English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I think i will

I think i will translate Turkish

7,791 parallel translation
I think I will miss him oral sex.
Çok güzel oral sex yapardım.
Now, if you will excuse me, I think I will treat us to another round of drinks.
Şimdi izninizle, hepimize bir tur daha içki alacağım.
I think I will.
Öyle yapacağım zaten.
If I'm telling this to you... you will think that... I am some sort of beast... or devil.
Eğer sana bunları anlatırsam benim bir çeşit canavar ya da şeytan olduğumu düşüneceksin.
I mean, maybe Libya and Syria will think twice about how they deal with us... if their leaders believe that we have a high-yield chemical laser... that can vaporize a human target from space.
Yani, Libya ve Suriye liderleri... Elimizde uzaydan insanları buharlaştırabilen yüksek getirili kimyasal lazer teknolojisi olduğuna inanırlarsa belki o zaman bizimle uğraşmanın ne demek olduğunu iki defa düşüneceklerdir.
How will he think I'm single if I'm here with my husband?
Kocam ve iki çocuğumla gelmişken beni nasıl bekâr sansın?
So people who are watching and think that I won't lose will make a side bet.
Yani izleyip kaybetmeyeceğimi düşünen insanlar ek bir bahis yapacaktır.
But I don't think you made it into the will.
Ama irade haline getirdiler sanmıyorum.
Well, unfortunately, I don't think everyone else will feel that way. But thank you.
Maalesef herkesin böyle düşündüğünü sanmıyorum ama teşekkürler.
I think we will.
Bence seveceğiz.
I am going to ask you for something in return for the money, and I don't want you to think that this loan is contingent on that, but I will say that if you don't do it, I feel like I might not give you the money.
Para yerine senden bir şey isteyeceğim her şeyin buna bağlı olduğunu düşünmeni istemiyorum ama şunu söylim, eğer hayır dersen parayı vermeyebilirim.
We're trying to get confirmation, I think we will.
Teyit etmeye çalışıyoruz, sanırım edeceğiz de.
Our achievements are in the past and our discoveries will probably never be known. But I will always think of you fondly, and always as my friend.
Bizim başarıları... geçmişte olan... ve buluşlar muhtemelen bilinen asla.
You think I'm bullshitting you in any way, I will leave you alone forever.
Her halukarda sana sacma sapan seyler soyledigimi dusunuyorsun, seni sonsuza kadar terk edecegim.
Hey, I think Conrad will be happy to see you.
Bence Conrad seni gördüğüne mutlu olacak.
Even if they see the smoke... And I don't think they will... By the time they get here, it'll be gone.
Dumanı görmüş olsalar bile ki göreceklerini sanmıyorum onlar buraya gelene kadar duman kaybolacak.
And why did you think I will change?
Peki neden değişecceğimi düşündün?
All I could think was, this will destroy me.
Düşündüğüm tek şey, bunun beni yok edeceğiydi.
- No, I don't think he will.
- Hayır. Yapmaz öyle bir şey.
You know I don't think this will happen again.
Bunun tekrar olacağını sanmıyorum.
I think her father will let me marry her.
Bence babası onunla evlenmeme izin verir.
Although I will admit that God did give Miss McAdam an advantage, when I had to think about who I could trust to live down there.
Her ne kadar Tanrı'nın Bayan McAdam'a bir avantaj verdiğini itiraf edecek olsam da orada yaşaması için kime güvenebileceğim konusunda düşünmek zorunda kaldım.
You know that I think you will.
Göreceğini düşündüğümü biliyorsun.
I think it will be very useful restaurant in San Bernardino.
Çok yararlı olucak San Bernardino restoranına.
I don't think anywhere will be open.
O saatte açık bir yer olacağını sanmıyorum.
Every effort to save us, every shift in the bricks, I think, "This will set it off."
Bizi her kurtarmaya çalıştıklarında, her bir tuğlayı oynatışlarında içimden "Şimdi patlayacak." diyordum.
I think the room will be to your liking, sir.
Bence oda hoşunuza gidecek bayım.
I don't think this letter will ever reach you.
Bu mektubun size ulaşacağını asla sanmıyorum.
Don't worry, I think everything will be fine.
Endişelenme. Her şey iyi olacak.
I invented a dog collar that I want to get patented, but I don't think it ever will.
Patentini almaya çalıştığım bir tasma icat ettim ama galiba olmayacak.
I think it will.
Bence de.
- Oh, I think she's waiting on you, Will.
- Bence seni bekliyor Will.
No, I mean I will soon be apart from you and I can think of many better things to occupy our time with.
Hayır, demek istediğim yakından senden ayrılacağım.. .. ve bunları konuşmak yerine daha iyi şeylerle.. .. zamanımızı geçirebiliriz.
What I will tell you, and what I think all of our panelists are indicating, is that we must combine and target our efforts with the goal of long-term societal...
Size söylemek istediğim, ve tüm panelistlerimiz işaret ettiğini düşündüğüm şey şudur ki uzun vadeli toplumsal yarar amacıyla çabalarımızı birleştirip...
I believe you're here because you think Annie will leave me to be with you.
Seninle birlikte olmak için Annie'nin beni terkedeceğini düşündüğün için buradasın.
I don't think the parents will approve, either.
Zaten aileler de fikrime katılırlar.
I think some fresh air will do you good.
Temiz hava sana iyi gelir.
No offense, but I think in the end the Supreme Quality will just suit my mother perfectly.
Yanlış anlamayın ama bence Üstün Kalite annem için daha uygun olacak.
Katie, I think you're the only person in the world who will miss him more than I will.
Katie, bence dünyada onu benden daha çok özleyecek tek insansın.
No, I think he'd be flattered! And plus, your baby will be a fucking superhero!
Hayır, bence gururlanırdı.
I don't think it will be there very long.
Çok uzun süre orada kalacağını sanmıyorum.
Look, I think the retreat will be a good thing.
Bak, bence inziva iyi bir şey olacak.
I don't think Dylan will buy into it.
Dylan'ın bunları yutacağını hiç sanmam.
I think it will always be pretty big.
Bence bu her zaman büyük olacak.
Perhaps you think I am too old? But I will care for you more than anyone your own age.
Belki de çok yaşlı olduğumu düşünüyorsunuzdur ama size kendi yaşıtlarınızdan çok daha iyi bakarım.
I think you'll find that the more you venture, the more you will gain.
Ne kadar çok tehlikeye atılırsan o kadar fazla kazanırsın.
t. But I think she will get used to i
Ama sanırım zamanla alışacak.
I don't think you will.
- Edebileceğini sanmıyorum.
I think you will.
Bence bulursun.
No, I don't think you will.
Bunu göreceğini sanmıyorum.
I don't think God will toy with us.
Kaderin bizimle oynayacağını sanmıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]