I'd rather stand translate Turkish
75 parallel translation
She knew that I'd sacrifiice everything... rather than stand up in a divorce court... and give her away, admit that our marriage was a rotten fraud.
Bir boşanma mahkemesinde dikilip, onu ele vererek evliliğimizin kokuşmuş bir yalandan ibaret olduğunu itiraf etmektense, her şeyi feda edebileceğimi biliyordu.
Sit down. I'd rather stand, if you don't mind, sir.
İzninizle ayakta durayım, efendim.
I'd rather stand.
Ayakta duracağım.
I'd rather stand.
Ayakta durmayı tercih ederim.
I'd rather stand.
Ayakta kalmayı yeğlerim.
When I asked her if I could sit next to her, she said she'd rather stand all the way to New York.
- Öyle mi? Onun yanına oturup oturamayacağımı sorduğumda New York'a kadar bütün yolu ayakta gitmeyi tercih edeceğini söyledi.
I'd rather die in an unwinnable war than be their slave as things stand now.
Onların kölesi olmaktansa ayakta savaşarak ölmeyi tercih ederim.
I'd rather stand.
Ayakta dururum.
No, I'd rather stand.
- Hayır, ayakta durmak istiyorum.
- Thank you. I'd rather stand.
- Teşekkür ederim, ayakta kalacam.
- Thank you, I'd rather stand.
- Teşekkür ederim. Böyle iyi.
- I'd rather stand. - I don't mind sitting.
Hayır, oturmak istemiyorum, ne de...
- I'd rather stand.
- Ayakta durmayı tercih ederim.
- Thanks, I'd rather stand.
- Sağ ol, ayakta durmayı tercih ederim.
I'd rather go on the stand.
Kürsüde olmayı tercih ederim.
Thank you, sir, I'd rather stand.
Teşekkürler. Ayakta kalacağım.
- I'd rather stand.
- Ayakta kalacağım.
I'd rather stand, if you don't mind.
Ayakta durmayı tercih ederim, eğer sakıncası yoksa.
- I'd rather stand, thanks.
Ayakta daha iyiyim, teşekkürler.
If you don't mind, I'd rather stand.
Mahzuru yoksa ayakta durmayı tercih ederim.
I'd rather not stand trial in front of you.
Beni mahkemeye çıkarmamanı tercih ederim.
I could help you, but I'd rather stand and record.
Yardım ederdim ama kayıt yapmayı tercih ediyorum.
You know, what you can't stand is that I'd rather be with her than with you.
sen herseyi bildigini saniyorsun onunla olmak hosuma gidiyor... onunla.
If you don't mind, I'd rather stand.
- Sakıncası yoksa, ayakta durayım.
Oh, no thanks. I'd rather stand.
Hayır böyle daha iyi.
- I'd rather stand.
- Böyle iyiyim.
- No, I'd rather stand.
- Hayır ayakta durmayı tercih ederim.
- I'd rather stand.
- Ayakta dursam daha iyi.
- I'd rather stand.
Ayakta durmayı tercih ederim.
No, I'd rather stand.
Hayır, ayakta durmak iyi.
Thanks. I'd rather stand up.
Teşekkürler. Ayakta durmayı tercih ederim.
I'd rather stand.
Ayakta kalayım.
I'd rather stand if it's okay with you.
Sakıncası yoksa ayakta kalmayı tercih ederim.
I... I'd rather stand.
Böyle iyiyim.
Honestly, Will, i'd rather stand.
Açıkçası Will, kalsam daha iyi.
and you'd rather ruin everything i stand for than to fight your own battles.
Kendinle savaşmak yerine, beni yıkmak daha mı kolayına geliyor.
- I'd rather stand.
- Böyle iyi.
Because I'd rather not stand here while you try and negotiate a hostage trade for an incentive spirometer.
Çünkü sen nefes ölçme aletine karşılık rehine pazarlığı yaparken burada öylece durmak istemiyorum.
- I'd rather stand.
- Ayakta durmayı yeğlerim.
I'd rather chew my own arm off than to have that guy Roy... -... stand up and take credit for it all.
O Roy denen herife muhtaç olacağıma kendi kolumu kemiririm daha iyi.
Well, I could stand here all day apologizing, But I'd rather expiate my sins with good clean work.
Bütün gün burada durup özür dileyebilirim ama günahlarımın kefaretini iyilik yaparak ödemeyi tercih ederim.
I'd rather get my hands dirty than stand around and supervise.
Uzman notlarınızı eklemek istemiyor musunuz? Ayakta durup, denetlemektense, ellerimi kirletmeyi tercih ederim.
I'd rather stand.
Ayakta kalmayı tercih ederim.
And I'd rather not stand by while you send him to an early grave.
Ve onu erkenden mezara göndermeni istemiyorum.
I'd rather stand if I can.
Eğer yapabilirsem ayağa kalmak isterim.
I'd rather you stand on principle and feed me to the wolves than waver so easily.
Beni kurtlara yem etmekten bu kadar kolay vazgeçeceğine prensiplerinin arkasında durmanı tercih ederdim.
Then I'd rather stand.
O zaman ayakta kalmayı tercih ederim.
I'd rather stand.
Teşekkürler, ayakta durmayı tercih ederim.
Yeah, well he had me get out of the car and stand on one leg. If I hadn't been so drunk, I'd have probably found the whole thing rather humiliating.
Evet, beni arabadan indirip tek ayak üstünde durdurdu o kadar sarhoş olmasaydım büyük ihtimalle bunu aşağılayıcı bulurdum ve muhtemelende testi geçmiş olurdum.
I'd rather just stand, if that's okay.
Sorun yoksa ayakta kalmak istiyorum.
So you'd rather I divorce you just so you know where things stand?
Neyin ne olduğunu anlaman için senden boşanmamı mı tercih edersin yani?
i'd rather you didn't 72
i'd rather 39
i'd rather not 268
i'd rather not say 62
i'd rather be alone 17
i'd rather be dead 24
i'd rather die 100
i'd rather not talk about it 39
i'd rather stay here 29
standard 64
i'd rather 39
i'd rather not 268
i'd rather not say 62
i'd rather be alone 17
i'd rather be dead 24
i'd rather die 100
i'd rather not talk about it 39
i'd rather stay here 29
standard 64
stand 299
standing 87
standards 19
standish 33
standby 89
stand up 1282
stand by your man 18
stand by me 33
stand up for yourself 17
stand your ground 55
standing 87
standards 19
standish 33
standby 89
stand up 1282
stand by your man 18
stand by me 33
stand up for yourself 17
stand your ground 55
stand up straight 94
standing room only 19
stand by 925
stand here 61
stand clear 68
standing here 19
stand over there 44
stand down 832
stand right there 37
stand aside 185
standing room only 19
stand by 925
stand here 61
stand clear 68
standing here 19
stand over there 44
stand down 832
stand right there 37
stand aside 185
stand straight 39
stand fast 51
standing by 214
standard procedure 51
stand still 218
standing there 32
stand right here 22
standing bear 19
stand back 854
stand to 35
stand fast 51
standing by 214
standard procedure 51
stand still 218
standing there 32
stand right here 22
standing bear 19
stand back 854
stand to 35