English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Help me now

Help me now translate Turkish

1,615 parallel translation
You really have to help me now, Daisy.
Yardımına ihtiyacım var Daisy.
I need you to help me now.
Hemen şimdi yardım etmelisin.
And I can understand you're mad at me... but you have to help me now.
Ve bana kızdığını da anlayabilirim ama bana yardım etmelisin.
I need you to help me now.
Yardımına şimdi ihtiyacım var.
I won't talk to Inspector Hamre unless you help me now.
Eğer bana yardım etmezsen, Komser Hamre ile konuşmam.
You've always been a good person, just help me now.
Her zaman iyi biri oldun, şimdi bana yardım et.
- You're going to help me find it right now.
Benim sorunum değil.
Look, get off my back, kid. No. You owe me, and now you have to help me.
Lanet olsun, beni takip etmeyi bıraksana çocuk.
Now, you can either help me find the Zoe Sharp file, or take a hike.
Şimdi ya Zoe Sharp dosyasını bulmama yardım edersin ya da basar gidersin.
Now, I don't care who put you up to it, but, God help me, I'm not leaving here until you tell me where I find Forbes! Right now!
Bunu kimin yaptırdığı umurumda değil, ama, tanrı şahidim, Forbes'un nerede olduğunu söylemeden buradan gitmiyorum.
Now, I've made a list of things I want to do before I die and you've got to help me since this is all your fault.
Şimdi, ölmeden önce yapmak istediğim şeylerin listesini yaptım ve sende bana yardım edeceksin çünkü bu senin hatan.
Now I'm asking you to help me sell the solution.
Savaşı zaten sattın.
If I were one of them, what do you think would happen if I were to cry wolf and tell Baker to come outside right now and help me kill you?
Onlardan biri olsaydım, yalancı çobanı oynasaydım... ve Baker'ı, seni öldürmek için buraya çağırsaydım ne düşünürdün?
Come on now, let me help....
- Hadi ama bırak yardım edeyim.
Now, are you gonna help me find her?
Şimdi onu bulmamda bana yardım edecek misin?
You let them out of there right now, or so help me, I'll start screaming.
Onların çıkmasına izin vermezsen hemen bağırmaya başlayacağım.
Now you're gonna help me!
Bana yardım edeceksin.
Now you want to come help me find Henry?
Şimdi de Henry'i bulmama yardım mı etmek istiyorsun?
Now help me flip this mattress.
Şimdi yatağı kaldırmama yardım et.
Now if you are gonna be taking anything off, please, please, please, let me help you.
Şimdi, eğer bir şeyini değiştireceksen, lütfen, lütfen, lütfen sana yardım edeyim.
... lovely assistant will now help me into the airtight sack.
... güzel asistanım şimdi hava geçirmez çuvala girmeme yardımcı olacak.
So now that you no longer stand in the way of my plans, Superman... you shall help me to achieve them.
Artık planlarımı gerçekleştirmem için bana engel olamayacağını göre Süpermen başarmam için yardımcı olabilirsin.
Now, is there anything at all, I mean anything that you can tell me to help me solve this case.
Hepsi bu kadar mı, yani bu davayı çözmemde yardımcı olabilecek anlatabileceğin bir şeyler yok mu?
Now, I want you to send over a couple of technicians to help me get the hyperdrive back on line.
Şimdi bana hipersürücüyü tekrar çalıştırmak için yardım edecek birkaç tane teknisyen yollamanı istiyorum.
Now help me find a tarp.
Şimdi bana bir muşamba bul.
I CAN PROMISE YOU THAT. NOW, ALL WE HAVE LEFT TO DECIDE, REALLY - - AND THIS IS ONLY IF YOU WANT TO HELP ME - -
Lompoc ile bura arasında oldukça uzun bir yol var arabaya benzin almak için mutlaka bir yerde durmuşsundur yol üzerindeki bütün benzin istasyonlarının güvenlik kameralarını kontrol edip seni bulacağım, Kim.
Come on now, help me out, okay?
Haydi ama! Bana yardımcı ol.
But for now, help me be helpful.
Şimdilik yardımcı olmama yardımcı ol.
Now, it's gonna take me a couple of days for a full comparison, so if you can help me narrow it down...
Tam bir karşılaştırma için bir kaç güne ihtiyacım var. Eğer olasılıkları azaltmakta bana yardım ederseniz. - Teşekkürler.
Now it's time for me to go help another child.
Şimdi sıra başka çocukları eğitmekte.
So I help you now, and I'm sure you'll help me down the road, right, mikey?
İşte sana yardım ediyorum. Senden bana çıkış yolunda yardım edersin artık, değil mi Mikey?
That makes me close to god, which means I can't help you right now, as unchristian as that may sound.
Bu da beni Tanrı'ya yaklaştırıyor yani sana yardım edemem her ne kadar anti-hristiyan gibi gelse de kulağa.
The one I used to be. Now, are you gonna help me or not?
İyi bir avukat, eskiden öyleydim.
You're always asking for water, now help me carry it.
Her zaman benden su istersin, şimdi taşımama yardım et.
Could you now help me up?
Artık çıkmama yardım edecek misin?
Now will you please help me?
Şimdi lütfen bana yardım eder misin?
Now, you're going to help me.
Şimdi sen bana yardım edeceksin.
Now, if you'll excuse me, allison, I have to go help put your bossback in office.
Şimdi, izin verirsen, Allison gidip patronunun yeniden ofise oturmasına yardım edeceğim.
Then I can't help you. * But iyou kissed me now *
O zaman, bende sana yardım edemem.
And now, the universe is about to help me realize that dream.
Ve şimdi, evrendeki herkes bu hayalimi gerçekleştirmeme yardım etmek üzere.
Well, I am sorry that you feel that way, especially now that I have a pretty good idea how to find her and I was counting on you for your help, but let me go get those books.
Bu şekilde düşünmene üzüldüm. Özelliklede onu bulmak iyi bir fikrim varken senden yardım isteyecektim. Neyse, sana kitapları getireyim.
- Now help me set up my clapper.
- Şimdi bana yatacak yerleri ayarlamanıza yardımcı ol.
Now help me with this.
Şimdi bana yardım et.
Now help me.
Şimdi bana yardım et.
Now you can help me, right?
Sen de bana yardım etsen ne olur?
Help me, now.
Yardım edin.
Now, Mrs. Smart, if you could help me by entering the room ever so quietly as if you suspect your husband of an indiscretion and wish to catch him in flagrante delicto.
Bayan Smart, eğer kocanızın duygusuzluğundan şüphelenmiş ve onu suçüstü yakalamak istermiş gibi odaya sessizce girip bana yardım ederseniz.
Look, I came to you a long time ago with a lot of questions, and you gave me nothing, and now you want my help?
Bak, uzun zaman önce sana pek çok soruyla geldim, sen bana hiçbir şey vermedin, ve şimdi yardımımı istiyorsun?
Now, the cops got me out to help find her.
Şimdi de polisler onu bulmam için beni çıkardılar.
Now you all have to help me very much.
Şimdi hepinizin yardımına ihtiyacım var.
I went to Lex for help. Now he's holding it over me.
Lex'e yardım etmesi için gittim ama şimdi bunu bana karşı kullanıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]