English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Grab him

Grab him translate Turkish

1,401 parallel translation
Grab him!
Yakalayın!
We're gonna grab him to question him.
Ona sorular sormak için yakalayacağız.
Grab him, Stitch!
Yakala onu, Stitch!
For terrorists to grab him?
Teröristler mi yakalasın? Ezra.
Grab him.
- Onunla ilgilen!
- Grab him! - You'll hear from my lawyer.
- Sizi dava edeceğim.
I'll grab him.
Onu tutuyorum.
- What do you want me to do? - Stay with him. As soon as he's alone, grab him and take him to containment.
- Onunla kal, yalnız olur olmaz, yakalayıp gideceği yere götür.
- And we could grab him.
Ve onu yakalayabiliriz.
We get a call, we'll grab him.
Haber alınca onu yakalayacağız.
Grab him.
Hey...
I was just supposed to grab him and hand him off.
Sadece onu alıp teslim etmem gerekiyordu.
It's funny. All right, so you go in and you grab him.
Pekâlâ, içeri gir, onu yakala.
And grab him.
Yakalayacaksın.
- I go in and I grab him.
- İçeri girip, yakalayacağım.
- Why don't we just grab him right now?
- Neden onu şimdi halletmiyoruz?
I don't care if you have to grab him by his testicles I want him in New York in 1 2 hours.
Onu testislerinden yakalaman gerekiyorsa, bu umurumda değil Onu 1 2 saat içinde New York'ta istiyorum.
I mean, I want to just grab him and shake him
Büyükbabanızın vasiyeti cenaze sona erene dek okunmayacak.
Jaya should grab him right away.
Jaya onu yakalamalı.
When he shows, we grab him.
Meydana çıkınca, onu alacağız.
Intercept them and grab him.
Yollarını kesin ve onu alın.
Grab him, grab him Hold on a second
Tut onu, tut onu, Sıkı tut, bırakma.
Guys! Grab him!
Yakalayın!
If you like him, grab him.
Hoşlanıyorsan kapmaya çalış.
Grab him.
Tut, tut, tut, tut.
That's why we grab him before he falls. We take out the spotter, Alessandri won't know anything for at least two minutes.
Işıkçıyı aradan çıkaracağız, böylece Alessandri en azından iki dakika boyunca farkına varmayacak.
Now, if you want to really take down the motherfucker, grab him like this.
Eğer o aşağılıkları gerçekten alaşağı etmek istiyorsan, böyle kavraman lazım.
Look, one day I'll grab him, tear off his lieutenant's stripe,... have him serving us hot drinks and he won't even notice.
Bir gün onu yakalayıp subay rütbesini sökeceğim sonra da bize sıcak içecek servisi yaptıracağım ne olduğunu anlamayacak bile.
You can grab him.
Sen onu yakalayabilirsin.
Somebody grab him.
Biri onu yakalasın.
Damn it, Blanca, grab him!
Lanet olsun, Blanca, tut onu!
- Grab him!
- Yakalayın onu!
Grab him.
Yakalayın onu.
I grab him and hit him again and again.
Yakasından tutup vurmaya başladım. Fena yaralandı.
Go grab him two good ones.
Git iyilerinden iki tane yakala.
So in order for the girl to attack him, she would've had to have reached across his body and grab it.
Yani kızın ona saldırabilmesi için vücudunun üstünden uzanıp tornavidayı almış olması lâzım.
Try having breakfast with Dad and see him grab his chest and fall over.
Babamla kahvaltı ederken kalbini tutup yere yuvarlandığını görmeliydin.
- I give Super Hans the pizza, pepper-spray him, kick him in the nuts and grab his wallet
- Süper Hans'a pizzayı vereceğim üzerine biber gazı sıkacağım, hayalarından tekmeleyip cüzdanını alacağım ki...
Let me. Uh... let me grab your phone number and I will have him call you when he gets in.
Ben senin telefonunu alsam, o da geldiğinde seni arasa...
He'd only reach over and grab me and pull me right back in with him.
Fayda etmez, beni yakalayıp tekrar içeriye sokar.
What you and I gotta do, just grab his arms and pull him from underneath.
Yapmamız gereken, sadece kollarını tutup onu oradan çıkarmak.
- Get him to grab her!
- Kızı rehin almasını söyle!
All you have to do is grab a hold of him!
Tek yapmanız gereken onu tutmak.
If I were Eunchae, I'd grab his pants and have him.
Eğer ben Eun-chae olsaydım, ona diş tırnak gibi yapışırdım.
If you wanna grab her, do it without him knowing.
Kızı yakalayacaksanız, ona belli etmeyin.
If you wanna grab her, do it without him knowing.
Eğer onu sorgulamak için yakalamak istiyorsan, bunu Saunders'ın haberi olmadan yapmak zorundasın.
If he wants to grab your ass, you let him.
Eğer kıçına ellemek istiyorsa, bırak ellesin.
If he wants to grab your ass, you let him.
K... çını ellemek istiyorsa, izin vereceksin.
[all gasping] Guard, grab him!
Nöbetçiler, yakalayın!
I tried to get him out, but he wouldn't grab the string.
- Çıkarmaya çalıştım. Ama ipi bir türlü tutturamadım.
Hell, I'll give him one myself. Can you grab that?
İyi fikir, ben de ısmarlayacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]