Mind how you go translate Turkish
63 parallel translation
Mind how you go!
NasıI gittiğine dikkat et!
- Mind how you go down the stairs.
- Basamaklara dikkat et.
- Mind how you go.
- Kendine dikkat et.
- Mind how you go, Colonel.
- Kendine dikkat et Albay.
- Mind how you go.
- Sen de öyle.
Oh darlings, mind the steps. Mind how you go, Peter.
Basamaklara dikkat edin çocuklar, dikkat et, Peter.
Mind how you go there.
Nasıl geçtiğine dikkat et.
Mind how you go, now.
Ne yaptığınıza dikkat edin.
Mind how you go.
Kendine dikkat et.
And mind how you go... with that sleepwalking.
Ve dikkatli ol. Uyurgezer olmadan.
Mind how you go, then.
Gittiğin yere dikkat et.
Mind how you go.
Kendine iyi bak.
- Mind how you go.
- Kendinize iyi bakın.
Ow! Mind how you go!
Bakalım bu işten nasıl kurtulacaksın!
Mind how you go.
Yollarda dikkatli sürün.
Mind how you go.
Nasıl yaptığınız önemli.
Mind how you go.
Nasıl gidiyor?
Mind how you go. Ta-ta!
Kendine dikkat et!
Mind how you go.
Nasıl gittiğine dikkat et.
Mind how you go!
- Siz de kendinize iyi bakın!
Mind how you go now, sir.
Dikkat edin efendim.
Mind how you go, sir.
Kendinize iyi bakın, bayım.
Mind how you go.
Yolun açık olsun.
- Mind how you go.
- Dikkat et kendine.
Mind how you go now.
Kendine iyi bak.
Whatever it is you're about in college, mind how you go.
Buraya niye geldin bilmiyorum ama dikkatli ol.
Mind how you go.
Nasıl bineceğinizi biliyorsunuz.
Mind how you go, darling.
Kendine dikkat et, canım.
Oh, and mind how you go with Mr. Bright.
Bay Bright'la iyi geçinmenin yolunu bul.
Mind how you go on that thing.
Sen sürerken dikkat et.
Then you'd better mind how you go.
Öyleyse adımına dikkat etsen iyi olur.
Mind how you go.
Dikkatli ol.
I'm sorry to disturb you, but I thought maybe if you could go to Berlin and explain to Himmler how unfair his order is, maybe he'd change his mind.
Rahatsız etmek istemem, ama düşündüm de, Berlin'e gidersen ve... Himmler'e kararının adil olmadığını izah edersen... belki fikrini değiştirir.
If you don't mind my asking, how far down do they go?
Eğer sormamda sakınca yoksa ne kadar aşağı devam ediyorlar?
Mind how you go.
Nasıl gideceğini düşün.
Do you mind if I don't go through the usual bullshit about how much I loved it?
Sakıncası yoksa onu ne kadar sevdiğimle ilgili zırvaları es geçebilir miyim?
HOW'D IT GO LAST NIGHT, "DADDY"? HUH. WOULD YOU MIND NOT USING THAT WORD IN MY PRESENCE?
Benim etrafımda şu kelimeyi kullanmasanız olmaz mı?
With that in mind, I'll go tell the neighbors how enlightened you are.
Komşulara ne kadar aydın biri olduğunu söyleyeceğim.
Now, as my communications director, do you mind telling me how long you think it's gonna be until this campaign can go back to talking about the issues instead of your family?
İrtibat yöneticim olarak bana söyler misin, sence bu kampanyanın tekrar senin ailenden başka konuları konuşmaya başlaması ne kadar sürecek?
i remember how unhappy you were when i didn't go, and i imagine you came all this way to change serena's mind, but she is intractable on this.
Ben gitmediğimde ne kadar mutsuz olduğunu da hatırlıyorum. Ve sanıyorum bu kadar yolu Seranın fikrini değiştirmek için geldin. Fakat bu konuda inatçı.
i hope you don't mind me asking, but sam's alternative behaviour. How far did it go?
Sorması ayıp olmasın ama Sam'in bu farklı davranışları nereye varıyordu?
Mind how you go, now.
Lütfen şimdi gidin.
well, you know how relationships are. once you realize that love is more than just sexual attraction - - when you go beyond the purely carnal and the lust wears off - - okay, okay, never mind, never mind!
Aşkın cinsel çekimden öte olduğunu anladığınızda sırf cinselliğin ötesine geçip şehvet de azalınca...
How many times do I have to go through this... Before I realize that you can't change someone's mind?
Kimsenin fikrini değiştiremeyeceğini anlamam için bunu daha kaç kez yapmak zorunda kalacağım?
How come you wanted to go to film school in Orlando, if you don't mind me asking.
Orlando'da film okuluna gitmeye nasıl karar verdin? Sormamın sakıncası yoksa.
I just... it's like I go over it in my mind, just how pointless it was, you know?
Tekrar düşününce lüzumsuz bir konuşma olduğunu anlıyorum.
I promised you no matter how.. .. stupid, immature, mind-blowingly moronically you behave.. .. I won't let go.
Ne olursa olsun aptal, olgunlaşmamış, salakça davransan da gitmene izin vermeyeceğim.
If you take one woman living in the middle of America, break her family apart, force her to work harder to get ahead in her career than any man would force her to live with the knowledge that her daughter was killed while she was at work, trying to make money to pay for food, and then have her son lose his mind and massacre 42 people, massacre children, and make sure that nobody talks to her, nobody listens to her, and then fire her... In an equation like that, how long would it be until she would go completely insane all alone in here?
Amerika'nın ortasında yaşayan bir kadını alır ailesini parçalarsan, başarılı olmak için erkeklerden çok daha fazla çalışmak zorunda bırakırsan ve onu kızının kendisi evde yokken, yiyecek parası kazanmak için çalışırken öldürüldüğünü bilerek yaşamaya mahkum edersen ve sonra oğlu da aklını kaybederse ve kırk iki insanı, kırk iki çoğu öldürürse katlederse ve artık kimsenin onunla konuşmamasını ve kimsenin dinlememesini sağlarsan ve sonra da işinden kovarsan, böyle bir denklemde, evinde yalnız başına kalmış bu kadının tamamen aklını kaçırması için daha ne kadar zaman geçmesi gerekir?
I'm going to see how far you rise, so do your best. We're not doing this for you, so go on and mind your own business.
Gitmeden önce sana söylemek istedim.
Even though you were out of your mind, how can you go into other people's house?
Aklın başında olmasa bile nasıl başka insanların evine gidebilirsin?
Art historians can go on endlessly about the symbolism of the painting in the background, and, you know, the angle of this and the juxtaposition of that... but how do we know that that's entirely what Vermeer had in mind?
Sanat tarihçileri arka fondaki resmin sembolizmi üzerine şunun şu açısı, bunun böyle konumlanması üzerine saatlerce konuşabilir. Ancak, Vermeer'in kafasından bu tür şeylerin geçip geçmediğini bilmemizin olanağı yok.
how you going 21
how you gonna do that 56
you got this 563
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
how you gonna do that 56
you got this 563
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got to be kidding me 439
you got 695
you got something for me 35
you got a minute 371
you gotta 165
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you got something 185
you got anything 117
you got to be kidding me 439
you got 695
you got something for me 35
you got a minute 371
you gotta 165
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you got something 185