English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Loved her

Loved her translate Turkish

4,974 parallel translation
You tell her that I loved her.
Ona onu sevdiğimi söyle.
I slept with Julia because I loved her.
Julia'yı sevdiğim için yattım onunla.
I loved her.
Onu seviyordum.
And like a fool, he loved her anyway.
Ve bir aptal gibi onu yine de sevdi.
- I thought you loved her.
Onu sevdiğini sanıyordum.
- I loved her too much.
Onu çok seviyordum.
I loved her.
Onu sevdim.
I thought I loved her.
Onu sevdiğimden emindim.
We loved her.
Onu sevdik biz.
And you loved her too.
- Sende onu sevmiştin.
The more she stank, the more he loved her.
Koktukça, kızı daha çok sevmiş.
For what it's worth, I loved her.
Ne pahasına olursa olsun onu sevmiştim.
My God, Sterling loved her.
Tanrım, Sterling onu severdi.
- I bought her a drink, told her I loved her- -
Kendimizi tanıttık, ona bir içki ısmarladım onu sevdiğimi söyledim.
As much as I loved her and were preparing for marriage. I pitied her that she chose someone like you.
Onu çok sevip evlilik hazırlıkları yaparken senin gibi birini seçmiş olmasına üzüldüm.
Why haven't you loved her?
Karını neden sevmiyordun?
I loved her.
Seviyordum.
Whoever killed Lauren loved her.
Lauren'ı öldüren kişi onu seviyordu.
Because you loved her.
Çünkü onu seviyordun.
But he loved her, Seeley.
Ama abisi onu severdi, Seeley.
Hey, I loved her, Seeley.
- Onu sevdim, Seeley.
Everybody loved her like they love Bo.
Bo'yu sevdikleri gibi herkes onu da severdi.
He loved her more than life itself.
Karısını canından çok seviyordu.
- He loved her.
Kadını çok seviyordu.
He loved her too much.
Oldukça fazla sevmişti.
But I loved her.
Ama ben onu sevmiştim.
I loved her.
- Onu sevmiştim.
Went out to dinner, and I told her I loved her.
Metroda tanıştık, akşam yemeğine çıktık ve ona onu sevdiğimi söyledim.
You know, I mean- - I mean, I loved her, but- - she loved me, I think.
Yani, onu sevdim ama o da beni sevdi sanırım.
I couldn't do all of them with him, but he would always call me right before, just to say that he loved me and our daughters.
- Bunların hiçbirini onsuz yapamazdım, ama beni her seferinde bunlardan birini yapmadan hemen önce arayıp beni ve kızlarımızı ne kadar çok sevdiğini söylerdi.
I've always loved you.
Seni her zaman sevdim.
I see a pathetic shell of a woman I once loved and admired... who now bows at the feet of her masters.
Eskiden sevip saydığım kadının dönüştüğü, sahiplerinin önünde diz çöken zavallı kabuğunu görüyorum.
No one has ever loved me like you love her.
Kimse beni böyle sevmedi.
I'm sorry she's not Emma. I know you loved Emma, but you don't have to like Hayley, you're not the one dating her.
Emma olmadığı için üzgünüm, Emma'yı sevdiğini biliyorum ama Hayley'i sevmek zorunda değilsin, onunla sen çıkmıyorsun.
But I'm sure that your loved ones will do everything they can to see that you're comfortable.
Ama eminim ki sevdiklerin seni rahat görmek için her şeyi yapacaklardır.
Essentially reintroduce her - to the country. - Randi loved malls.
Esas itibariyle onu ülkeye yeniden tanıtacağız.
I mean, I'm a little nervous, but I love Robin more than I've ever loved anyone, and I'm gonna do everything I can to make her happy.
Yani biraz gerginim ama Robin'i sevdiğim kadar kimseyi sevmedim ve onu mutlu edecek her şeyi yapacağım.
We think that whoever did this loved your sister and wanted the authorities to reopen her murder investigation.
Bizce bu her kim yaptıysa, kardeşinizi seven biri. Ve yetkililerden cinayet soruşturmasını tekrar açmasını isteyen biri.
Marnie loved to boast about her glamorous parents and their extravagant parties.
Marnie büyüleyici ailesinden ve sosyetik partilerinden bahsetmeden duramazdı.
She loved seeing the marsh from her window.
Penceresinden bataklığı izlemeyi çok severdi.
'for the first time she loved him From her heart.'
'ilk kez onu yürekten sevdi.'
Whoever this attache was, you loved him.
Bu ataşe her kimse onu çok sevmişsiniz.
I think I really loved her.
Sanırım onu gerçekten sevmiştim.
If you really loved your wife, why can't you figure out a way to do - some nice material about her?
Onu gerçekten sevdiysen neden onunla ilgili güzel şeylerden malzeme çıkarmıyorsun?
Wow, I bet Barb loved that.
Vay be, her iddiasına varım Barb bu işe deli olmuştur.
My sponsor says that I use sarcasm to avoid my real feelings, that if I truly loved Kelly, I would be happy for her,
Destekçim hislerimden kaçmak için işi alaya aldığımı söylüyor. Kelly'yi gerçekten seviyor olsaydım onun adına mutlu olurdum.
Everything that I ever loved you took from me.
Sevdiğim her şeyi elimden aldın.
Come on, you have loved every chapter in our book of forbidden trysts.
Yeme beni, Aşk-ı Memnu kitabımızın her bir sayfasına bayıldın.
And as my Queen who is loved by her people, you will have them do my bidding.
Halkı tarafından sevilen kraliçem olarak, onlara istediklerimi yaptıracaksın.
Everything and everyone I've ever loved.
Sevdiğim herkesi ve her şeyi aldın!
Because if there's something she loved, that's her weakness.
Eğer sevdiği bir şeyler varsa bu şey onun zayıf tarafıdır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]