English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm afraid not

I'm afraid not translate Turkish

5,982 parallel translation
No. I'm afraid not.
Hayır korkmuyorum.
I'm afraid that's not possible.
Korkarım ki, bu imkansız.
I'm afraid not. But if I do run into him, I'll tell him you said hello.
- Tanımıyorum ama karşılaşırsam selamını söylerim.
I'm not afraid of you anymore.
Artık senden korkmuyorum.
I'm afraid he's not the only one. What?
- Korkarım tek bükebilen o değil.
I'm not afraid of the different sides of you.
Senin farklı yanlarını görmekten korkmuyorum.
I'm not afraid.
- Olmaz, çok tehlikeli.
I've got a Mexican, and I'm not afraid to use it.
Elimde bi Meksikalı var, ve kullanmaktan çekinmem.
It's not as easy as all that, I'm afraid.
Korkarım bu o kadar da kolay değil.
I was not afraid, not for a moment.
Korkmuyordum, bir an bile korkmadım.
I'm afraid, madam, that a contract unsigned is not a contract.
Korkarım ki, madam, imzalanmamış bir kontrat, kontrat değildir.
I'm afraid not.
Maalesef ki değil.
- I'M NOT AFRAID TO BEAT THE SHIT OUT OF YOU, EITHER, MEGATRON.
Seni de canın çıkana kadar dövmekten çekinmem, Megatron.
Because of your image issues, I'm afraid you're not the best person to help me fight childhood leukemia.
Yarattığınız görüntü yüzünden çocuk lösemisiyle savaşta bana yardım edecek kadar iyi birisi değilsiniz.
They'd have done it twice the same day, I expect, were they not afraid of killing me.
Aynı günde iki kez kırbaçlarlardı. Sanırım beni öldürmekten korkmuyorlardı.
I'm afraid not.
- Korkarım öyle bir şey yok.
I'm afraid not.
Ne yazık ki yok.
I'm not afraid of you people!
Sizlerden korkmuyorum!
♪ I'm not afraid ♪
♪ I'm not afraid ♪
I'm not afraid.
Korkmuyorum.
I'm not afraid of you...
Senden korkmuyorum...
I'm not afraid of you!
Beni ürkütmüyorsun!
I'm really afraid that we're not gonna find anything better.
Daha iyisini bulamayacağız diye korkmaya başladım gerçekten.
I think I'm just not afraid to be pushy.
Saldırgan olmaktan korkmuyorum galiba.
I'm not afraid to admit it.
- İtiraf etmeye korkmuyorum.
I'm not afraid to die, are you?
Ölmekten korkmuyorum, ya sen?
- I'm not afraid of you, Ward.
- Senden korkmuyorum Ward.
And I'm not afraid to cut off fingers.
Ve ben parmak kesmekten korkmam.
I'm afraid that's not exactly accurate, Harold.
Korkarım bu tam olarak doğru değil, Harold.
I'm afraid not even I know that.
- Korkarım bunu ben bile bilmiyorum.
I'm not afraid of boats.
Botlardan korkmuyorum.
I'm afraid Abraham does not feel much like a husband these days, nor I a wife.
Korkarım Abraham bu günlerde ne koca gibi ne de beni karısı gibi hissediyor.
Well, I'm afraid that's not possible.
- Korkarım bu mümkün değil.
You said you were afraid if you told me your opinion, I'd hold it against you, but now that I'm not doing what you told me to, you're holding it against me.
Fikrini söylersen suçu üzerine atmamdan korkuyordun şimdiyse ben senin dediğini yapmıyorum ve sen de suçu bana atıyorsun.
I'm afraid he's not here.
Korkarım ki burada değil.
Not yours, I'm afraid.
Korkarım senin ki değil.
Not an ideal arrangement, I'm afraid.
Korkarım uygun bir düzenleme olmadı.
I was... I was not afraid, all right?
Kork... kormamıştım, tamam mı?
I'm afraid the test results from our earlier appointment were not encouraging.
Üzgünüm ki test sonuçları önceki görümemize göre hiç ümit verici değil.
Not sightseeing, I'm afraid.
Korkarım gezmek için gitmemiş.
Aw, I'm not afraid!
Ben korkmuyorum! Bırak da onları haklayayım!
I'm afraid not.
- Maalesef değil.
I'm not afraid of anything.
- Ben hiçbir şeyden korkmam.
Well, if it's verbal jousting skills you're looking for, I'm not afraid to take a little walk on the Oscar Wilde side.
Eğer aradığın sözlü polemiğe girme yeteneği ise Oscar Wilde'nın yanında küçük bir yürüyüş yapmaktan hiç çekinmem.
I'm not afraid of you.
Senden korkmuyorum!
Your mother might be afraid of you, but I'm not.
Annen senden korkuyor olabilir ama ben korkmuyorum.
I'm someone who's not afraid to do what it takes.
Ben gerekeni yapmaktan korkmayan birisiyim.
I'm afraid not.
Maalesef.
Oh, I'm afraid not.
- Korkarım hayır.
I do not speak for them, I'm afraid of you.
Onlardan bahsetmiyorum, benim korktuğum sensin.
I'm knocking, but I'm afraid that door's not gonna open.
Çalıyorum, ama korkarım bu kapı açılmayacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]