Like a shark translate Turkish
202 parallel translation
A relationship is like a shark :
Bir ilişki köpekbalığı gibidir.
They pop out baby lawyers like you, like a shark grows teeth, row after row, forever.
Senin gibi yüzlerce genç avukat yetiştiriyorlar, hep yetiştirecekler.
Dad, you've circled like a shark.
Baba bir saattir köpek balığı gibi çevremizde dolaşıyorsun.
- Like a shark fisherman with chum.
- Elinde balık parçası olan köpekbalığı avcısı gibi.
It's got two sets of teeth, like a shark.
Köpekbalığı gibi iki sıra dişi var.
Like a shark.
Köpekbalığı gibi.
Like a shark with feet and much less fins.
Ayakları ve daha az yüzgeçi olan bir köpekbalığı gibi.
And then it was like a shark attack!
Köpekbalığı saldırısı gibiydi.
Donnie, this may look like a shark cage, but it's a playpen.
Donnie, bu bir köpekbalığı kafesine benziyor ama aslında oyun parkı.
could they be mating this is when you try very hard not to look like a shark
Arkadaş olabilirler mi? Bu bir köpek balığına benzemediğiniz sürece çok zor.
School used to be like a shark tank, but now I could just float. Regina.
Okul köpekbalıklarıyla doluydu ama artık suyun üstünde yatabiliyorum.
I'm still out at sea... like a shark.
Hala denizdeyim.
One of'em looks like a shark.
Biri köpekbalığına benziyor.
I would like a shark that can read minds.
Zihin okuyabilen bir köpekbalığı istiyorum.
Massive tissue lacerations like a shark attack, bizarre electrical burns.
Bolca doku yaraları köpekbalığı saldırısı gibi, enteresan elektrik yanıkları.
Like a shark eyeing chum.
Bir köpekbalığı gibi bakıyorsun.
Six feet high, teeth like a shark, rippled skin and the rage of a wild animal.
1.80 boyunda, dişleri köpek balığı gibi olan, derisi kırışık ve vahşi hayvan gibi kızgın.
He's more like a well-mannered shark.
O daha çok kibar bir köpekbalığı.
It was kind of awful, like a kind of shark.
Korkunç bir şeydi. Bir çeşit köpekbalığı gibiydi.
You mean like a shark?
Köpekbalığı mı mesela?
Tiger shark's like a garbage can. It'll eat anything.
Kaplan köpekbalıkları çöp tenekesi gibi her şeyi yutar.
Are you telling me I don't know what a shark looks like?
Bunun bir köpekbalığı olmadığını söylüyorsunuz?
She was like a dream In the dark, she was a shark!
Balıkçı kadın, ne de tatlıdır, balıkları da, canlı canlıdır!
You don't have to side up with a shark like Decker.
Decker gibi bir köpek balığıyla taraf olman gerekmezdi.
He's disoriented, confused, and he's dressed like a loan shark.
Aklı karışmış, şaşkın vaziyette ve bir tefeci gibi giyinmiş.
The Whole Shark Fin dish will look like a porcupine.
Köpek balığı yüzgeci, kirpi gibi görünecek.
- it's like a shark you know, when a shark stops swimming...
Buraya gelirken hayatın ne kadar kısa olduğunu, ne kadar az zamanımızın olduğunu anladım.
I mean, I'm like one of those weird fish that you always see swimming next to the ass of a shark.
Yani, köpek balığın poposun da yüzen o tuhaf balıklar gibiyim.
When did you start doing business with a loan shark like him?
Onun gibi bir tefeciyle ne zaman iş yapmaya başladın?
It's like watching a shark circle a baby harp seal.
Bir köpekbalığının bebek fokun etrafında dolanması gibi.
But, you know, like I tell everybody, if you see a shark and you don't want to see it, close your eyes. No problem.
Fakat görmek istemeyenler için söylüyorum, gözlerinizi kapatabilirsiniz, sorun değil.
It still doesn't explain why a shark would be in a high-traffic area like this.
Köpekbalığının, trafiği bu kadar yoğun bir yere gelmesi açıklamasız kalıyor.
Like a shark cage.
Etrafında dolaştıklarını görebilirsin ama sana ulaşamazlar.
The odds of a shark attack against humans is like ten thousand to one.
Köpekbalıklarının insanlara saldırma olasılığı 10 binde 1.
- Come on, Pop. - You're gonna learn how to be a shark. Whether you like it or not.
Evlat, köpekbalığı olmayı öğreneceksin istesen de istemesen de.
Looks like the jaguar shark, or whatever it is that we're tracking, is in a trench on the far side of the reef.
Böldüğüm için üzgünüm tarama monitörünü tamir ettik ve görünüşe göre Jaguar Köpekbalığını ya da her neyse resiflerin açığındaki çukurlukta izliyoruz.
Large tooth sawfish are actually modified rays with a shark-like body.
İri dişli testere balığı, ince yüzgeç kemikleri değişikliğe uğramış köpek balığı gibidir.
What, like a loan shark?
Ne, bir tefeci falan mı?
You crazy. If I saw a shark I'd be like Jesus of Nazareth and run across that water.
Ben bir köpekbalığı görseydim hemen karşı kıyıya uçardım.
It's a bit like hosting a shark in your body.
İçinizde köpekbalığı yaşaması gibi bir şey.
That'd be like throwing chum into a shark tank.
Köpek balıklarına yem atmak gibi olur.
Now Lucy... how does a girl like you get involved with a loan shark?
Lucy senin gibi bir kızın tefeciyle ne işi olur?
It's like you can see a tiger shark from 30 meters away, and you're happy, you're fine you can face it off, but in this low visibility it is a worry.
Bir kaplan köpekbalığı 30 metre uzaklıkta, görebilir ve mutlu olduğu gibi iyisidir, Sen ince bunu karşıya, ancak bu düşük görüş içinde bir kaygıdır.
There's a limited amount you can do with anything... that looks like it's hanging out of the side of a shark's mouth.
Her şey için çok sınırlı bir alan var orada köpekbalığının ağzının yanında takılan bir şey gibi görünür.
It was born out of a desire to create another villain other than the Goa'uld but that were shark-like in their killing potential.
Dizinin kötü adamı Goa'uld dışında yeni bir düşman yaratma isteğinin sonucu olsalar da yıkıcılık potansiyelleriyle adeta köpek balıkları gibiydiler.
Well, you try swimming, with a shark like that in 8 feet of water and you'll find out, because we got no hope, if they decide to eat us.
Öyleyse, 8 fitlik bir suda köpekbalığıyla bu şekilde yüzmeye çalışırsanız aradığınızı bulacaksınız çünkü eğer bizi yemeye karar verirlerse, hiç umudumuz yok.
A large fin like this can now sell for more than $ 10,000 in China, and conservationists say the growing trade in shark fin has become a serious threat not only to whale sharks, but also to other shark species almost everywhere.
Bunun gibi büyük bir yüzgeç Çin`de 10,000 doların üstünde alıcı bulabilir ve korumacılar hızla büyüyen yüzgeç ticaretinin yalnızca balina köpekbalıkları için değil tüm türler için bir tehlike olmaya başladığını belirtiyorlar.
That looks like a shark bite.
Köpek balığı ısırığına benziyor.
You... a solid looser like casher with a shark.
Sen kaybettin ama yanında bir köpek balığı var.
And it seems like he swallowed a shark.
Ve görünen o ki bir köpekbalığını yutmuş.
You kinda looked like a great white shark.
Tıpkı büyük beyaz köpekbalığı gibi..
like a virgin 32
like a dream 34
like a bird 44
like a 442
like a baby 70
like a princess 21
like an angel 29
like always 190
like a cat 27
like a fool 55
like a dream 34
like a bird 44
like a 442
like a baby 70
like a princess 21
like an angel 29
like always 190
like a cat 27
like a fool 55