English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Help her

Help her translate Turkish

13,292 parallel translation
If Betsy enters the Well you used to leave this place, she will return in her own time, so... you and I must endeavor to help her on her way as soon as she returns from scouting the environs.
Eğer Betsy kuyuya girerse, bu yerden çıkmak için kullanırsın. Yani o kendi zamanına dönecek... Sen ve ben onun kısa zamanda kendi yoluna dönmesi için gayret etmek zorundayız
Perhaps Washington or Revere can help her when we get back.
Geri döndüğümüzde belki Washington veya Revere ona yardım edebilir.
Without the Machine to help her, it's a suicide mission.
Makine'nin yardımı olmadan bu onun için bir intihar görevi.
If we don't try to help her, then we aren't who we say we are.
Ona yardım etmeye çalışmazsak dediğimiz şey değiliz demektir.
She's very weak... but there might be a way we can help her and these others.
Çok halsiz. Ama ona ve diğerlerine yardım etmenin bir yolu olabilir.
He never told us about her, and he didn't help her, so I did.
Bize bundan hiç bahsetmemişti, ona hiç yardım etmemiş... Ben yardım ettim.
I can help her, but I need to get to her right now.
Ona yardım edebilirim ama ona bir an önce ulaşmam gerek.
I can't help her.
Ona yardımcı olamam.
You think you can help her? Fix me?
- Ona yardım edebilir misiniz cidden?
- Please help her.
- Lütfen ona yardım edin.
I tried to help her, but she died.
Ona yardım etmeye çalıştım. Ama öldü.
Don't help her!
Yardım etmeyin!
Help her up.
Ayağa kaldırın onu.
You want to help her? This is how.
Ona yardım etmek istiyor musun?
And God'll help her to freedom.
Tanrı özgürlüğüne yardım edecektir.
Maybe you even tried to help her?
Belki de ona yardım etmeyi deneyebilirsin.
Would it have been so bad to help her out?
Ona yardım etmek o kadar kötüydü ki?
Then take these chains off me, and we can help her together.
O zaman zincirlerimi çıkar, birlikte yardım edelim.
Ok, so let's help her now.
- Şimdi yardım edelim.
- You think that's going to help her?
- Sence bunun ona bir faydası olacak mı?
Kendra needs someone to help her get her warrior side under control.
Kendra'nın savaşçı kısmını kontrol altına alması için yardıma ihtiyacı var.
It ain't gonna help her if we get caught, too.
Biz de yakalanırsak ona yardım edemeyiz.
Well, the school can help with access to all kinds of resources.
Peki, her tür kaynağa erişimle okul yardımcı olabilir.
You'll have access to our officers and all the help you need
Polislerimiz ve ihtiyacın olan her şey elinin altında olacak.
Melea, you know I will do anything to help you.
Melea, sana yardım etmek için her şeyi yapacağımı biliyorsun.
We have the most powerful ally in the world, but you're too high-minded to let her help us.
Elimizde dünyanın en güçlü müttefiği var. Ama sen bize yardım etmesine izin vermeyecek kadar yüce gönüllüsün.
You've got to let her help.
- Asla olmaz. - Yardım etmesine izin ver.
I was hoping you'd help me get her back.
Onu geri almak için yardımcı olmanızı umuyordum.
I tried offering her my help, but she wouldn't take it, of course, and now I've been trying to reach her all night and I can't get ahold of her.
Yardım etmek istedim, tabii ki de istemedi, şimdi onu bulmaya çalışıyorum ama olmadı.
'Cause I would listen and I would give her some help.
Çünkü dinlerdim ve ona yardım ederdim.
You know I've been trying to help you any way I can, right?
Ben her türlü yardım etmeye çalıştım sana, değil mi?
Dozens of neighbors heard her cries for help and did nothing.
Düzinelerce komşu yardım çığlıklarını duymalarına rağmen birşey yapmadılar.
Help me to protect her.
Onu korumama yardım et.
Help me get her to the bed.
Yatağa götürmeme yardım et.
Natasha asked you two to come with her and help?
Natasha siz ikinizden mi yardım istedi.
Well, maybe I can help, but everything got a price.
Belki yardım edebilirim ama, her şeyin bir bedeli var.
Rosalee'll help you get her to the train.
Rosalee Boo'yu trene bindirmeye yardım edecek.
We fought and that man escaped, and Denise... she had come to the cell to try and help him and he took her hostage.
Biz dövüşürken adam kaçtı ve Denise hücreye ona yardıma gelmişti. Kızı da rehin aldı.
Are you doing this to help him or to hurt her?
Bunu Martin'e yardım etmek için mi yoksa anneni incitmek için mi yapıyorsun?
You must help me destroy her.
Onu yok etmem için yardımına ihtiyacım var.
God knows there are plenty of bored housewives that could use her help.
Tanrı bilir, yardımına muhtaç tonla ev kadını sıkıntıdan patlamış onu bekliyordur.
I was trying to help her, but...
Yardım etmeye çalışıyordum ama...
Help me get her on her side.
Yan yatıralım.
If you really feel that way about her... why did you help us tonight?
Onun için böyle şeyler düşünüyorsan bu akşam bize neden yardım ettin peki?
But their lives might be in danger, so any information that we have can help out.
Ama çiftin hayatı tehlikede olabilir ve her bilginin faydası olur.
- Her daughter, Celia, wants me to help them get appropriations for a breast cancer clinic.
- Kızı Celia meme kanseri kliniği için ödenek almalarına yardım etmemi istiyor.
We can use any help we can get.
Elimizden gelen her yardımı kullanabiliriz.
We know how your army cowered in the canyons for weeks, surrounded by the Chagataids and how you cried for help in every direction.
Ordunun haftalarca, Çağataylarca kuşatılmış vaziyette kanyonlara pustuğunu ve her tarafa yardım için nasıl ağlandığını biliyoruz.
And that's a man who loathes everything that I am but is now asking for my help.
O da benim olan her şeyden tiksinen ama yardımımı isteyen bir adam.
I meant, "Use the door," but while you're at it, can you help return our winged avenger to her cage?
Kapıyı kullanmanızı kastetmiştim ama hazır böyle geliyorken, kanatlı intikamcıyı kafesine geri götürebilir misin?
Look, I know why you did what you did and I will do whatever it takes to help you.
Bak, neden yaptığını, ne yaptığını biliyorum ve sana yardım etmek için elimden gelen her şeyi yaparım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]