Like a dog translate Turkish
2,886 parallel translation
Kind of like a dog whistle.
Kopeklerin fisildamasi gibi.
I look like a dog wiping his ass.
Kıçını silen bir köpek gibi görünüyorum.
She's like a dog that's been kicked its whole life.
Hayatı boyunca tekmelenmiş bir köpek gibi.
I'll run around like a dog.
Etrafta köpek gibi koşarım.
- Pete- - I'm saying, she's like a dog with a bone. She won't stop, so at some point, you just gotta keep on walking.
Köpeğin, kemiği takip ettiği gibi takip edecektir zaten, sen yürümene devam et.
You're like a dog with a bone, aren't you?
Kemik bulmuş köpek gibisin değil mi?
After that young man bought this Mariquitas soda from your store... He walked out and got shot like a dog in the street.
Genç adam, dükkânınızdan Mariquitas gazozunu aldıktan hemen sonra buradan çıktı ve sanki bir köpekmiş gibi sokak ortasında infaz edildi.
The villagers start to enslave the woman. In the end they shackle her, like a dog.
Kasabalılar kadına köle muamelesi yapar ve sonunda onu zincire vurur.
Do all of you coming running like a dog when the mayor pushes a button?
Başkan zile basınca koşar mısınız zağar köpek gibi hepiniz?
Like a dog is afraid of thunder or balloons.
Bir köpeğin gök gürültüsünden veya balonlardan korkması gibi.
This Jezebel ignores your yarns n'ways, spinning'n'spouting'her whoahsome lies, and you lap it up like a dog in heat!
Bütün inançlarınızı görmezden geliyor. Yalan dolanlarıyla sizi kandırıyor ve sen de ona inanıyorsun. Lanet olsun sana.
Like a dog with a bone.
Tıpkı kemik bulmuş bir köpek gibi.
He left you here like a dog.
Yaralı bir köpek gibi sizi burada bıraktı.
Like a dog...
Bir köpek gibi...
Now he's like a dog and just do Swedes who tells him.
Simdi bir köpek gibi ve sadece isveçliler ne derse onu yapiyor.
So I mean, you were riding around in Morelli's car, learning how to shoot gun, chased him down like a dog, it's a lot of cheap respect for a nobody.
Morelli'nin arabasını sürüyordun, atış yapmayı öğreniyordun ona köpek gibi vurdun. Herhangi biri için çok ucuz bir saygınlık.
Just like a dog, they throw you a bone.
Tıpkı bir köpek gibi, sana bir kemik atarlar.
Think that has something like a dog?
Düşünün köpek gibi bişeyler olmalı?
Like a dog you betrayed us to the cops. Say'yes'.
Bir köpek gibi bizleri polise ihbar ettin. "Evet" de.
What, like a dog sitter?
Ne, yani köpek bakıcısı gibi mi?
Get kicked like a dog.
Bir köpek gibi tekmelenirsin.
And now, onto other news, where a dog barks like a duck.
Diğer haberlerimize geçecek olursak, ördek gibi havlayan köpek bulundu.
A lovely woman like Mrs. Harmon- - pretending that you nuked her dog. That's just evil- - just plain evil.
Bayan Harmon gibi hoş bir kadının köpeğini mikrodalgaya koymuş gibi yapmak şeytanice, bildiğin kötülük.
You can find other outlets, like herbal tea, yoga, petting a dog, or better yet, come watch Brad and me do our skit.
Başka şeyler bulabilirsin, mesela bitki çayı, yoga, köpek beslemek, hatta daha iyisi, gelip Brad ve benim skeçimizi izleyebilirsin..
Hey, Butt-Head, um, somebody put, like, a vegetable or something in my chili dog.
Hey, Butt-Head, biri sosislime sebze ve ya değişik bir şey koymuş?
He isn't Chandu to come with you wherever you go, like a pet dog
O Chandu değil ki nereye gidersen evcil köpek gibi seninle gelsin.
Oh. She's like a dog.
Sanki...
She's like... She's like a cornered dog.
Sanki bir köpek gibi.
I understand you already have a dog in this fight, but I'd like to address the group.
Tartışmamızda kimin yanında olduğun zaten belli ama dostlarımla konuşmak istiyorum biraz.
Geez, he's like a ham in a dog suit.
Tanrım köpek kıyafeti giyen jambon gibi olmuş.
You know that a dog is, like, a really big commitment, right?
Köpeğin çok büyük bir bağlılık olduğunu biliyorsun, değil mi?
Alex and I would like to rescue a dog.
Alex ve ben, bir köpeği kurtarmak istiyoruz.
He's just like a normal dog.
Tıpkı normal bir köpek gibi.
Which means there's a chance that adopting a baby- - no matter how cute he is in my head with his little cowboy outfit on and he's riding our dog like a horse and we also have a dog,
Onu minik kovboy kılığının içinde ve köpeğimizi at gibi sürdüğünü hayal edince ne kadar tatlı görünse de... Bu arada bir köpeğimiz olacak.
We will not be muzzled like a rabid dog.
Kuduz bir köpek gibi ağızlarımız bağlanmayacak.
What in the world are you doing fighting with people like a rabid dog?
Niye bu kuduz köpek gibi dalaşırsın insanlarla?
And besides he doesn't need to be wandering the streets like a stray dog.
Hem de it kopuk gibi dolaşmasın tatilde sokakta.
Well, if you sit under the hot sun on the beach until sun down like a stray dog your head and your ass will both hurt.
Ee akşama kadar o plajda güneşin altında oturursan uyuz köpek gibi başın da ağrır, kıçın da.
He was like that... a dog for everyone.
Böyle bir köpekti işte, herkesin köpeği.
So than I decided that the cat doesn't have to go out, cause he can live indoors like a posh Pekinese dog.
Sonra kedilerin dışarı çıkmak zorunda olmadıklarına karar verdim. Pekin köpekleri gibi içeride yaşayabilirler.
Your Majesty, would you like a hot dog?
Majesteleri, sosisli ister misiniz?
But it was supplanted by the return of that dark and morbid melancholy that followed me like a black dog... all my life... until I met Emily.
Fakat bu rahatlamanın yerini beni hayatım boyunca bir it gibi takip eden karanlık ve dehşet verici bir acı aldı ta ki Emily'yle tanışana dek.
.. Melancholy that's followed me like a black dog all my life...
... o karanlık ve dehşet verici acı beni, kara bir köpek gibi takip etti...
It feels like you're petting a dog.
Köpek seviyorsun gibi geliyor.
Two guys like you who live together with a little dog?
Sizin gibi, birbirine yapışık olarak küçük bir köpekle yaşamak mı?
Trying to distract a dog may seem like a good idea, but it usually just delays getting attacked by a few seconds.
Köpeğin dikkatini dağıtmaya çalışmak iyi bir fikirmiş gibi görünse de saldırıya uğrama anını genelde birkaç saniye geciktirmekten öteye geçemez.
No fighting? You just going to sit on the floor like a dog who wants to die?
Dövüşmeyecek misin?
You just stand there like a little bitch dog.
... orada küçük bir köpek gibi duruyorsun.
That depends, are you callin to tell me where you are, so I can hunt you down like a down like a rabid dog.
Yerini söylemen ve böylece seni kuduz bir köpeği avlar gibi avlayabileyim diye arıyorsan değişir.
And the chances of a dog like him being adopted from the shelter are minimal. So in about a week, he's likely to be put down.
Yani bir hafta içinde ölebilir.
He's been gone two days, so if you see a dog like this...
2 gündür yok eğer bunun gibi bir köpek görürseniz...
like a virgin 32
like a dream 34
like a bird 44
like a 442
like a baby 70
like a princess 21
like an angel 29
like always 190
like a cat 27
like a fool 55
like a dream 34
like a bird 44
like a 442
like a baby 70
like a princess 21
like an angel 29
like always 190
like a cat 27
like a fool 55