English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Get help

Get help translate Turkish

14,125 parallel translation
To get help!
- Yardım çağırmaya.
Okay. That means if someone gets hurt, I get help.
Eğer biri yaralanırsa yardım bulurum.
I'm going to get help.
Gidip yardım bulacağım.
- I'll go get help. - Lila.
- Ben yardım çağıracağım.
Then we'll get help and everything will be fine.
Gidip yardım getireceğiz ve sonra herşey daha iyi olacak.
They said that you can help us when we get hurt.
Yaralandığımız zaman bize yardım edebileceğini söylemişlerdi.
That's the only way that I can pay for my mom's hospital bills, get her the help that she needs.
Annemin hastane masraflarını ödeyip ihtiyaçlarını karşılayabileceğim tek yol bu.
I felt a burning desire to get home to my sad sack of a brother so I could help him get over a girl he just met.
Eve gidip üzgün kardeşimi görüp ona yeni tanıştığı bir kızla ayrılmasını atlatması için yardım etmeye yanıp tutuşuyordum.
They just wanna make sure there's someone to help me get me settled in the bed after.
Sadece sonrasında birinin beni yatağıma yatırmasını istiyorlar.
Now I know that you said you're not ready to get back in the saddle, but we could really use your help.
Daha görev başına dönmeye hazır olmadığını biliyorum ama yardımın çok işe yarardı.
If you're serious about Lyla Michaels giving up the Rubicon codes, you will get on the radio and tell Lieutenant Joyner the guy that taught him how to count cards is here and, uh, wants to help him out.
Lyla'nın Michaels'ın Rubicon kodlarını vermesini istiyorsanız telsizden Teğmen Joyner'a ona kart saymayı öğreten adamın burada olduğunu ve yardım etmek istediğini söyleyin.
We will help you get William back.
William'ı bulmanda yardım edeceğim.
I'm gonna help you get these nightmares under control. Really?
Bu kâbusları kontrol altına alman için sana yardım edeceğim.
So to help you get over it. here's Frankenstein.
Bunu aşmana yardımcı olmak için Frankenstein geliyor.
Well, we got to get that ring out of you, and this is a place where people buy disgusting cereals to help them poop.
- O yüzüğü içinden çıkartmamız gerekiyor. Ve burası insanların kaka yapmalarına yardımcı olması için iğrenç tahıllar aldıkları yer.
That's nuts, but still, I-I want to help you get back on your feet.
Bu çılgınca ama yine de ayağını düze basmana yardım etmek istiyorum.
Sure help to get me thinking it's actually gonna happen. - Yeah.
- Harbiden de evlenecekler diye düşünmeye başlarım hem.
You've done enough, Crane, and besides, the exercise will help get my mind off of things, dive into something work-related.
Elinden geleni yaptın, Crane, ayrıca, eğitim zihnimi boşaltmamı sağlayacak, işle ilgili şeylere dalarsam.
We got to get him to help.
Hemen yardım bulmalıyız.
We ain't no help to her if we get caught, too.
Biz de yakalanırsak, bir anlamı kalmaz.
That man can't kill the lawyers or the Lisas or anybody else'cause he can't get out of the house without your help.
Bu adam avukatları da Lisa'ları da öldüremez. Senin yardımın olmadan evden dışarı çıkamıyor bile.
Well, if you're right about Abrecan, we're going to need all the help we can get.
- Abrecan konusunda haklıysan alabildiğimiz her türlü yardımı almamız gerekecek.
To help me get over my ex.
Eski kocamı unutmak için yaptığım bir seks.
Here, come help me. We've got to get rid of him. All right, I got him.
2 dakika yalnız bıraktım, uluslararası suç işlediniz.
You got us into this, you're gonna help get us out.
Bizi bu işe sen soktun, sen çıkaracaksın.
If you think your son's got a drinking problem or something, you should really try to get him some help.
Oğlunuzun bir içki ya da başka sorunu olduğunu düşünüyorsanız gerçekten ona biraz yardım almaya çalışmalısınız.
I didn't get him help because I thought I could control it, but I can't control it, and I just... he just needs help.
Profesyonel yardım almadım çünkü kendim kontrol edebilirim diye düşündüm. Ama kontrol edemedim. Yardım alması gerek.
You need to start being honest with me so I can help you or get you help.
Sana yardım edebilmem için bana karşı dürüst olman gerek. Veya dışarıdan yardım alabilmen için.
We're gonna take you to get some help.
Seni yardım almaya götüreceğiz.
Okay, we're gonna take you to get some help.
Seni yardım almaya götüreceğiz.
All I want for you is for you to get better and get the help that you need. I need?
Senin için tek istediğim iyileşmen ve ihtiyacın olan yardımı edinmen.
I just wish he'd get all that anger out while I'm here to help.
Tek istediğim hazır daha buradayken sinirinin üstesinden gelmesi.
I-I-I'll get you help.
Yardım getireceğim.
- Help me get her into the workshop.
Onu atölyeye götürmeme yardım edin.
It took me three weeks to get this appointment, madam. Now you're telling me you can't help me?
Bu randevuyu almam üç hafta sürdü bayan şimdi bana yardım edemeyeceğinizi mi söylüyorsunuz?
All right, okay, that's probably impossible, but I really want to help you get him back.
Tamam, bu mümkün olmayabilir ama onu geri getirmenize yardım etmek istiyorum.
I really want to help you get him back.
Onu geri getirmenize yardım etmek istiyorum.
But sometimes I can't help but get this feelin'that...
Ama bazen elimde olmadan şöyle bir his geliyor...
Is this really the best help we can get?
Alabileceğimiz en iyi yardım bu mu gerçekten?
Perhaps you'll get Cletus and your other foul-smelling friends to help?
Belki yardım için Cletus ve o pis kokulu arkadaşlarını çağırırsın.
You're gonna help me get Elijah.
Elijah'ı öldürmeme yardım edeceksin.
Help! - We have to get him up!
- Onu yukarı çıkarmalıyız!
Let's find the exit and get some help, okay?
Çıkışı bulup yardım isteyelim, Tamam mı?
Let's find the exit and get some help.
Çıkışı bulup yardım isteyelim.
Hey, you didn't help none, so you don't get no picking's.
Kimseye yardım etmedin, avanta falan almıyorsun.
Get away from me! I don't need your goddamn help!
Senin yardımına ihtiyacım yok.
And you get some help, or I'm taking that boy away from you.
Ya yardım alırsın ya da oğlanı senden uzaklaştırırım.
You get some help, or I'm taking that boy away from you.
Ya yardım alırsın ya da çocuğu senden uzaklaştırırım. - Caleb nerede?
I married him so that I could help him get his green card, and he paid for my college.
Yeşil kartına yardımcı olmak için onunla evlendim ve o da benim kolej paramı ödedi.
My dad's working for the Occupation because he thinks it's gonna help us get him back.
Babam onu geri getirebileceğine inandığı için İşbirlikçilerle çalışıyor.
People are risking their lives to help me get my memories back.
İnsanlar anılarımı geri almam için hayatları riske atıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]