English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Get your own

Get your own translate Turkish

1,896 parallel translation
Get your own life and butt out of mine?
Kendi hayatini al ve benimkine müdahale etme.
You want to go to therapy, get your own guy.
Terapiye gitmek istiyorsan kendi terapistini bul.
You want uniforms, get your own.
Üniforma istiyorsan kendin bul.
Get your own.
Git kendin al.
Get your own crew, make some money.
Kendi çeteni kur, para kazan.
You got to get your own motherfucking bag.
Kendi valizinizi kendiniz taşımak zorunda kalırsınız.
Get your own surgeries, wipe your own snot.
Git, kendi ameliyatlarını bul ve kendi sümüğünü kendin sil.
Get your own ale, dick.
Git kendin al, pislik.
Hey, get your own candy!
Hey, kendi şekerini kendin bul.
Go get your own.
Git kendininkini al.
Get your own sponsor family!
Kendi destekleyici aileni bul!
Get your own magic eyepiece!
Git kendine başka bir dürbün bul!
I've been assigned to you temporarily from the studio till you get your own secretary. - Oh.
Stüdyo tarafından sekreteriniz gelene kadar yanınıza atandım.
Get your own secret life!
Kendine gizli bir yaşam edin.
Spencer, I get why you have to act like an ass at my station, but do you have to act like this in your own office?
Spencer, ofisimde bir eşşek gibi davranıyorsun. Ama kendi ofisinde de mi böyle davranıyorsun?
Jonas, you're using your own son to get it the way you want.
Jonas, işleri istediğin gibi halletmek için kendi oğlunu kullanıyorsun.
" You don't like chicken? Then make whatever the fuck you want, get out of your shitty little plastic chair and make your own dinner, whatever it is that you want so much.
"Tavuk sevmiyor musun?" "O boktan minik sandalyenden kalk... ve canın ne yemek istiyorsa onu yap."
Why don't you get a life of your own and stay out of mine, OK?
Neden kendine bir hayat edinip, benimkinden uzak durmuyorsun, tamam mı?
Just do their homework, collect your paycheck, and get some of your own writing done.
Sadece onların ödevlerini yap, maaşını al ve kendini yazılarına ver.
Now, I've been really busy with this one, so I haven't had time to get your birthday present, but I think this year you're old enough to pick out your own.
Şimdi, bununla gerçekten çok meşguldüm... bu yüzden sana hediye almaya zamanım olmadı ama bence artık kendi hediyeni seçebilecek yaşa geldin.
Now, will you be all right to get through the forest on your own?
Tek başına ormanı geçebilecek misin?
- Well, fine. Then I will call Dr. Leland and have him get you your own prescription.
Tamam, o halde Dr. Leland'ı arayayım da sana bir reçete yazsın.
I know that you didn't get this place on your own.
Burayı kendi başına almadığını biliyorum.
You get caught stealing a car, and you're on your own.
Çalıntı arabayla yakalanırsan, tek başınasın.
When Shane couldn't get in touch with me, he panicked put you guys away for your own safety.
Shane benimle temasa geçemeyince, paniklemiş ve sizi emniyetli bir yere götürmüş.
Signify your own path you won't get caught up in other folks'bullshit.
Yani kendi yolundasın, diğer dostların gibi sıkıntı ve sorunlar içinde sıkışıp kalmayacaksın.
Was this the sorority that you didn't get into a real sorority so you had to kind of form your own?
Peki bu kulüpte başka şeyler de yapıyor muydunuz, yani aranızda anlarsın ya?
You can't get access to it on your own.
Tek başına paraya ulaşamazsın.
I get it. Instead of relying on electronic intel you need to put your own eyes on the target.
Elektronik kodlara güvenmek yerine, hedefe kendi gözlerinle ulaşman gerek.
not to get to eat real cake at your own wedding.
Kendi düğününüz'de gerçek bir pasta yiyemeyeceksiniz.
You two monkeys are going to get me a new 1997 Dodge Neon, or I'm going to go and tell Frank and Dennis that you faked your own deaths and you're hiding up on the roof.
Siz iki maymun ya bana yeni bir 1997 Dodge Neon alırsınız, ya da Frank ve Dennis'e sahte ölümünüzü açıklarım ve çatıda saklandığınızı ispiyonlarım.
So look, if you really want to get back at Frank and Dennis, you got to fake your own death.
Yani bak, Frank ve Dennis'ten intikam almak istiyorsan, kendine sahte bir ölüm uydurman gerekiyor.
why don't you get naked and fuck yourselves goofy in the privacy of your own home?
Neden bu soyunup, birbirinizi becerme hadisesini gidip kendi evinizin rahatlığında halletmiyorsunuz?
If you save your own seed, you're gonna get a call from somebody from Monsanto.
Eğer kendi tohumunuzu ayırırsanız, Monsanto'dan hemen birileri sizi arar..
- No, get two of your own.
Hayır, git kendin al.
You need to get away. Make your own life.
Buradan uzaklaşman, kendi hayatını kurman lazım.
- Well, if you're gonna... save on your own death you can get wailers in Srbozje for 10 dinars.
- Eğer kendi ölümünden tasarruf edeceksen, 10 dinara Srbozje'den ağıtçı getirebilirsin.
You ever get tired of faking your own death?
Ölü taklidi yapmaktan sıkılmadın mı?
Listen, for your own good, don't get yourself so far out there that I can't reel you back.
Dinle, kendi iyiliğin için, seni geri getiremeyeceğim kadar uzağa gitme.
The first two stages, you just got to try and get rid of as much of the competition as you can while getting your own skinny ass over the line alive.
İlk iki aşamada kazanmak kadar kıçını koruyup canlı kalmaya çalışırsın.
You can become so distressed that you get angry, even at your own child.
O kadar sinirlenebiliyorsunuz ki, çocuğunuzu bile göremiyorsunuz.
You come here from another country, all on your own, and no sooner do you get here than you make friends with a girl.
Buraya başka bir ülkeden tek başına geliyorsun, ve kısacık bir sürede bir kızla arkadaşlık kuruyorsun.
John, you get better pay... you can pick your own hours and choose your own topics.
John, daha iyi bir maaşın olacak kendi saatlerini belirleyebilecek ve kendi başIığını seçebileceksin.
Oh, I get that you don ´ t care about your own life but I have a feeling you care about others.
Oh, anlıyorum... hayatını önemsemiyorsun ama başkalarını önemsediğine dair bir his var içimde.
Now, if you get tackled and you go down, you must release the ball back to one of your own guys.
Şimdi, çalım yer ya da düşerseniz, topu en yakınınızdaki takım arkadaşınıza aktarmalısınız.
Sir, for your own protection I'm gonna need to get you to the marine lander.
efendim, kendi güvenliğiniz için Denizcilerin iniş gemisine gitmeniz gerekli.
If you can use your own brains to get over 60 then I'll leave you alone forever!
Kendi beynini kullanarak 60'ın üstünde not alırsan seni sonsuza dek rahat bırakırım!
Now you gotta get back with your own life.
Kendi hayatına geri dönmelisin.
Before he get home, time is your own.
O eve gelene kadar ne istersen yap.
And you get your very own celebrity P.A. Blanca Champion, ooh- - God bless her.
Ayrıca kendi yardımcın olacak Blanca Champion, Tanrı onu kutsasın.
And someday you will meet a wonderful guy and get your very own happy ending.
Ve bir gün harika bir erkekle tanışıp kendi mutlu sonuna ulaşacaksın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]