English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I think you know

I think you know translate Turkish

26,804 parallel translation
I think you know what waits for you here.
Seni burada neyin beklediğini bildiğini sanıyorsun.
I think you know that I have seniority here.
Burada senden daha kıdemli olduğumu biliyorsun sanırım.
I think I should know how old you were when your father died.
Bence baban öldüğünde kaç yaşında olduğunu bilmeliyim.
Even if you think I don't know, trust me, I know.
Bir şey bilmediğimi düşünüyorsan bile... ... güven bana, biliyorum.
But I know you think your retirement is screwed up.
Emekliliğinin berbat olduğunu düşündüğünü biliyorum.
Yeah, I think that's, you know, what makes it so easy for me to go full weirdo.
Bence zararlısın beni haybeye saçmalatıyorsun.
I know you've said you can't think of anyone who would want to hurt you but what about... could Sasha have had anything to do with this?
Sana kim saldırabilir diye sorduğumda aklına kimsenin gelmediğini söylemiştin. Sence Sasha yapmış olabilir mi?
You know, I think we should get back.
Sanırım geri dönmeliyiz.
You know, I've started to think you're more important to this case than you realize.
Bu vaka için fark ettiğinden daha önemlisin bence.
I'd think you of all people know what a lie looks like by now.
Yalanın ne olduğunu en iyi sen bilirsin.
You know, I didn't think about your feelings and all that, and...
Hislerini umursamadım ve...
Do you know, I'm beginning to think he didn't hire me to prevent his murder at all.
Evet, beni bu cinayeti önlemem için tutmadığını düşünmeye başladım.
When he disappeared, I think everyone just sort of... you know, was waiting.
Yok olduğunda, sanırım herkes o veya bu şekilde bekliyordu.
You know, I was thinking about those trap rooms, how you solve them, but then there's always another, and I think... maybe life is like that, too.
O tuzak odalarını düşünüyordum. Birini çözünce arkasından başkası geldi. Hayat da böyle bir şey olabilir bence.
I think about the times that we used to drive to the beach, and... swim and play... and everybody was hot and sweaty, and you could smell the lotion, you know, the sunscreen lotion.
Plaja gittiğimiz zamanları hatırlıyorum... ve... yüzüp oynadığımızı... herkes sıcaktan bunalmış ve terlemiş olurdu... ve güneş kreminin kokusu duyulurdu.
Instead of going through the process of making an introduction and probably having him turned down, or not hearing back, I just said, "Look, Gaggan, I think it might be better and more heartfelt if you just fire off an email, tell them who you are and what you want to do, and, you never know, see what happens,"
Onu tanıştırıp sonra da reddedildiğini... veya ona cevap verilmediğini görmek yerine... sırf bu düş kırıklığına sebep olmamak için...
You think I don't know a user when I see one?
Bir bağımlıyı gördüğümde anlamaz mıyım sanıyorsun?
You think you know everything I've been through?
Yaşadığım herşeyi bildiğini mi sanıyorsun?
I know you guys think. I promise.. when my family to pick me up
Ailem benden sonra geldiğinde
I just think it's very telling that the only number you know is some hospital.
Tek bildiğin numaranın bir hastane numarası olması çok ilginç.
- You know what I think?
- Ne düşünüyorum, biliyor musun?
You know, and there are days like today where I look around and I think, "You know..."
Ve bugünkü gibi günler olacak. Benim etrafıma bakıp "Tanrım, hepsi bu." diye düşündüğüm.
The way I see it, people think of me as some kind of a joke, you know?
Bence insanlar beni bir tür şaka olarak düşünüyor, anlıyor musun?
Good. I think, you know, we just got to build a boat.
Bir de sandal yapsak iyi olur.
I know you better than you think. Get in!
Seni sandığından da iyi tanıyorum.
I know you think this was your fault, Mom.
Bunun senin hatan olduğunu düşündüğünü biliyorum, anne.
You should know I'm hardest on people I think have the most potential.
Şunu bilmelisin ki potansiyel gördüğüm insanların üstüne daha çok giderim.
'Cause I think that helping others will make me feel like I truly belong here, you know?
Çünkü diğer kişilere yardım edince buraya ait olduğumu hissediyorum anlıyor musun?
You want to know who I think killed her?
Onu kimin öldürdüğünü düşünüyorum bilmek ister misin?
I think that you met her, you saw her, you know what she does.
Onunla tanıştın onu gördün, ne yaptığını biliyorsun.
You can think of me what you want, but I know I did the right thing.
Hakkımda istediğinizi düşünebilirsiniz ama doğru olanı yaptığımı biliyorum.
I know you think that I'm just a pretty face here, but these hands are the real money-makers here, okay?
Benim sadece yakışıklı bir yüzden ibaret olduğumu sanıyor olabilirsin ama bu eller de burada para kazanıyor, tamam mı?
You know, sometimes I think you can't even hear the words you use.
Biliyor musun, bazen söylediği bazı şeyleri senin bile duymadığını düşünüyorum.
Yeah, I beginning to think you don't know as much about my people as you think you do.
Evet, senin benim insanlarım hakkında sandığın kadar çok şey bilmediğini düşünmeye başlıyorum...
You know, I think of you as my vice president.
Başkan yardımcım olarak seni düşünüyorum.
You know, I don't really want to cause any trouble, so I think I'm just gonna go.
Bak, sorun çıkarmak istemiyorum. O yüzden gitsem iyi olacak.
You think he's your first autograph? I don't know. Be cool.
- İlk imzanı vereceğin kişi mi sence?
You know what, I-I think I'm just gonna go.
- Gideyim ben.
You know, I don't really do well with partners but I think we made a pretty good team.
Normalde ortaklarla anlaşamam ama bence gayet iyi bir takım olduk.
I think I know where you're going with this.
Sanırım lafı nereye getirdiğini anladım.
I don't know what you think I can do.
Ne yapabileceğimi düşündüğünüzü bilmiyorum.
You know what I think?
Ne düşünüyorum, biliyor musun?
You know, Keith, um... I think there might be another coupon in the back.
Bak ne diyeceğim Keith, arka tarafta başka bir kupon olabilir.
I think you already know I didn't do anything wrong, or we wouldn't be having this conversation.
Bence zaten yanlış bir şey yapmadığımı biliyorsun yoksa bu konuşmayı yapıyor olmazdık.
You know, I know it's not "nozzle," but I can't think of the word right now.
"Burun" olmadığını biliyorum ama şu an o kelime aklıma gelmiyor.
You know, I think that's the first time you've ever said that to me.
Sanırım bunu bana ilk kez söyledin.
You know, I think we need to just stop for a bit, okay?
Biliyor musun bence biraz ara vermeliyiz.
Until you told me that Sally was dead. Now, well, I think I might know... something.
Sally'in öldüğünü bana anlatana kadar,... birşey hissetdiğimi sanmıyordum,... ama şimdi bir şeyler biliyorum.
I don't know. Why don't you take your time and think about it?
O zaman biraz düşün?
I think I need that rhythm, you know, that kind of swing, like the pop that you get from, like, jazz solos
Tempo gerekli. Pop müzikteki gibi veya caz soloları gibi.
You know, I don't think Quill's gonna go for that.
Ne? Quill'in bunun için gideceğini sanmıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]