Like them translate Turkish
19,594 parallel translation
Karan Pratap Singh, Harish Chaturvedi, Suraj Rawat, Arshad Khan... Manjeet Singh,... Rahul Rajput aur Mahesh Deshpande, and many more patriots like them laid down their life for this country.
Karan Pratap Singh, Harish Chaturvedi, Suraj Rawat, Arshad Khan, Manjeet Singh,... Rahul Rajput aur Mahesh Deshpande, ve daha birçok onlar gibi vatansever bu ülke için hayatlarını koymuşlardır.
People like them.
Onlar gibi insanlar.
You're so not like them.
Sen onlardan farklısın.
Course I like them.
Tabii ki beğeniyorum.
I thought you'd like them. I don't like them.
Seveceğini düşünmüştüm.
I-I just thought you'd like them.
Bunlar hoşuna gider diye düşündüm.
No, we're talkin about the type of criminal who tries to be your friend... who charms you, and seduces you and makes you like them so much... you forget they're in here for a reason.
Hayır, arkadaşın olmaya çalışıp, seni etkileyip, baştan çıkaran bir sebepten dolayı burada olduğunu unutturan suçlu tipinden bahsediyoruz.
I don't like them dictating our timeline.
Zaman çizgelgemizi belirlemelerini sevmedim.
I'm gonna follow D'Angelo around like them white people be following that band Phish, where they spell the word "fish" wrong.
D'Angelo'nun turnelerinde peşinde dolaşacağım beyazların kovaladığı grup Phish gibi. "Fish" in yanlış yazıldığı grubu.
Look at these, I've never seen anything like them.
Şunlara baksana. Daha önce böylesini hiç görmemiştim.
I mean, definitely prettiest girls in here, but neither of them want... you know, they've just like got no banter, have they?
Yani kesinlikle buradaki en güzel kızlar, onlar ama... Biri bile... Bilirsin ya...
Fucking really like them.
Gerçekten onlardan hoşlanırım.
- I don't like the look of them.
Sevmiyorum ama.
I live with some girls. Didn't want them to see me like that.
Birkaç kızla ev arkadaşıyım beni o şekilde görmelerini istemedim.
I stole from him just like he stole from them so we got as much right to it as he does.
Onun başkasından çaldığı gibi ben de ondan çaldım. Yani onun kadar hakkımız var.
I know things don't look like the way you want them to, but your dad is trying, okay?
İşlerin istediğin gibi görünmediğini biliyorum ama baban deniyor, tamam mı?
Look at them, they're like...!
Şunlara bir bak! Şey gibi...
Ever since the asylum, it's like I can hear them sometimes.
Tımarhaneden beri, onları ara sıra duyabiliyorum.
Like we always do, just don't let them touch you!
Her zamanki gibi, ama sana dokunmalarına izin verme!
It's like she's sucking them dry but of their souls.
Onları ruhları da kuruyana kadar emiyor gibi.
Both of them are too small to handle an accident like that.
İkisi de böyle bir kazayla başa çıkmak için fazla küçük yerler.
Honestly, Dan, I did mean to say, like I get them sent to different mates.
Harbiden, Dan, şunu demek istedim, yani farklı arkadaşlara göndertiyorum.
Seeing them get on like this, well, it's..... it's a relief.
Onların ikisini bu denli yakın görmek ne güzel.
So busy that I'm left like a tool at the tasting session, promising them over and over that my fiancee will be here any moment.
Sanki bir toplantıda nişanlımın gelmek üzere olduğunu tekrar eden biri gibi hissediyorum.
I don't like drinking NyQuil out of them little cups.
* NyQuil'i bu küçük bardaklardan başka bir şeyde içmeyi sevmiyorum.
I won't have nipples unless I get them tattooed on. I won't be beautiful like Monte.
Üzerlerine dövme yaptırmadığım sürece, meme uçlarım bile olmayacak.
But what I am good at is putting away fake, cocky tough guys like you and seeing them break.
Ama benim iyi olduğum şey ise senin gibi... sahte güçlü kişileri içeri tıkıp onların çökmesini seyretmek.
Would you like to see them?
Görmek ister misiniz?
These are vindictive and protective people, and he make them look like fools.
- Olacak, Allah'ın belası. Bunlar cezacı ve korumacı insanlar ve o bunları aptalmış gibi gösterdi.
I can't imagine what it must have been like for them all these years, thinking their child was dead.
Onca yıl çocuklarının ölmüş olduğunu düşünmeleri nasıl bir duygudur hayal dahi edemiyorum.
I thought that you made them beautiful to keep them from being like me.
Benim gibi olmasınlar diye onları güzelleştirdiğini sanıyordum.
So whoever was holding these kids was painting them like butterflies.
Her kim bu çocukları tutuyorsa onları kelebek gibi boyuyor.
I mean, you really want to embarrass them like that?
Onları böyle utandıralım mı istiyorsun?
And, Patterson, stop treating Naz and the NSA like a threat and start working with them.
Patterson sen de Naz ve NSA'i düşmanmış gibi göstermeyi bırak ve beraber çalışmaya başla.
Like, forcing them to.
Yani kavgaya zorladı.
Leaving her like this, you'd think they'd have some humanness in them.
Bu halde bırakılır mı? Hiç mi insanlığınız kalmadı?
What if I spend too much time with them and they end up like me?
Onlarla daha fazla zaman harcarsam benim gibi mi olacaklar?
♪ Them OGs fill up like an old sticker
Them OGs fill up like an old sticker
They'd get in fights in the car on the way home from dinner with us because... we made them feel like they weren't as in love as Matt and I were.
Akşam yemeğinden sonra eve dönerken arabada bizimle kavga ederlerdi çünkü onlara birbirilerine bizim gibi âşık olmadıklarını hissettirirdik.
I like to pack heat... there's more of them?
Isı şeylerini... Daha mı var onlardan?
I ain't telling you what to do, but I kinda feel like staying sharp and letting them get messed up early is the only way you're gonna dominate beer pong later.
Ne yapacağını söylemiş gibi olmak istemiyorum ama ayık kalarak ve onların erkenden dağıtmasına izin vererek bira pongunu kazanmanın tek yolu olabilir.
Groups like ISIS and the Dabbur Zann have been flourishing thanks in large part to the money Ahktar has been siphoning to them.
ISIS ve Dabbur Zann gibi gruplar eylemlerinin çoğunu Ahktar'ın onlara aktardığı para sayesinde yapıyor.
Okay, so you take the outside edges and fold them in the middle to hide the edges and then you break it in three like this.
Tamam, kenarları ortaya doğru katlıyoruz. Çirkin görünmesinler diye. Sonra da bu şekilde üçe katlıyorsun.
Much like when I discovered Sadie and Nina were having an affair, I automatically assumed Nina killed her in a lover's quarrel when really the two of them were working together to get something from you, Roger.
Örneğin, Sadie ile Nina'nın bir ilişkisi öğrendiğimde, otomatik bir şekilde Nina'nın sevgilisini öldürdüğünü düşündüm ama ikisi senden birşey almak için birlikte çalışıyorlardı Roger.
No, if Wyatt killed them, then they would have resurrected - Revenants are human, my boys were... are something more. - like the other revenants.
Hayır, onları Wyatt öldürseydi diğer hortlaklar gibi dirilmeleri gerekirdi.
Did you know that cats were like gods to them?
Kedilere tanrı muamelesi yaptıklarını biliyor muydun?
What a wonderful stroke of luck, turning them up like that. Just in the nick of time.
Onları böyle tam zamanında keşfetmek ne büyük bir şans!
Lately, he's been raising them money at Third and Cherry dressed like this, ringing a bell.
Son zamanlarda Third ve Cherry'de bu şekilde bağış topluyordu, bir şeyler hatırlatıyor.
Apparently Neolutionists get them, like, voluntarily.
Görünüşe göre Neolutionistler bunları isteyerek taktırıyorlar.
Apparently, Neolutionists get them, like, voluntarily.
Anladığım kadarıyla Neoevrimciler onları gönüllü olarak taşıyor.
I don't want them to grow up like me.
Benim gibi büyümelerini istemiyorum.
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
like my father 47
like a virgin 32
like you mean it 28
like a dream 34
like a bird 44
like me 894
like a 442
like a baby 70
like your brother 20
like a princess 21
like a virgin 32
like you mean it 28
like a dream 34
like a bird 44
like me 894
like a 442
like a baby 70
like your brother 20
like a princess 21
like an angel 29
like your dad 19
like you and me 45
like i said 2538
like i told you 172
like you told me 16
like i care 29
like always 190
like you 1448
like you said 759
like your dad 19
like you and me 45
like i said 2538
like i told you 172
like you told me 16
like i care 29
like always 190
like you 1448
like you said 759
like hell 158
like yours 81
like us 230
like father 112
like it or not 353
like a cat 27
like the sun 18
like your mother 32
like you used to 18
like a fool 55
like yours 81
like us 230
like father 112
like it or not 353
like a cat 27
like the sun 18
like your mother 32
like you used to 18
like a fool 55