
Fakat ilk defa Yuri Gagarin'in yörüngeye ulaştığının söylenmesinin ardından üç hafta geçmişken bir insan uzaya çıkmak için hazırlanıyor.
It's the third day of the Apollo 7 mission, and for the first time in history, we have live footage from inside the capsule.
Bugün Apollo 7 görevinin üçüncü günü ve tarihte ilk kez kapsülün içinden canlı görüntüler elde ediyoruz.
For the first time, man will be traveling 239,000 miles to the moon.
İlk defa bir insan aya 390.000 km gidecek.
I don't know what it was but, for the first time, I felt some hope.
Ne olduğunu bilmiyorum ama ilk defa umutlanmıştım.
Today for the first time I have given something... without his permission.
Bugün ilk defa ondan izin almadan bir şey yapıyorum!
But for the first time I'm losing my bearings.
Ama ilk defa katlanamayacak hale geldim.
That was when she told me about that man for the first time.
Bana o zaman babamı ilk defa anlatmıştı.
So he rushed out after her, desperate to get the nerves up to talk to her for the first time, and then she did the thing that just owned him.
Hemen arkasından fırlamış,... onunla konuşmak için cesaretini toplamış,... sonra kız, çocuğun kalbini orta yerinden vuran bir şey yapmış.
You spent your life convincing 90 clans to come together for the first time in history.
Hayatını harcayıp tarihte ilk kez 90 klanı bir araya getirdin.
And for the first time, Kumar meets his son.
Ve Kumar ilk kez oğluyla tanışıyor.
For the first time in 15 years, lam out on a date.
15 yıldır ilk defa, birisiyle çıkıyorum.
He's praising someone else for the first time!
İlk defa başka birini övüyor!
Here we have the team from India... win here for the first time ever.
Hindistan'dan bir takımımız var. Burada ilk kez kazandılar.
We have reached the qualifier round for the first time.
- İlk kez elemeleri geçtik.
For the first time in the history of the World Starz hip-hop challenge... two teams have the same points but there's only one spot in the finals.
Dünya hip-hop yıldızları yarışmasının tarihinde ilk kez iki takım aynı puana sahip. Ama sadece biri finali görecek.
For the first time India takes part in such an international arena... and is now at the top!
Hindistan ilk kez böyle uluslararası bir arenada yer aldı ve şimdi tepedeler!
These guys coming up net are in this contest for the first time!
Şimdi gelecek olanlar bu yarışmada ilk kez yer alıyorlar!
Tonight, for the first time ever, streaming live in 4K resolution over the Internet,
Bu gece ilk defa internet üzerinden 4K çözünürlükte yayın yapıyoruz.
For the first time in your life.
Başımıza taş yağacak.
I remember when I saw it for the first time.
Orayı ilk gördüğüm anı hatırlıyorum da.
Let's focus on the fact that for the first time since the storm, people are moving back into the city.
Frıtınadan beri, İnsanlar şehre geri taşınıyor
She is seeing all of this for the first time.
Bütün bunları ilk defa görüyor.
I don't know. For the first time, I feel like whatever happens is supposed to happen.
Aslını bilemiyorum, ama ilk kez olması gerekenin olacağına vardığını düşünüyorum.
Yeah... for the first time in a long time.
- Evet, uzun zaman sonra ilk kez.
For the first time in so long, I felt free.
Uzun zamandır ilk kez, kendimi özgür hissettim.
But for the first time in our life, we had something that got us engrossed.
Hayatımızda ilk kez bir şeye kendimizi ciddi manada kaptırmıştık.
It's just that I've been meaning to ask you for some time, since the first time I saw you, in fact, when it was perfectly clear to me that you are the most... wonderful and beautiful person in the Western hemisphere.
Gerçekte sizi ilk gördüğüm andan beri. Benim için en mükemmel Batı yarıkürenin en güzel insanı olduğunuz çok belliyken.
My father fell for my mother the first time he saw her.
Babam annemi ilk gördüğünde ona aşık olmuş.
If we take Frank in the ocean, together, for his first time.
Frank'ı ilk defa okyanusa sokabiliriz, birlikte.
The first time that we're getting anything resembling chemistry off of you, it's only for Grace.
İlk defa benzer bir kimyandan kurtulmaya çalışıyoruz. Grace'den.
For what seemed like the first time, a hush came over Gallipoli.
Görünüşe göre Gelibolu'ya ilk defa sükunet gelmişti.
Everybody else is doing things for the last time... but I was doing them for the first.
Herkes bunları son kez yaparken... ben ilk kez yapıyordum.
I'd like to ask for some time to think about President Hughes and the former First Lady.
Eski başkan Hughes ve eski First Lady'i bir dakikalığına düşünelim istiyorum.
This is the first time when father taunted me.. For my unemployment.
Babam ilk defa benim aylaklığımla dalga geçti.
Hearing it for the very first time and yet one, somehow, simply knows what the following note will be.
İlk kez duyuyorsunuzdur ama bir şekilde bir sonraki notanın hangisi olduğunu biliyorsunuzdur.
for the first time ever 57
for the first time in my life 186
for the first time in a long time 44
for the first time in your life 23
for the first time in 37
for the first time in years 26
for the first time in his life 16
for the love of god 422
for the record 849
for them 201
for the first time in my life 186
for the first time in a long time 44
for the first time in your life 23
for the first time in 37
for the first time in years 26
for the first time in his life 16
for the love of god 422
for the record 849
for them 201
for the sake of argument 37
for the time being 227
for the last time 470
for the life of me 58
for the rest of my life 110
for the greater good 31
for the millionth time 31
for the rest of your life 66
for the wedding 31
for the future 34
for the time being 227
for the last time 470
for the life of me 58
for the rest of my life 110
for the greater good 31
for the millionth time 31
for the rest of your life 66
for the wedding 31
for the future 34