Mind if i sit translate Turkish
486 parallel translation
Do you mind if I sit down and have a drink?
Sana katılabilir miyim?
Do you mind if I sit down?
Oturmamda sakınca yok, değil mi?
- Do you mind if I sit down?
- Oturabilir miyim?
- Mind if I sit down?
- Oturabilir miyim?
Do you mind if I sit down?
Oturabilir miyim?
Mind if I sit down?
Oturabilir miyim?
- Do you mind if I sit down?
- Oturmamın bir sakıncası var mı?
Do you mind if I sit down like this?
Kıyafetimi değiştirmesem olur mu?
Mind if I sit down?
Oturmamın sakıncası var mı?
- Mind if I sit with you charming people? - No.
Oturmamın bir sakıncası var mı, güzel insanlar?
- Hello. Mind if I sit here?
- Merhaba, buraya oturmamda bir sakınca var mı?
- Do you mind if I sit with you?
- Oturabilir miyim?
Mind if I sit down while you're making up your mind?
Sen bir karar verirken oturmamın sakıncası var mı?
- Mind if I sit down? - No.
- Oturmamda mahsur var mı?
Billie, mind if I sit down?
Billie, oturmamın sakıncası var mı?
You mind if I sit down?
Sakıncası yoksa oturabilirmiyim?
Does anyone mind if I sit down?
Mümkünse oturabilir miyim?
- Mind if I sit?
- Oturabilirmiyim?
Charlie, old man, you don't mind if i sit here, do you, boy?
Charlie, dostum. Buraya oturmamda sakınca yok değil mi?
Do you mind if I sit down for a minute?
Biraz dinlenebilir miyiz?
You don't mind if I sit down, do you?
Oturmamın sakıncası yok değil mi?
- Would you mind if I sit down?
- Oturabilir miyim acaba?
Do you mind if I sit down?
Oturmamın bir sakıncası var mı?
- You mind if I sit down, sir?
- Oturabilir miyim efendim?
- Mind if I sit down?
- Oturmamın sakıncası varmı?
- Mind if I sit in? - Sit down.
- Oturmamın bi sakıncası var mı?
Mind if I sit down?
Oturmama müsaade eder misin?
Do you mind if I sit down for a moment?
Birkaç dakika oturmamda sakınca var mı?
You don't mind if I sit down?
Oturabilir miyim?
Do you mind if I sit here?
Pardon. Buraya oturabilir miyim acaba?
Do you mind if I sit down for a minute and collect my wits?
Biraz oturup aklımı başıma toplayabilir miyim?
Mind if I sit down?
Oturmamın mahsuru var mı?
Hey, would you mind if I sit in?
Şey, sakıncası yoksa, oturabilir miyim?
You mind if I sit down?
Oturabilir miyim?
Mind if I sit down here?
Buraya oturmamın bir mahsuru var mı?
- Do you mind if I sit just a little bit closer?
- Az daha yakın oturmamın mahzuru var mı? - Evet.
- Mind if I sit down?
Sakıncası yoksa oturabilir miyim?
You don't mind if I sit down a minute or two, do you, Wilson?
- Yanında bir dakika oturmamın sakıncası yok, değil mi?
- Do you mind if I sit down?
- Oturmamın sakıncası var mı?
If you don't mind, dearie, I'll sit with you a minute.
Sakıncası yoksa, tatlım, bir dakikalığına oturabilirim.
I'd like to sit next to my wife, if you don't mind.
Sakıncası yoksa karımın yanına oturmak istiyorum.
Mind if I, uh, sorta sit down and visit for a while?
Yakınınıza oturup size eşlik etmemin bir sakıncası var mı acaba?
Sit down. I'd rather stand, if you don't mind, sir.
İzninizle ayakta durayım, efendim.
Can't you see I'll go out of my mind if I have to sit by and watch other people make love?
Burada oturup diğer insanların sevişmelerini izlemek zorunda kalırsam aklımı kaçıracağımı anlayamıyor musun?
I'll, just sit here if you don't mind.
Sizin için mahsuru yoksa şuraya oturmak istiyorum.
If you don't mind, I'll go and sit in the car for a little while.
Sakıncası yoksa ben bir süre arabada oturacağım.
If you don't mind, I'll just sit for a minute or two.
Sakıncası yoksa, biraz oturacağım.
Well, it looks like a very nice picnic, and... I'll just sit down on the grass, if you don't mind.
Çok hoş bir pikniğe benziyor ve sadece çimlere oturacağım, eğer siz karşı çıkmazsanız.
I'II sit down too, if you don't mind.
Ben de oturacağım, sakıncası yoksa!
I'd like to sit down a minute, if you don't mind.
Sizin için bir sakıncası yoksa oturabilir miyim?
You don't mind if I sit down for a little bit.
Biraz oturmamın mahsuru var mı?