Stand right here translate Turkish
297 parallel translation
- We'll stand right here.
- Tam burada bekleyelim.
We're gonna make a stand right here and fight until there's not a man of us left.
Dayanmaya çalışacağız ve son adamımız ölünceye kadar savaşacağız.
You stand right here.
Burada dur.
I'll stand right here on my constitutional rights.
Anayasal haklarım var.
I'm making a stand right here.
Burada direiş gösteriyorum.
If you really want to smell it, you have to stand right here.
Kokuyu almak için tam burada durmak gerekiyormuş.
Stand right here.
Tam burada dur.
Well, sir, I'll stand right here.
Öyleyse bayım, burada dikileyim.
# And I'm gonna stand right here
Tam orada dikileceğim.
Just stand right here, okay?
Tamam, şimdi tam burada dur. Tamam mı?
Stand right here, Sam.
Tam burada dur Sam.
Stand right here so they can see you.
Dur orada, seni görsünler.
Stand right here.
Tam orada dur.
You stand right here.
Sen burada dur.
Stand right here.
Burada dur.
You stand right here and don't move until I tell you
Burada dur ve ben sana söyleyene kadar, bir yere kımıldama.
Stand right here.
Orada dur.
Stand right here.
Burada bekle.
Stand right here for a second.
Bir saniye burada durun.
Beverly, Beverly, stand right here!
- Beverly, şurada dur.
You know, if you stand right here- - Right over here you can see the El from here.
Burada durursan... Tam burada sokağı görebilirsin buradan.
You know, if you stand right here...
Burada durursan...
- I got one more. Stand right here.
Bir tane daha çekeyim.
You can see that my right arm's gone, yet here I stand tall on my own two feet!
Gördüğünüz üzere sağ kolum yok, yine de gördüğünüz üzere ayaklarımın üzerine dikilmiş duruyorum.
- Clarence, stand right down here.
- Clarence, şurada dur.
Good, I'll have it right here in the snooze stand, thank you.
Güzel, yatakta alayım o zaman, teşekkürler.
Now, you stand right over here by the tree.
Ağacın önünde dur.
I can't stand it here. You were right.
Burası çekilmez bir yer, haklısın.
All right, don't just stand here.
Pekala, burada böyle durmayın.
- Hamburger stand. Right over here.
- Hamburger büfesi.
And I stand here now to tell you one and all that I've never been offered a better piece of collateral than I hold in my hand right now. Chair.
Ve burda durmuş size ve herbirinize diyebilirim ki şu an elimde tuttuğum kartlar kadar sağlam bir teminat daha önerilmedi bana.
You stand right over here, where you were before.
Sen tam orada dur, daha önce durduğun yerde.
Now then, you just stand over here by the bird... put your right hand on its left claw.
- Çok kolay. Kuşun yanında dur. Sol pençesine, sağ elini koy.
You try to take my boy with your rules, I'll bury you right here where we stand.
Kendi koyduğun kurallara göre hele bir oğlumu almaya çalış, seni tam buraya gömerim.
Now I don't want to kill you, Quincey, but by god's own eyes, I will, right here and now, where you stand if you call me to it.
Bak seni öldürmek istemiyorum Quincey, ama beni buna zorlarsan Tanrı'ya yemin ederim ki gözünün yaşına bile bakmam! Kalacak mısın?
But, as things stand, I am of the opinion that you should die right here and now.
Kanıtlar aleyhine olduğundan hemen şimdi ve burada ölmen gerektiği kanaatindeyim.
All right, don't stand around here.
Haydi, durmayın.
Do it right here, where you stand!
Burada yap, durduğun yerde!
Stand right over here.
Tam şurada dur.
You just stand right over here.
Şurada bekle.
If you stand up, I got the ball right here. You got no pressure, right.
Eğer ayağa kalkarsan, hiç baskı olmadan topu çekerim.
His or her voice, Hooks has a great deal to do with that. Hooks, stand right over here.
Ses tonu, Hooks... bu yüzden çok önemlidir.
Come here, stand right over here.
Buraya gel, şurada duracaksın.
You stand up to the plate, you plow the ball into orbit... it all starts right here.
Kalenin üzerinde dur topla bir çember çiz ve her şey orada başIıyor.
Now, I want you to stand right over here and don't move, OK?
Senden tam burada durmanı istiyorum. Yerinden kımıldama sakın!
OK, you stand here like this, you take one of the slugs... and put it right in there where the groove is. Put your foot on the pedal down here so, like this, and then you press down.
Tamam, burada böyle duruyorsun, bu parçalardan birini alıyorsun ve tam oyucunun altına koyuyorsun ve bu sırada aşağıdaki pedala basıyorsun.
Can you stand right over here by the tree?
Tam ağacın yanında durur musun?
Stand up straight, raise the gun, point it right here.
Dik dur, silahı kaldır, tam şuraya doğrult.
We can stand here right now... and create a whole race of brainwashed morons, and call them Judges.
Burada durup beyni yıkanmış bir grup salak yaratırız ve onlara Yargıç deriz.
I'd like her to stand... oh, right about here... and tell him how much he's meant to her... and how she'll never forget him.
Onun burada dikilip Franklin'e ne kadar değerli olduğunu ve onu hiç unutmayacağını söylemesini istiyorum.
Just loading the last of the CO2 scrubbers, sir. You stand right here.
Sen burada kal.
stand right there 37
right here 3759
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
right here 3759
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545