Just thinking translate Turkish
7,691 parallel translation
I'm exhausted just thinking about it.
Düşüncesi bile çok yorucu.
Look, I know I'm not your most favorite person right now, but... you know, I was just thinking about us and I...
Bak, şu sıralar en sevdiğin kişi değilim ama... Anlarsın, bizi düşünüyordum ve ben... Teşekkürler!
Oh, makes my mouth water just thinking about those. Then in Tampa, I scored, ah, just a ton of radishes.
Sonra Tampa'da sürüyle sıçanla uğraştım.
Nothing, I was just thinking.
- Yok bir şey, düşünüyordum.
Um, I was just thinking about you, and I wanted to let you know how proud I am of you for, you know, facing your fears, and getting out there and going to your brother's funeral.
Az önce seni düşünüyordum ve korkularınla yüzleştiğin için seninle ne kadar gurur duyduğumu bilmeni istiyorum. Oradan çıkıp ağabeyinin cenazesine geleceğin için de.
Just thinking about how my wish came true.
Sadece dileğimin nasıl gerçeğe dönüştüğünü düşünüyordum.
But I was just thinking, maybe you guys could work through this together.
Ama şey düşünüyordum belki de bu işin üstesinden birlikte gelebilirsiniz.
So I was just thinking I must pass by there almost every day.
Yani ben neredeyse her gün oradan geçiyor olmalıyım.
- All right, what's wrong with you? - Oh, no, I'm just thinking.
- Sadece düşünüyordum.
Please, he's just thinking about his career.
Hadi ama. Tek düşündüğü şey kariyeri.
Just thinking about the case.
Dava hakkında düşünüyordum.
I was just thinking the same thing.
Aynen öyle.
Hey, Mr. L. I was just thinking about our conversation earlier.
Bay L, geçenki sohbetimizi düşünüyordum da.
Just thinking.
Biraz düşünmek istedim.
I was just thinking. Why wasn't there any clothes in the wardrobe?
Düşünüyordum da dolapta niye hiç kıyafet yoktu?
I was just thinking what it would be like if we lived here.
Düşünüyordum da burada yaşasak nasıl olur acaba?
I'm just thinking you might want to get home and take care of business.
Evine gidip işlerini halletmen gerektiğini düşünüyorum.
I was just thinking about you.
Tam seni düşünüyordum.
It's just thinking about little Cindy.
Küçük Cindy'yi düşünüyordum da.
I am just thinking.
Sadece düşünüyorum.
Hey, it's me. I'm just thinking about you.
Benim, seni düşünüyordum da.
But... but perhaps she was just thinking of the Dauphin.
Lakin belki de sadece Veliaht'ı düşünüyordur.
Hey, I was just thinking about you.
Ben de tam seni düşünüyordum.
- No. It's just I kept thinking about walking into a new office.
Yeni bir ofise geçmeyi bir süredir düşünüp duruyordum zaten.
At any rate, I was thinking, you know we probably could use a little shake up here in Beaver's Ridge, and I think your orgy idea is just the ticket.
Her neyse, burada Beaver's Ridge'de kendimize gelebilmek için şöyle bir silkinebiliriz. Ve şu senin grup seks fikrinin, buna ulaşmak için bir bilet olabileceğini düşünüyorum.
A man pulling out is just wishful thinking most times.
Erkeğin şeyini uzatması, çok defa hüsnükuruntu.
I just keep thinking about how he was found.
Nasıl bulunduğunu düşünüp duruyorum.
I just can't stop thinking about that poor man out there.
- Oradaki o zavallı adamı düşünmekten kendimi alamıyorum.
I just... I keep thinking that people are good deep down.
İnsanları hep içten içe iyi biridir diye düşünüyorum.
I was thinking we could just keep this between us. I could not agree more.
- Diyorum ki, belki de bunu sır olarak saklamalıyız.
You just stand there, watching the blood spread out in the water, thinking your crazy guy thoughts.
Orada duruyorsun ve kanın su ile karışmasını izliyorsun aklından delice şeyler geçiyor.
I just keep thinking about the South and how...
- Sürekli Güney'i düşünüp duruyorum ve nasıl...
And... and he just couldn't stop thinking about me
Beni aklından çıkaramamış.
You still have a little crush on old Bob, don't you? You're thinking if you play your cards right, you just might get a date with a guy who once mistook you for a man.
Eğer kartlarını doğru oynarsan seni bir keresinde erkek yerine koymuş adamla çıkabileceğini düşünüyorsun.
- You just start thinking, and philosophizing...
- Düşünmeye başlıyorsun ve felsefe yapmaya...
Uh, knowing you, I'm thinking you probably just want to stay up all night, watching Hope sleep.
Seni tanıyorsam bütün gece ayakta kalıp Hope'u uyurken izlersin.
I've just been thinking about the... person I was.
Nasıl bir insan olduğumu düşünüyordum.
I've just been here thinking.
Düşünmeye ihtiyacım vardı.
Just leave him thinking he got everything he wanted even when he didn't.
Öyle olmasa da istediği her şeyi elde ettiğini düşünmesini sağla.
Maybe I wasn't thinking clearly and just walked away from the car.
Belki doğru dürüst düşünemiyordum ve arabadan uzaklaştım.
[sighs] And I just kept thinking that I didn't do enough to help you.
Ve sana yardım etmek için gereken her şeyi yapmadığımı düşünüp durdum.
You know what I was just thinking?
Ne düşünüyorum biliyor musun?
So I can just imagine what people are thinking when they see me.
İnsanların beni gördüklerinde ne düşündüğünü sadece hayal edebilirim.
Just been thinking about her, I guess.
Onu düşünüyordum sanırım.
( phone rings ) I was just thinking about you, Deputy Mayor.
Ben de tam sizi düşünüyordum Başkan Vekilim.
I remember thinking I could have just stayed there.
Şöyle düşündüğümü hatırlıyorum orada kalabilirdim.
All these years, I... I just keep thinking, you know, one day, he'll just... Turn up, all grown up and happy...
Bunca yıl boyunca sürekli, gün gelecek de kocaman olmuş, mutlu bir hâlde kapıma gelecek diye düşündüm.
Well, I was thinking about our last conversation... a lot, and I just wanted to tell you that I do have other options.
Geçenki konuşmamızı düşünüyordum. Bayağı düşündüm de sana bir seçeneğim daha olduğunu söyleyeyim istedim.
I was just... I was thinking that, you know, maybe it would... It would make me...
Ben... düşünüyordum, belki... beni mutlu edebilir beni iyi hissetirebilir, ona yakınlaştırabilir.
I just keep thinking about the woman that I lost.
Ölen kadını düşünüp duruyorum.
So, I'm thinking about inventing this food that's literally just balls of bacon that you eat with your hands.
Ellerinde yediğin sırf pastırmadan oluşan bir yemek icat etmeyi düşünüyorum.
thinking 451
thinking of you 30
thinking about you 18
thinking about it 70
just come home 43
just eat it 38
just do it 1237
just be cool 104
just so you know 1100
just breathe 514
thinking of you 30
thinking about you 18
thinking about it 70
just come home 43
just eat it 38
just do it 1237
just be cool 104
just so you know 1100
just breathe 514
just relax 1151
just me 553
just go 1748
just be yourself 145
just talk to me 109
just bear with me 31
just let it be 17
just be honest with me 16
just kidding 689
just like that 1429
just me 553
just go 1748
just be yourself 145
just talk to me 109
just bear with me 31
just let it be 17
just be honest with me 16
just kidding 689
just like that 1429
just answer the questions 19
just be nice 17
just a little 454
just be patient 84
just eat 44
just a man 25
just a joke 49
just us 261
just be quiet 102
just beautiful 39
just be nice 17
just a little 454
just be patient 84
just eat 44
just a man 25
just a joke 49
just us 261
just be quiet 102
just beautiful 39