English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Grab a chair

Grab a chair translate Turkish

90 parallel translation
Grab a chair.
Oturun.
Grab a chair.
Bir sandalye alın.
I'll grab a chair.
Bir sandalye kapayım.
Grab a chair right over here.
Bir sandalye kap.
Here, grab a chair, grab a chair.
Al, bir iskemle çek.
Wally, grab a chair for our guest, please.
Wally, konuğumuz için sandalye getir lütfen.
- Grab a chair.
- Bir sandalye al.
- Grab a chair, kid. I'll get you a drink.
- Bir sandalye kap Evlat, sana bir içki vereyim.
No, we can grab a chair anywhere.
Hayır olmaz. Sandalye çekip herhangi bir yerde konuşabiliriz.
- Why don't we just grab a chair?
- Neden sadece bir sandalye kapmıyoruz?
I looked out and saw the man grab a chair with both hands. So I shut the door again and hurried back to my sister.
Kapıyı açtığımda iki eliyle sandalyeyi kapmış bir adam gördüm.
Come on, grab a chair
Haydi, bir sandalye al.
Grab a chair.
Bir sandalye çek.
No, come on grab a chair.
Hayır, bir sandalye çek.
Grab a chair.
Çek bir sandalye.
Grab a chair.
Bir sandalye kap.
Come on, make yourself useful, grab a chair.
Hadi, işe yarayın. Bir sandalye getirin.
DK, grab a chair.
Y.K., bir sandalye çek.
Why don't you, uh, grab a chair and join us?
Neden bir sandalye kapıp, bize katılmıyorsun?
Grab a chair.
Sandalyeyi çek.
Grab a chair.
Bir sandalye al.
Grab a chair.
Bir koltuk kapın.
Why don't I grab a chair, and shove it up your ass!
Niçin bir koltuk kapmıyorum, ve lanet kıçlarınıza vurmuyorum!
Just grab a chair.
Geç otur.
I'm gonna go grab a chair.
Bir sandalye çekerim.
Everybody grab a chair and assume your usual positions.
Herkes birer sandalye alsın, ve herzamanki yerlerine otursun.
Please, grab a chair.
Oturun lütfen.
He's sleeping. Sir, I think you and your daughter should grab a chair and stay seated.
Efendim, sizin ve kızınızın bir sandalye almanız ve oturmanız gerektiğini düşünüyorum.
Hey sugar, grab a chair, I'll be right with you.
Hey şeker, bir sandalye çek. Hemen geliyorum.
- Grab a chair right here. - You got it.
Tamamdır.
Could you grab a chair from the room in front?
Öndeki odadan bir iskemle kapabilir misin?
- I am gonna grab a chair.
- Gidip bir sandalye kapayım ben.
Grab a chair.
Kap bir sandalye.
Grab a chair man.
Sandalye kap, adamım.
The music has stopped, grab a chair.
Müzik durdu, sandalyeyi kap.
- Grab yourself a chair.
- Altına bir sandalye çek.
Grab yourself a chair.
Otursanıza.
Now, with the cellphone bit last night - - l'm at Gotham - - and instead of picking up the chair, all of a sudden I grab my - - l grab my thing and I started going like this and I'm talking into my - -
Şimdi, cep telefonu espirisiyle geçen gece - - Gotham'daydım - - ve sandalyeyi kulağıma götürmek yerine birden - - birden şeye elimi attım. ve böyle anlatmaya başladım.
Come on, grab a chair, let's sit down We gonna have some toasts
Pardon ama Divas Live'da Aretha'nın Gloria'ya, Celine Shania'ya ve Mariah'a söylediği gibi sendeliyor musun?
Lemme grab y'all a cup of caffay lay-chair-a whilst you take a load off.
Sizlere birer fincan kahve ve birer sandalye verelim.
Let me just grab a chair.
Ben bir sandalye bulayım.
- Sit, grab a chair.
- Buyurun bir sandalye kapın, oturun.
Sometimes, I wanna grab him and tie him to a chair and shoot him full of sodium pentothal and see what spills out.
Biliyor musun, bazen onu alıp sandalyeye bağlayıp doğruluk serumu verip bakalım söyleyecek neleri varmış bir görmek istiyorum.
Better pull up a chair and grab yourself a pen.
Sandalye çekip eline kağıt alsan iyi edersin.
Grab yourself a chair.
Çek sandalyeni.
Come, grab a chair.
Gel.
Now come on, let's go grab a lawn chair before we get stuck on the grass with the fire ants.
Haydi, kırmızı karıncalarla dolu çimlere kalmadan gidip, birer portatif sandalye kapalım.
Grab a chair.
Sandalye koy.
Grab a chair.
Çek bi sandalye.
I need to run into editing for one second, but if you want, we can grab you a chair and you can watch a take.
Hızlıca bir yayın hazırlığıyla, ilgilenmeliyim ama isterseniz size sandalye buluruz çekimi izlersiniz.
So, what do we do? Wait for him to come home, we grab a office chair or something?
Ne yapıyoruz, ofis sandalyesine arkamızı dönerek oturup eve gelmesini mi bekleyeceğiz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]