Is that an invitation translate Turkish
73 parallel translation
Is that an invitation?
Bizi davet mi ediyorsun?
- Is that an invitation?
- Bu bir davet mi?
Is that an invitation?
Bu bir davet mi?
Is that an invitation?
- Bu bir davet mi?
- Is that an invitation to stay?
- Burada kalmam için bir davet mi bu? - Hayır.
- Is that an invitation?
- Bu bir teklif mi?
is that an invitation?
Bu bir davet mi?
is that an invitation?
Davet mi ediyorsun?
So is that an invitation?
Bu bir davet mi?
is that an invitation?
Bu bir davetiye mi?
- Is that an invitation?
Bu bir davet mi?
Is that an invitation to get frisky?
Kıpır kıpır olmak için bir davet miydi bu yoksa?
Is that an invitation, Pa?
Bu bir davet mi baba?
Is that an invitation?
- Bu bir davet miydi?
Is that an invitation to your bar mitzvah?
Ne bu Bar Mitzva törenine davetiye mi?
Is that an invitation?
Bu bir davet miydi?
( CHUCKLES ) Is that an invitation?
Bu bir davetiye mi?
Is that an invitation? No.
- Bu bir davet mi?
I accepted an invitation to dinner one night, well aware that this outing, though justified from a business viewpoint, sounded the death knell for my prior noble resolutions.
Bir akşam bir yemek davetine katıldım. İş gereği dışarı çıkmış olsam da önceki soylu kararlılığımın ölüm çanlarını çalmış gibi hissettim.
Uh, that's, uh - That's not an invitation, is it?
Ee, şey, ee... Bu bir davet değil, değil mi?
That she has chosen the Consul-Elect as her husband is a clear indication and an invitation to the Senate to restore the Republic.
Kendine eş olarak Konsül'ü seçmesi ise Cumhuriyet'i yeniden kurmak için Senato'ya verilen bir işaret, bir davet.
Is that some kind of an invitation?
Bu bir tür davet mi?
But how can I ignore an invitation from you, Mr. Ranjit How is that possible!
Ama davetyede Bay Ranjiti nasıl yok sayabiliriz
If that isn't an invitation for ridicule, what is?
Eğer bu aptal yerine konmak için bir davetiye değilse nedir?
Whoa, you want us to choose? Well, if that's not an invitation to dress a dog up in a tuxedo, I don't know what it is.
Şey, Eğer bu davet bir köpeğin smokin giymesi için değilse, bilmiyorum nedir.
" It appears that the letter is an invitation to a date.
Mektup bir çıkma teklifi gibi görünüyor.
That is an invitation, by the way.
Bu bir davettir bu arada.
- Because it further confuses... an already complicated situation, you invite Ivan to be your business partner... and then Ivan takes that as a broader invitation.
- Çünkü zaten karışık bi durum... bu daha çok kafa karıştırır, Ivan'ı iş ortağın olması için davet edersin... ve sonra Ivan bunu daha geniş bi davetiye zanneder.
And they have a special lazy, flapping way of flying that is, in itself, an invitation.
Özel bir tembel kanat çırpma tekniğine sahiptirler ki aslında bu bir davet anlamı taşır.
Oh, my God, is that an invitation?
Tanrım!
And that is an official invitation, OK?
Bu seferki resmi bir davet, tamam mı?
That miniskirt is an invitation to a rapist.
Mini etek tecavüzcülere davetiye çıkartmaktır.
That is an invitation to an online party.
Bu bahsettiğin online bir parti.
You know very well that an invitation from a cardinal is like an invitation from a king.
Senin de bildiğin gibi, Kardinal'in isteği eşittir Kral'ın isteği.
Is that an invitation for me to stay?
Bu, kalmam için bir davet mi?
Well, now, if that isn't an invitation, I don't know what is. Ungrateful daughter.
Benden kaçamazsın.
It is true that the Coles are in trade and are of low origin, and I would never dream of accepting an invitation.
Cole'ların ticaretle uğraştığı ve alt sınıftan oldukları doğru ve onlardan gelen bir daveti asla kabul etmeyi düşünmem.
That is an open invitation.
Açık bir davet.
Is that a "shouldvitiation" or an invitation?
- Ne? Öylesine görüşürüz mü, yoksa görüşelim mi?
That tattoo is like an open invitation to wake up in a bathtub, packed full of ice, no kidneys.
O dövme insanları kışkırtmak için bir davetiye gibi bir küvetin içinde, buzlarla kaplı ve böbreklerin olmadan uyanabilirsin.
So you should know that this is an invitation-only party.
Bunun, sadece davetlilerin girebildiği bir parti olduğunu bilmeliydin.
And that is not an invitation.
- Yeni arkadaşın.
Is that a statement or an invitation?
Bu bir beyan mıydı yoksa davet miydi?
Admitting that you looked at another woman is an open invitation to exploring your girlfriend's insecurities.
Başka bir kadına baktığını kabul etmek kız arkadaşının güvensiz hissetmesine yol açar.
Just as Niklaus would blindly accept an invitation from his beloved sister, unaware that he is headed to his own death.
Tıpkı Niklaus'un sevgili kız kardeşinden gelen bir daveti, ölümüne sebep olacağından bi'haber olarak gözü kapalı kabul etmesi gibi.
Mmm. You know, I've been told that a bald refusal of an invitation is rude and one must instead offer up a polite excuse, so...
Bana bir daveti açık bir şekilde reddetmenin kabalık olduğu ve birinin onun yerine nazik bir bahane sunması gerektiği öğretildi.
And, yes, that is an invitation by the way.
Ve evet, bu bir davet.
Any one of us sets foot on that sand absent an engraved invitation from the governor is likely to greet the sunrise swinging.
Eğer herhangi birimiz o kıyıya ayak basarsa validen gelen yazılı davet sabahın köründe sallandırılmaya dönüşür.
I just think it's odd that the only person who didn't get an invitation to our wedding is Frankie.
Düğün davetiyemizi almayan tek kişi neden Frankie bunu düşünüyorum.
If that's not an invitation, I don't know what is.
Bu bir davet değilse, ne olduğunu bilmiyorum.
And it is my duty to inform you on behalf of the Royal Family and the government, with whom we have worked in close consultation, that she will not be offered an invitation.
Ve Kraliyet ailesi ve yakın olarak çalıştığımız hükûmet adına sizi bilgilendirmek isterim ki ona bir davetiye yollanmayacaktır. Bu çılgınlık.
is that you 2352
is that it 2484
is that so 1463
is that right 2297
is that your dog 17
is that your sister 22
is that okay with you 61
is that 1576
is that all you can say 40
is that all there is 18
is that it 2484
is that so 1463
is that right 2297
is that your dog 17
is that your sister 22
is that okay with you 61
is that 1576
is that all you can say 40
is that all there is 18
is that understood 245
is that your car 43
is that your daughter 28
is that all you care about 23
is that all you got 152
is that a threat 163
is that what you want 740
is that all 744
is that a 177
is that clear 774
is that your car 43
is that your daughter 28
is that all you care about 23
is that all you got 152
is that a threat 163
is that what you want 740
is that all 744
is that a 177
is that clear 774