Grab a seat translate Turkish
207 parallel translation
Hello. Grab a seat.
Merhaba.
Grab a seat.
Bir koltuk kap.
Grab a seat, they're going fast!
Birer koltuk kapmaya bakın, hızlı gidiyorlar!
Grab a seat and make yourselves at home.
Dilediğiniz kadar punç ve kurabiye alabilirsiniz.
It'll be a minute. Grab a seat.
- Bir dakikaya gelir.
Grab a seat. Enjoy the show.
Çek bir koltuk ve gösteriyi izle.
All right, people, settle down and grab a seat.
Pekala millet, yerleşin ve bir sandalye alın.
- Grab a seat. - Great.
- Bir sandalye al.
Go in, grab a seat.
Bir sandalye çek.
Grab a seat.
Sandalye al.
Grab a seat.
Bir sandalye çek.
Grab a seat and join us for a minute or two.
Bir sandalye çek ve birkaç dakikalığına bize katıl.
Grab a seat here.
Bir sandalye çekin.
Grab a seat.
Bir yere otur.
Everybody grab a seat and buckle in.
Kendinize bir yer bulun.
Grab a seat, I'll get the menus.
Siz oturun. Ben de mönüleri getireyim.
- Yeah. Mr. Owens, why don't you grab a seat and try to calm down?
Bay Owens, neden oturup sakinleşmiyorsunuz?
Here, grab a seat.
Bi sandalye kap.
Why don't you grab a seat, and we'll talk about it.
Bir sandalye çekin, ve bunun hakkında konuşalım.
Just grab a seat.
Sadece bir tanesine otur.
- Well, I should probably grab a seat.
- Bir sandalye kapmalıyım.
Thanks. Okay, grab a seat and let's get the meeting started.
Toplantımızı başlatalım.
- Grab a seat.
- Otur.
Hon, go grab a seat and cross your legs.
Tatlım, git oturacak bir yer kap ve bacak bacak üsütüne at.
Why don't you grab a seat here.
Neden bir sandalye kapmıyorsunuz.
I just thought we needed at least an hour of holiday. Grab a seat.
En azından bir saatliğine tatil havasına girmemiz geretiğini düşündüm.
Grab a seat.
Oturun.
Chatree, grab a seat for us in the courtyard after dinner.
Chatree, yemekten sonra, bahçede bize yer ayarlayıver.
- Guys, grab a seat and stow your stuff.
- Oturun ve eşyalarınızı yerleştirin.
Grab a seat.
Otur.
- Let's go grab a seat.
- Haydi birer sandalye alalım.
- Come on, grab a seat.
Conor, hadi, bir sandalye al.
Grab a seat and join us.
Bir sandalye kap ve bize katıl.
Grab a seat, bro.
Otursana, dostum.
Mind if a grab a seat?
buraya oturabilir miyim?
Mind if a grab a seat?
Buraya oturabilir miyim?
all right, Grab a seat.
Sandalye alın. Haydi.
You'll sit in the back seat and I'll drive you out, General. Grab a car.
Bir araba al.
Grab yourself a seat, John, I'll tell Janette we're here.
Otur bir yere John. Janette'e geldiğimizi söyleyeyim.
Grab a seat.
Gel otur.
Here, grab a seat.
Otur.
Satch, grab a seat.
Hey Satch, bir koltuk kap haydi.
Well, uh, grab a free seat.
Boş bir yere otur.
Grab yourself a seat and make yourself comfortable.
Otur ve rahatına bak.
Well, Laurie, looks like a seat just opened up for you. Come on over and grab a biscuit.
Laurie, sana bir yer açılmış gibi görünüyor.
- I'm gonna grab us a seat.
- Ben bir yer bulayım.
GRAB YOURSELF A SEAT.
Sen geç otur.
# I don't want a man who'll grab the best seat
# En iyi koltuğu seçen birini istemem.
So grab your tray, have a seat anyplace you'd like on the boys'side, of course.
Tepsini alıp istediğin yere oturabilirsin. Erkeklerin tarafına tabii ki.
Yeah, grab a seat.
Luke Danes siz misiniz?
Just, uh... grab a seat.
Babası gelince sorguyu sen yap.
grab a drink 32
grab a chair 23
seattle 144
seats 55
seat 86
seater 34
seat belt 51
seat belts 26
seatbelt 17
seattle pd 31
grab a chair 23
seattle 144
seats 55
seat 86
seater 34
seat belt 51
seat belts 26
seatbelt 17
seattle pd 31
grab it 220
grab on 55
grab me 26
grab her 88
grab your stuff 39
grab your gear 65
grab my hand 117
grab the rope 24
grab my arm 17
grab your coat 28
grab on 55
grab me 26
grab her 88
grab your stuff 39
grab your gear 65
grab my hand 117
grab the rope 24
grab my arm 17
grab your coat 28