Just be ready translate Turkish
503 parallel translation
Just be ready to flag down that train, and nothing will happen to you.
O treni durdurmaya hazır olursan sana bir şey olmaz.
Just be ready!
Buna hazır olun!
You just be ready if I need you.
Sen ihtiyacım olduğunda hazır olmaya bak.
Just be ready to hand me that ammunition.
Sen şu cephaneyi vermeye hazır ol.
Just be ready with the timer.
Sadece kronometreyi hazırla.
All I'm saying is that maid service is not included in the package and if you want to do this little domestic show in the future just be ready to handle the weight.
Hizmetçilik anlaşmaya dahil değildi. İleride bu sıcak yuva gösterisini yapmak istersen Sorumluluk yüklenmeye hazır ol.
- I told you, just be ready.
- Dedim ya, hazır ol.
Just be ready to gun this fucking thing if the kid makes it. You can't do anything out there.
Orada hiç bir şey yapamazsın.
Come on down. - Just be ready to get me outta here.
- Sadece beni buradan almaya hazır olun.
Who gives a fuck? Just be ready.
Kimin umurunda?
Look, just be ready, okay?
Sen hazır ol yeter.
Sometimes I feel like if I just had me a stylish dress to be buried in I'd be ready to find me a nice place to lay myself down in and die. Get out of the way.
Bazen diyorum ki, gömülmek için şık bir elbisem olsa güzel bir yer bulup yatarım ve ölürüm.
Agnes just ready to be promoted and Esther going to be a senior.
Agnes sınıf atlamaya hazırlanıyor, Esther de son sınıfa geçecek.
- Just wanna be ready.
- Sadece hazırlıklı olmak istiyorum.
I'm not ready to be turned into a piece of chalk just yet.
Yerle bir olmaya henüz hazır değilim.
Bus will be ready to leave just as soon as I get my chains on.
Zincirlerimi takar takmaz, otobüs kalkmaya hazır olacak.
- Be ready in just another minute.
- Biraz sonra hazır olur.
I just can't stop thinking about that poor woman probably lying in a cellar someplace right this minute, just ready to be popped into the furnace.
O zavallı kadını düşünmeden edemiyorum belki de şu anda bir kilerde bir yerlerde yatıyor, bir ocağa itilmeğe hazır bir durumda.
I just want to be there and ready when she gets home from the club.
Oraya gidip onu klüpten gelene kadar bekleyeceğim.
I'll be ready in just a few moments.
Bir kaç dakika içinde hazır olup,
It is just waking up, rubbing the sand out of its palms, ready for another "let's be pretty for the tourists" day, a day that could never get started without the people who provide the services that are required in order that the visitor is satisfied.
Yeni uyanıyor, avuçlarındaki kumu ovalıyor ve yeni bir "turistler için güzel görünelim" gününe hazırlanıyor, misafirleri tatmin etmek için gereken hizmetleri sunan insanlar olmadan asla gerçekleşemeyecek bir gün.
They must see its French, English, South African manifestations and be just as ready to confront it throughout all of Africa.
Fransa, İngiltere ve Güney Afrika'nın bilinçli ve istemli dahiliyetleri yüzünden bu belaya meydan okunmalıdır hemen, ne zamanki bu bela Afrika'yı terk edene dek.
It'II be ready just after six.
6 : 00'dan sonra, 15 dakikada hazır olur.
So be ready just in case there's trouble.
Yani tersliklere hazırlıklı ol.
But, you know, I just ain't ready to be saved yet.
Ama biliyorsun, henüz kurtarılmaya hazır değilim.
I thought I'd give you a drink when you came. I was ready for your visit. I just want to be of use to you.
- Geldiğinde sana içki vermeyi düşünmüştüm ziyaretini bekliyordum ve senden yararlanmak istedim.
ANNOUNCER : We will be ready to go in just a few moments.
Kısa bir süre içerisinde başlamaya hazır olacağız.
Why, they're just beggin to be scrambled or fried... or poached or hard-boiled... or all around ready to be thrown into a big, fat, juicy omelet.
Çırpılmış veya yağda yapılmış... haşlanmış olmak için yalvarıyorlar... Hepsi de büyük ve sulu bir omletin içine atılmaya hazır.
I just thought it would be nice if I had dinner ready for you when you came home.
Eve döndüğünde, yemeği hazır bulmak hoşuna gider diye düşünmüştüm.
But... It'll be just a minute. I'm almost ready.
Fakat... sadece bir dakikada olacak.
- She'll be ready in just a minute.
- Bir dakikaya hazır olur.
Well, we May least a day just to be ready
Hazır olmak için önümüzde bir günden az zaman kaldı.
Just when you're ready to meet me you tell me how ugly you are... so I'll be pleasantly surprised.
Şimdi tanışacağımız için bana çirkin olduğunuzu söylüyorsunuz. Böylece ne kadar güzel olduğunuzu gördüğümde şaşıracağım.
Good. They'll be ready in just a couple of minutes.
Birkaç dakika sonra hazır.
Tommy, breakfast will be ready in a minute. You just wait right there.
Tommy, kahvaltı bir dakikaya kadar hazır.
Just as we were all ready to be convinced.
Ben Paul MacCane'i kıskanmıyorum. Hayır, sadece idam edilmesini istiyorsun.
Now, I'll be back with this one's friend, so you just have your money ready and your mouth shut.
Şimdi, bunun arkadaşınla geri döneceğim. Bu yüzden sadece parayı hazırla. ve kapa çeneni.
I just wasn't ready to be married.
Ben evlenmeye hazır değildim.
Your bottle will be ready in just a minute.
Biberonun bir dakikaya hazır.
And I just got notification that the second-chancers are gonna be ready to be picked up today, and I wanted you guys to be prepared for it.
Ve ikinci fırsatçılarla ilgili duyuru aldım Bugün toplamaya hazırlar, ve gençler bunun için hazır olmanızı istiyorum.
He just happens to be a very good friend of mine... and he's going to be very pleased with me when he finds you... all tied up and ready for the police.
Kendisi benim yakın bir arkadaşım olur. Seni böyle eli kolu bağlı ve polis için hazır halde görünce beni çok takdir edecektir.
Just one minute, I'll be ready to go with you.
Bekleyin bir dakika, ben sizinle gelmeye hazırım.
We'll be ready in just a moment.
Bu sefer ben de hazır olacağım.
Just when we're not ready, it could be there.
Hiç hazır olmadığımız anda, burada olabilir.
I'll be ready in just a minute.
Bir dakika içersinde hazır olurum.
I ain't ready to be a granddaddy, all right? I just....
Dede olmaya hazır değilim.
I'll have them call you when they're ready, probably just be tomorrow. Okay.
- Herhalde yarın olur.
Just wanted to let you know that Mr. Merrick's prescription... is ready to be picked up.
Mr. Merrick in reçetelerinin hazır olduğunu söylemek istedim, alabilirsiniz.
- I just want to be ready.
- Hazır olmak istiyorum.
We are ready to be just grandparents.
Biz artık sadece büyükbaba ve büyükanne olabiliriz.
I just want to be ready for you.
Sadece senin için hazır olmak istiyorum.
just be cool 104
just be yourself 145
just bear with me 31
just be honest with me 16
just be nice 17
just be patient 84
just be quiet 102
just beautiful 39
just before 43
just because 150
just be yourself 145
just bear with me 31
just be honest with me 16
just be nice 17
just be patient 84
just be quiet 102
just beautiful 39
just before 43
just because 150
just be 37
just be there 28
just be careful 315
just be calm 18
just between you and me 51
just be safe 16
just between us 72
just be still 19
just be honest 49
just before he died 19
just be there 28
just be careful 315
just be calm 18
just between you and me 51
just be safe 16
just between us 72
just be still 19
just be honest 49
just before he died 19
just be a minute 17
be ready 140
be ready for anything 19
ready 6018
ready or not 106
ready when you are 132
ready as i'll ever be 16
ready to order 18
ready to go home 19
ready and waiting 18
be ready 140
be ready for anything 19
ready 6018
ready or not 106
ready when you are 132
ready as i'll ever be 16
ready to order 18
ready to go home 19
ready and waiting 18
ready to roll 40
ready to go 350
ready now 19
ready for lunch 19
ready for what 105
ready for this 33
ready to fire 23
ready to go 350
ready now 19
ready for lunch 19
ready for what 105
ready for this 33
ready to fire 23