It happened so fast translate Turkish
479 parallel translation
It happened so fast -
Her şey çok hızlı -
It happened so fast, you had no time to look at your watch.
O kadar hızlı oldu ki saate bakacak zaman bulamadın.
It happened so fast, I guess I was stunned but then I ran after him.
Her şey öyle hızlı olup bitti ki, galiba donup kaldım. - Ama sonra ardından koştum. - Onu dışarıda buldunuz mu?
It happened so fast, I couldn't even leave you a note.
O kadar çabuk oldu ki not bile bırakamadım.
But it happened so fast, I didn't know what to think.
Ama o kadar çabuk oldu ki, ne düşüneceğimi bilemedim.
It happened so fast.
Çok hızlı oldu.
It happened so fast, almost like rape.
Her şey çok hızlı oldu, tecavüz gibiydi.
It happened so fast.
Bilmiyorum, çok ani oldu.
It happened so fast, it was like... He was out.
O kadar hızlı oldu ki - Birden bire ortaya çıktı.
It happened so fast that I didn't even see what it was.
O kadar hızlı oldu ki ne olduğunu görmedim bile.
You know, it happened so fast.
Her şeye bir anda oldu demiştim.
You know, it happened so fast.
Çok ani oldu.
Well, for me, the first time, it happened so fast, I hardly knew I had honed at all.
Benim için ilk kez o kadar hızlı oldu ki, höndüğümün bile farkına varamadım.
It happened so fast.
Her şey çok hızlı gelişti.
It happened so fast she couldn't see the knife clearly.
Çok çabuk olduğu için bıçağı iyi görememiş.
It happened so fast...
O kadar hızlı oldu ki, bir kısmını kaçırmış olmalıyım.
There were a series of explosions across the habitat ring, but it happened so fast, I couldn't get a sense of exactly what was going on.
Habitat halkasında boydan boya bir dizi patlama vardı. Her şey çok çabuk oldu, neler olduğunu tam olarak anlamadım.
I can still remember... it happened so fast.
Hala hatırlayabiliyorum... her şey çok hızlı oldu.
It happened so fast, it was over before it started.
Çok çabuk oldu, daha başlamadan bitti.
It happened so fast.
Her şey çok çabuk oldu.
It happened so fast, nobody knew what hit them until it was over.
Çok hızlı olmuş, her şey bitinceye kadar, neyin saldırdığını kimse anlayamamış.
'It happened so fast Rasim Bey,'I'll tell him,'She was full o f life, but suddenly she died.
- Aniden oldu Rasim Bey diyeceğim. Dimdik ayaktaydı, birden ölüverdi.
You don't know yet... Well, it just happened so fast.
Bilmiyorsun tabii, çok hızlı oldu.
I just was surprised that it's all happened so fast and you're over here, you know, with a realtor, and I just...
Ben şaşırdım her şeyin bu kadar hızlı gerçekleşmesine ve sen burada, emlakçı ile, ve ben....
It's all happened so fast.
Her şey çok hızlı oldu.
It all happened so fast.
Her şey çok hızlı gelişti.
It all happened so fast.
Her şey öyle hızlı oldu ki...
It all happened so fast, I didn't know what I was doing.
Her şey çok çabuk oldu. Ne yaptığımı bilmiyordum.
It all happened so fast.
Herşey çok hızlı oldu.
It all happened so fast.
Çok hızlı oldu.
It all happened so fast we ain't had a chance to get organised yet.
Her şey öyle hızlı gelişti ki, henüz örgütlenme fırsatı bulamadık.
Yeah, well, you were both so young. And it happened too fast.
İkiniz de çok gençtiniz ve her şey çok hızlı gelişmişti.
It all just happened so fast.
Her şey çok hızlı gelişti.
It never happened so fast before.
Daha önce hiç bu kadar hızlı olmamıştı.
It all happened so fast.
Her şey o kadar hızlı oldu ki.
It all happened so fast.
O kadar hızlı oldu ki.
Well, it all happened so fast, Your Honor.
Her şey çok hızlı gelişti sayın yargıç.
It all happened so fast.
O kadar çabuk olup bitti ki.
It just happened so fast.
Herşey çok çabuk oldu.
But everything happened so fast, I didn't have a chance to think it through.
Ama her şey o kadar hızlı gelişti ki bu konuda düşünme fırsatı bulamamıştım.
It all happened so fast with Curly Bill
Bukleli Bill ile başlayan olaylar çok hızlı gelişti...
It all happened so fast.
Her şey çok çabuk oldu.
It all just happened so fast.
Her şey çok hızlı oldu.
And, um, it ´ s just when we were in the hospital room, everything happened so fast.
Ve, şey, Bu bir anda hastane odasında oldu, her şey çok hızlı gelişti.
Neither did I. It all happened so fast.
Ben de düşünmedim. Her şey birdenbire oldu.
I mean, it all happened so fast... without any fanfare.
Ne! Dedimki tüm olanlar çok hızlı oldu.
It all happened so fast, Lis, but...
Herşey...... çok hızlı gelişti, Lise.
It all happened so fast.
Her şey çok hızlı oldu.
It all happened so fast, there was no time to do anything.
O kadar hızlı oldu ki ne yapacağımızı şaşırdık
Well, it all happened so fast.
Her şey, nasıl desem birden çok hızlı oluverdi.
And we fell in love and it all happened so fast I was consumed by her she she was so beautiful.
birbirimize aşık olduk ve her şey çok çabuk oldu. Duygular tarafından ben tüketildim, çok güzeldi.
it happened to me 43
it happened 362
it happened a long time ago 18
it happened again 60
it happened so quickly 17
so fast 94
it has been a long time 28
it has been a while 26
it happens sometimes 54
it happens 817
it happened 362
it happened a long time ago 18
it happened again 60
it happened so quickly 17
so fast 94
it has been a long time 28
it has been a while 26
it happens sometimes 54
it happens 817
it has begun 40
it has 378
it happens a lot 19
it happens to the best of us 28
it hasn't 96
it has been 74
it has nothing to do with you 93
it has happened 17
it hasn't happened yet 22
it hasn't been easy 41
it has 378
it happens a lot 19
it happens to the best of us 28
it hasn't 96
it has been 74
it has nothing to do with you 93
it has happened 17
it hasn't happened yet 22
it hasn't been easy 41