I'd love to translate Turkish
8,103 parallel translation
Well, yeah, I'd love to, but it's almost noon, and somebody's got to open the store.
Evet, bu fikri sevdim ama neredeyse öğlen olmuş ve birinin dükkanı açması gerek.
And I'd love to make an exception, except it wouldn't be fair to those who went through the proper channels.
Ayrıcalık tanımayı çok isterdim. Ama bu uygun yöntemleri kullananlara haksızlık olur.
Well, I'd love to continue this conversation.
Konuşmamıza devam etmek isterdim.
I'd love to tell them about the $ 10,000 you stole from the school to fund your gambling addiction.
Onlara 10 bin dolardan bahsetmek isterim. Kumar bağımlılığın için okul fonundan çaldığın para.
No, I mean I'd love to read the short story.
Hayır, Benim demek istediğim senin kısa hikayeni okumak isterdim.
he got away. If you'd just ask me I'd be glad to answer that I love them both equally!
Bana sorsaydınız ikinizinkini de sevdiğim belli değil mi diye bağırarak göğüslerinize balıklama dalar ve ulusal marşı şöylemeye başlardım!
I'd really love to hear it.
Ne diyeceksin, çok merak ediyorum.
This is awkward, and under normal circumstances, I'd love to have you, but I've done a head count and it turns out if you stay... there aren't gonna be enough yams.
Bu biraz garip, ve normal koşullarda, Senin kalmanı çok isterim, ama burada ki herkesi saydım ve açıkçası eğer kalırsan... Herkese yetecek tatlı patates kalmayacak.
I'd love to do that... just once.
Bunu bir kez olsun yapmak isterdim.
I'd love to take a run at your girl.
- Senin kizla bir tur atmak istiyorum.
I'd love to, but your dad played hardball and we lost it.
İsterdim ama babanın sert oynamaları yüzünden teklifi kaçırdık.
- I'd love to.
- I'd love to.
I'd really love to hear more about that.
Daha da fazlasını dinlemeyi çok isterim.
I took the job because he made me feel that you'd find somebody else to love if I didn't.
İşi kabul ettim çünkü eğer etmezsem benim yerime başkasını bulursun gibi hissettirdi.
I'd love to go there.
- Oraya gitmeyi çok isterim.
Well, yeah, I'd love to be able to say that was great fun...
Çok eğlendiğimi söyleyebilmek isterdim ama...
I would love to talk to you about your own N.D.E.
Senin "ölüm anı deneyimini" dinlemek isterim.
I hate to leave my patient, but... I'd love to buy you a latte.
Hastamı bırakmaktan hoşlanmıyorum ama sana kahve ısmarlamak isterim doğrusu.
I'd love to get hooked up.
Ben de katılmak isterim.
I'd love to see you try!
Görmeyi çok isterim. Gelsene!
Because I'd love to hear it.
Söyle var mı? Çünkü varsa gerçekten duymak isterim.
I'd love to, but I'm in the middle of a very awkward exchange with our realtor right now.
Çok isterim tatlım ama emlakçımızla can sıkıcı bir muhabbete girmiş bulunuyorum.
And... I... I'd love to sit and discuss this all with you.
Sizinle oturup konuşmayı çok isterdim ama...
I'd love to see the red-head.
Görmek istiyorum.
- Yeah, I'd love to.
- Tabii, seve seve.
I'd love to do that.
- Seve seve takarım tabii.
- I'd love to.
- Seve seve gelirim.
Sir, I'd love to get a beverage.
Oturup bir içki içmek istiyorum efendim.
Uh, hey, Stone, not sure if you need a hand out there, but I'd love to help.
Stone, gerek var mı bilmem ama yardımcı olmak isterim.
Hey, I'd love to be in here all night, but let's be respectful of Brad's rules, no matter how arbitrary they seem.
Hey, burada bütün gece olmak isterdim, ancak, en Brad'in kurallarına saygılı olalım ne kadar keyfi onlar gibi görünüyor.
That sounds great. I'd love to see Mark Baum run a bed and breakfast.
Mark Baum'un pansiyon işlettiğini görmek isterim.
I'd love to see them one day, but...
Onları bir gün görmek isterim ama...
I'd love to hear about growing up in Sefrou.
Seithur'da büyümek nasıl bir şey dinlemek isterim.
So the house, well, I'd just really like to hold on to it, you know, to remember... to remember how much we love each other.
Yani ev yaşamaya devam edebilmem bir şeylere tutunmam için onu hatırlamam birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi unutmamam için.
Uh, so listen, I'd love to hear your thoughts on the movie.
Film hakkındaki fikirlerini duymaktan memnun olurum.
I'm leaving the States and I'd really love to see you.
Birleşik Devletler'i terk ediyorum da seni görmeyi gerçekten çok istiyorum.
Yeah, kind of just did, but that's okay. I'd love to help.
Az önce istedin sayılır, ama sorun değil, yardımcı olmayı isterim.
Hey, Mrs. Miller, after all this is done, I'd love to start taking lessons again.
Bayan Miller, tüm bunlar bittiğinde tekrar ders almak isterim.
I'd love to, but I kind of got some other plans.
Çok isterim ama başka planlarım var.
Ooh, I'd love to hear all the juicy details.
En ince ayrıntısına kadar duymak isterdim.
I know she'd love to hear from you, so... give her a call, okay?
Sesini duymayı çok istiyor biliyorum. Onu ara olur mu?
- Please, I'd love to hear...
- Lütfen, duymayı çok isterim.
Ilya, you know, I'd love to have a toast with you...
Ilya, biliyormusun, seninle kadeh kaldırma istiyorum...
Let's do it together. You know, I actually I'd love to just get started. Okay, sure.
- Aslında hemen başlasam iyi olur.
But I'd trade it all in a heartbeat to come home to a wife, a kid... people that love me.
Fakat bir eş, bir çocuk, beni sevenler için hepsinden vazgeçebilirdim.
Well, I'd love to, but the formula's gone.
Çok isterdim ama formül kayboldu.
I'd love to. It's a date.
Çok isterim.
Yeah, I'd love to.
Bayılırım.
I'd love some, but, really, you've got better things to do.
çok isterim, fakat, gerçekten, sen daha önemli şeyler yapmak zorundasın.
Not one that takes me to San Francisco. If you want the company, I'd love to go. Really?
San Francisco'ya gidişime kimse engel değil şirket bunu istiyorsa, seve seve gerçekten mi?
I'd love to meet a fella.
- Genç bir adamla tanışmayı çok isterim.
i'd love to come 23
i'd love to stay and chat 17
i'd love to see it 26
i'd love to go 35
i'd love to hear it 40
i'd love to help you 27
i'd love to see that 18
i'd love to meet him 24
i'd love to help 35
i'd love to help you out 20
i'd love to stay and chat 17
i'd love to see it 26
i'd love to go 35
i'd love to hear it 40
i'd love to help you 27
i'd love to see that 18
i'd love to meet him 24
i'd love to help 35
i'd love to help you out 20
i'd love one 95
i'd love some 59
i'd love that 157
i'd love it 94
love to 135
tomas 217
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
i'd love some 59
i'd love that 157
i'd love it 94
love to 135
tomas 217
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21