Masks on translate Turkish
260 parallel translation
They had masks on.
Maskeleri vardı.
Masks on.
Maskelerinizi takın!
Quick, put your masks on.
Çabuk maskelerinizi takın!
But I thought we must strive to keep the masks on.
Ama biz maskeleri takmaya devam etmeye çalışmalıyız diye düşündüm.
You know they walk around with masks on, things on their heads.
Maskelerle dolaşıyorlar, kafalarına bir şey takıyorlar.
You're used to the kind with shopping bags walking through Central Park... with the surgical masks on, muttering.
Ellerinde alışveriş çantalarıyla ve yüzlerindeki cerrahi maskelerle mırıldanarak Central Park'ta yürürler.
Everybody keep their masks on until you're out of here and out of danger.
Buradan çıkıp tehlikeden kurtulana dek maskeyi çıkarmayın.
Masks on!
Maske tak!
Leave your masks on!
Maskeler takıIı kalsın!
Gas masks on.
Gaz maskelerinizi takın.
Masks on.
Maskeleri takalım.
Masks on now!
Maskeleri takın. Hemen.
Everybody get masks on.
Herkes maske taksın.
Gas masks on!
Gaz maskeleri!
You know why they put oxzgen masks on planes?
Uçaklara neden oksijen maskesi koyarlar, biliyor musun?
Get those masks on!
O maskeleri tak!
- Masks on?
- Maskeler takılı?
Your wife is about to be murdered by two thieves with ski masks on. Jesus.
Karın diğer odada iki hırsız tarafından öldürülmek üzere kafalarında kayak maskeleri var.
Put on oxygen masks.
Oksijen maskelerini takïn.
You can't even rat on each other because you've never seen each other without those masks.
Birbirinizi de ele veremezsiniz çünkü maskelerinizi çıkarmadınız.
Mr. Bennett, May I remind you that masks and robes such as you are wearing are only used on absolutely ceremonial occasions, hmm?
Bay Bennett, size hatırlatmak isterim ki giydiğiniz cübbe ve maskeler sadece resmi törenlerde kullanılıyor.
That's why I put on so much makeup, so we'd both be wearing masks.
Bu yüzden çok fazla makyaj yapıp, ikimizin de maske giyiyormuş gibi olmasını istedim.
You pick up a couple of gas masks, get halfway across the river, put them on.
Bir çift gaz maskesi al, nehri yarıya kadar geç, yüzüne tak.
Put on your masks.
- Maskelerinizi takın.
Put on your masks!
Maskeleri takın!
We have used these filter masks frequently on...
Sürekli filtre maskeleri kullandık.
You don't have to put on masks
Maske takmanıza gerek yoktu...
Why are you putting on masks and outfits during duty?
Vazife esnasında niçin özel elbise giyip maske takıyorsunuz?
Now put on these masks
Şimdi maskeleri takın.
Putting on masks.
Maske takıyorlar.
On either side of me stand two assistant priests, wearing masks as well... lumpy, pop-eyed masks... such as were also found at Mycenae.
İki yanımda iki yardımcı rahip duruyor. Onlar da Miken'de bulunan... yamuk yumuk, patlak gözlü... maskelerden takmış.
Everyone, please put on your oxygen masks!
Herkes, lütfen oksijen maskelerini taksın!
People put on different masks.
İnsanlar değişik maskeler takabiliyormuş.
Put on your masks and watch.
Maskelerinizi takın ve izleyin.
Put on your masks and watch.
Maskelerizi takın ve izleyin.
Put on your toxin masks!
Maskeleri takın!
Masks on.
Maskeleri takın.
Please put on the breathing masks.
Lütfen maskelerinizi takın.
Masks! Put them on now!
Maskeleri takın!
"All great things must first wear terrifying and monstrous masks... " in order to inscribe themselves on the hearts of humanity.
"Bütün mükemmel şeyler, insanlığın kalbinde yer edinebilmek için önce korkunç ve dehşet verici bir maske takınmak zorundadırlar."
Lieutenant, do we put on the gas masks now?
Teğmenim, gaz maskelerini takalım mı?
On horses. In masks.
Atlı ve maskeli adamlar.
Put on your masks.
Maskelerinizi... takın.
Put on your masks.
- Maskeleri takın!
They don't wear masks... nor do they leave graffiti on the walls.
Ne maskeyle geziyorlar, ne de duvarlara yazılar yazıyorlar.
Masks on!
Maskeleri takın.
Militia organizations across the country have been flooded with inquiries and volunteers, while military surplus stores and gun dealers are reporting a run on gas masks and arms.
Ülke boyunca milisler soru ve gönüllü seline maruz kalıyorlar. Askeri mağazalar ve silah mağazaları silah ve gaz maskesi satışında, artış olduğunu bildiriyorlar.
" All residents of Israel put on gas masks
" Bütün İsrail halkı gaz maskesi takmak
" All residents must put on masks. We know the drill.
" Herkes gaz maskesini taksın.
The whole group of us put on rubber masks.
Hepimiz de lastik maskeler takıyorduk.
They put their masks back on dance and drink till they drop.
Maskelerini takarlar, bayılana kadar içip dans ederler.
once 1546
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onward 91
onions 55
one day at a time 90
ondrej 26
one moment please 57
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onward 91
onions 55
one day at a time 90
ondrej 26
one moment please 57
only you 239
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one moment 967
one more thing 865
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one moment 967
one more thing 865
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230