English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Like a child

Like a child translate Turkish

2,488 parallel translation
I am trying to help you out and you are acting like a child.
Ben sana yardımcı olmaya çalışıyorum ve sen çocuk gibi davranıyorsun.
Well, I'd rather act like a child than a prostitute.
Fahişe gibi davranmaktansa, çocuk gibi davranmayı tercih ederim.
More like a child crying.
Çocuk ağlaması gibiydi.
"Like a child, he continues to bemoan his lack of usefulness."
Bir çocuk gibi hiç bir işe yaramadığından yakınıp duruyor.
You treat me like a child.
Çocukmuşum gibi davranıyorsun.
When are you going to stop acting like a child?
Ne zaman bir çocuk gibi davranmayı bırakacaksın?
When are you going to stop treating me like a child?
Sen ne zaman bana çocuk muamelesi yapmayı bırakacaksın?
I'll stop treating you like a child when you start acting like a grown-up!
Sen yetişkin gibi davranırsan, ben de sana çocukmuşsun gibi davranmam.
Sorry I was acting like a child on the ship.
Gemide bir çocuk gibi davrandığım için özür dilerim.
Either you can stay in your room, like a child, or you can get out there and do your job.
Ya çocuk gibi odanda beklersin, ya da buradan çıkar ve işinin başına dönersin.
She's disrespecting my family and she's treating you like a child.
Aileme karşı saygısız ve bana çocukmuşum gibi davranıyor.
- I think the way you express yourself is like a child.
- Kendini ifade ediş biçiminin çocukça olduğunu düşünüyorum.
He looks like a child molester.
Çocuk tacizcisine benziyor.
I treat him like a child rapist.
Ben ona çocuk tecavüzcüsü gibi davranıyorum.
You're a 46-year-old vampire who dresses like a child.
Sen çocuk gibi giyinen 46 yaşında bir vampirsin.
Stop treating him like a child!
Ona çocukmuş gibi davranmayı bırak.
- I do not know... I think its look like a child.
Bilemiyorum.. daha çok çocuğa benziyor
Whatever you two are going through treating me like a child, isn't gonna make anything any better.
Her ikinizin de bana çocukmuşum gibi davranması hiçbir şeyi daha iyi yapmaz.
And don't coddle me like a child.
Çocuk gibi şımartmaya da kalkma.
He behaves like a child.
Çocuk gibi davranıyor.
Hold me like a child
Beni bir çocuk gibi sar.
Like a child.
Bir çocuk gibi.
He sleeps so sweetly, like a child, imagining that he is safe.
Güvende olduğunu hisseden bir çocuk gibi masumca uyuyor.
I can't teach you if you act like a child.
Eğer çocuk gibi davranırsan sana bir şey öğretemem.
Child, like my Aunt Yorima used to say, it's better to be alone with yourself for the rest of your life than to be together with bad company for a minute.
Evlat, Yorima halamın dediği gibi, işe yaramaz biriyle bir dakika birlikte olmaktansa hayatın boyunca yalnız kalmak evladır.
In my daughter's misfortune, I've found a child. For me, that's like finding a wallet.
Tüm bu yaşananlardan sonra ortada bir çocuk var ve bu benim için yerde bir cüzdan bulmak gibi.
Just a regular child, like you and me.
Seninle benim gibi sıradan bir arkadaşım.
They're real good people, but, you know, but they can't have kids, so he goes, you know, "If I had a child, I would want him to be like Hollis."
Çok iyi insanlar, ama biliyorsun ki çocukları olmadığı için sürekli "Çocuğum olsaydı, Hollis gibi olmasını isterdim." diyip duruyor.
I do charity work like I fix a cleft lip or a child's deformity.
Yarık dudak ya da bir çocuktaki şekil bozukluğunu hayrına yapıyorum.
Just stop acting like a fucking child.
Sadece çocuk gibi davranmayı bırak.
You can only imagine what it's like for a mother to leave her child behind.
Bir anne için çocuğunu arkada bırakmanın nasıl bir şey olduğunu yalnızca hayal edebilirsin.
That nurse is me like a foolish child.
Ama o bana değersiz biriymişim gibi davranıyor.
The nitwit Kennedy child rang his baby buzzer again. Perhaps he'd like a fresh diaper.
Sersem Kennedy, oyuncak düdüğünü öttürüp duruyor temiz çocuk bezine ihtiyacı var yine herhalde.
Mike, our child, who usually sits by himself and reads, would like to do a show for us with his one friend.
Genelde tek başına oturup, kitap okuyan oğlumuz bir tanecik arkadaşı ile bizim için bir gösteri hazırlamış.
I just keep thinking how awful it would be to watch a baby become a child and then lose that child to somebody like Heather Taffet.
Bir çocuğun büyümesini izlemek daha sonra da onu, Heathet Taffet gibi biri yüzünden kaybetmenin ne kadar kötü bir şey olduğunu düşünüp duruyorum.
See, Camryn was an only child, like Sydney, and I always felt like they had a spiritual connection, too.
Demek istediğim, Camryn ailenin tek cocuğuydu, Sydney gibi. ve ben her zaman onların arasında ruhsal bir bağ olduğunu düşünürdüm.
Like you, I was abused by an alcoholic father as a child, and, like you, I have the MAO-A gene.
Senin gibi ben de çocukken alkolik bir baba tarafından suistimale uğradım ve yine senin gibi benim de MAO-A genim var.
He wanted to make you a helpless child, just like him, huddled against that bedroom wall with nothing but terror on the other side.
Seni de kendisi gibi çaresiz bir çocuğa döndürmek istemiş. Yatak odasının diğer tarafında şiddet yaşayan ama elinden hiçbir şey gelmeyen bir çocuk.
What were you like as a child?
Nasıl bir çocuktun?
You know, Ms. Sims, sometimes with a loss like that... can confuse a child.
Bilirsiniz, Bayan Sims, bazen bu tür kayıplar çocuğun aklını karıştırabilir.
You got off so fucking lucky today and you still are behaving like a bratty child.
Bugün paçayı çok ucuz atlattın ; ama hala şımarık çocuklar gibisin.
When I was a child, I wanted to be like you, - on the other side.
Senin gibi olmak istiyordum, iyilerin tarafında.
Looks like a child.
Çocuğa benziyor
Everyone else treats you like a spoiled child!
Geri kalan herkes, sana şımarık bir çocukmuşsun gibi davranıyor.
Then he behaved like a sulky child and killed them all.
O zaman katil huysuz bir çocuk gibi davranıp hepsini öldürdü.
Guy like that has probably had those impulses ever since he was a little child.
Öyle bir adam muhtemelen küçük bir çocukken bu dürtülere sahip olmaya başlamıştır.
Her silly laugh coming out of some child's mouth, loud like a mine drill.
O çocuksu ağzıyla çirkin gülüşü beliriverdi maden matkabı gibi gürültülü bir şekilde.
Do you know what it's like to love a child?
Bir çocuğu sevmek nasıldır bilir misin?
Like a teenager înlãnþuirea your child's room?
Çocuğunun odasında zincirlenmiş biri olarak?
It was easier to get rid of the child to not be questioned again rather than to have a child and be looked upon at that time like another failure.
Çocuktan kurtulma fikri tekrar sorgulanmaktan bir çocuk sahibi olmaktan ve o zamanlarda başka bir başarısızlık olarak görülmekten daha kolaydı.
Like it or not, you're still a child.
Beğen ya da beğenme sen hala çocuksun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]